Mimari Bir Tipoloji Olarak Toplu Konut

ÖZGÜR BİNGÖL

Toplu konut olgusu, şüphesiz farklı bilgi alanlarını kapsar nitelikte bir konu başlığı. Bu kısa metin, geniş tartışma alanının farkındalığıyla, konu üzerine mimarlık disiplini ve bilgi alanı içerisinden yapılan değerlendirmeleri içeriyor.

Toplu konut, en genel ifadesiyle tek defada çok sayıda üretilen konutlar için kullanılan bir terim. Tarihteki istisnai örnekler dışında modernleşme sürecinde, batı dünyasında yaşanan demografik değişimler sonucu ortaya çıkan kitlesel barınma ihtiyacını karşılamak amacıyla geliştirilen konut üretimi biçimini tanımlar.

Toplu konutlar, kendi başına ve içe dönük olarak değerlendirilen mimari bir tipoloji olmanın ötesinde kentsel olgular bağlamında ciddi öneme sahip fiziki çevrelerdir. Konutlar, kentsel yapı stoku içerisinde en büyük paya sahip yapı tipolojisi olarak, ait oldukları kentlerin hem fiziksel hem sosyal anlamda genel karakterlerini belirlemede büyük pay sahibidir. Bir kentteki yapılaşma koşulları ve konut üretim modeli sonucunda ortaya çıkan yapılı çevre, bir anlamda o kentin genel atmosferini oluşturur.

Genel özellikleri bağlamında konut yerleşmeleri, bu açıdan, öncelikle kente etkileri açısından ele alınması gereken mekansal örgütlenmelerdir. Yapılı çevre ve açık alan dizgesi çerçevesinde çevrelerine etkileri, baskın ve belirleyicidir. Dolayısıyla konut çevrelerinin üretimi sürecinde tüm paydaşların kentsel olgular bağlamında konuyu değerlendirerek genel bir yaklaşım belirlemesi önem taşıyor. Üretimin fiziksel ve sosyal boyutu bağlamında konunun bir konut yerleşmesinden öte bir “kent parçası üretimi” olarak ele alınması ise elzem bir nokta.

Tasarım sürecinde bir diğer önemli başlıksa konunun, tekil yapılar ve bu yapıların konumlandığı vaziyet planı tasarımından çok bir “sistem tasarımı” olarak ele alınmasının gerekliliğidir. Öncelikle farklılaşmayı ve çeşitlenmeyi içeren, hem birim konut hem de yerleşme formu bağlamında, süreçteki birtakım değişikliklere uyum sağlama kabiliyetine sahip sistematik bir tasarım önem taşıyor. Söz konusu sistematik tasarımın çok sayıda olasılığı basitçe üreten, planlama ve yapım süreçleri bağlamında maliyet ve zaman etkin nitelikte olmasına dikkat edilmelidir. Bu noktada konunun tarihsel-kuramsal arka planının ve tipolojik özelliklerinin kavranması yol gösterici olacaktır.

Toplu konut tipolojisi ifadesi en genel anlamıyla konut birimlerinin yatayda ve düşeyde bir araya getirilme ilkelerine ve konut birimine erişim şekline göre yapılan bir sınıflandırma olarak özetlenebilir. Söz konusu sınıflandırma girişimi sonrasında her bir tipoloji, kendi içinde plan veya kesit düzlemindeki işlevsel ve mekansal organizasyonlarına bağlı olarak alt kategorilere ayrılabilir ya da başka bir tipoloji ile etkileşerek tasnif dışı melez mekansal örgütlenmeler olarak atipik bir durum üretebilir.

Ancak şüphesiz her tipolojik tasnifte olduğu gibi, sınıflandırmanın yapılma amacına bağlı olarak farklı tipolojik kategoriler de mevcut. Bu anlamda toplu konutlar ile ilgili olarak yerleşim planı ilkelerine, yapım sistemlerine, yapım nedenlerine, yükseklik eşiklerine, yoğunluk eşiklerine göre ya da biçimsel, üslupsal, dönemsel özelliklerine bağlı olarak yapılan sınıflandırmalar da literatürde yer alıyor. Söz konusu farklı tipolojik tanımların her biri, konunun farklı boyutlarını irdelerken özellikle analiz aşamasında başvuru kaynağı olarak değerlendirilebilir nitelik taşır.

İçinde yaşadığımız yapılı çevreler, sürekliliği sağlayan oluşumlar olarak bir anlamda kültürün başat taşıyıcılarından biri. Kentsel mekanın kurulması noktasında yapılar ile yapılar tarafından biçimlendirilen kent arasındaki ilişki büyük önem taşıyor. Bu ilişkinin zedelenmesinde, kentsel yapı stoku içerisinde baskın tipoloji olan konutların üretimi söz konusu olduğunda hem geçmişte hem de günümüzde üretimin boyutunun parsel olmaktan çıkarak yapı adası ya da daha büyük alanlar haline dönüşmesi ile ortaya çıkan ölçek değişikliğinin önemli bir rol oynadığı açık.

Etiketler:

İlgili İçerikler: