Eski şehirlerin tarihi surları, o şehirlerde yaşayanları dışarıdan gelecek düşman saldırılarından korumak için yapılmıştır.
“Total tasarım” düşlerinin temel paradokslarından biri de başlangıç aşamasında yalıtılmış bir alanda iş görmesiydi. İktidar güçlerinin ürettiği “disiplinci zeka” şehirlerin çok az bir bölümünü, daha çok altyapısal diyebileceğimiz ulaşım, altyapı, gaz-enerji dağıtımı, güvenlik gibi alanlarını kontrol edebiliyordu, yalnızca.
İstanbul’un çeperlerinde gezinmek bugünlerde özel bir deneyim sunuyor. Özellikle bu peyzajı yürüyerek dolaşmayı göze alanlar şehirin içinde veya dışında olmaya dair alışıldık hissin artık geçerli olmadığını fark ederler.