Yüzyılı aşkın bir süredir, Avusturyalı ve Çekoslovak mimar ve kuramcı Adolf Loos’un (1870-1933) sosyal, kültürel, sanatsal ve ekonomik yönden okunmaya elverişli yazıları ve konuşmaları, mimarlık literatüründe çok geniş perspektifte ele alınıp yorumlanmaktadır.
MS’nin en güçlü pasajları arasında, Bilgin’in Kolumba Müzesi ziyaretini yorumladığı sayfalar gelir. İhsan Bilgin’in burada, Zumthor’un müzesini bedensel bir deneyim mekanı, bir tür mimari-orkestral eser gibi adım adım izleyip yorumlaması, tasarımcının yaratıcı dikkatiyle bütünleşen gözlemciliğinin keskinliğine örnektir. (MS, ss. 94-5)
Kapitalizmin 1970'ler New York'unda yarattığı ekonomik krizin akıbeti, terk edilmiş endüstriyel binaların ve mülkiyetleştirilmeyi bekleyen kent parçalarının belediye tarafından müzayedelerde satılığa çıkartılmasında okunur.
-lanet olası federallere- Nasıl ki düşünce alanında yirmi birinci yüzyılın “Deleuze yüzyılı olacağı” kehanetinde bulunulduysa mimarlık ve tasarım alanında “Zumthor yüzyılı”nda mıyız ya da olacak mıyız?
Tanıtım yazarlığı sakalığa benzer: Kitapları tanıtanlar sakalar gibi vakitli vakitsiz, bağıra çağıra gelir; yaptıkları, yazıları bir kaptan ötekine aktarmaktır ki döküp saçtıklarından, olandan çok daha azını aktarırlar.