Herkesin Sahnesi

Sovyet döneminde yapılmış bir amfi tiyatronun iziyle anılan ve zamanla parkın atıl bir noktası haline gelen alanda inşa edilen geçici sahne, kentteki kültürel ve sosyal hayatı canlı tutmak üzere gerçekleştirilen bir müdahalenin ürünü. Gönüllü ve kolektif bir süreçle gerçekleştirilen bu deneysel mekan, geçmiş ve geleceğe dair kaygıları aşarak özgür ve herkese ait bir kamusal alan sunmayı amaçlıyor.

Dnipro kenti hem nüfusu hem de gelişmiş makine ve havacılık endüstileri ile Ukrayna’nın dördüncü büyük şehri olma özelliği taşıyor. Sovyet döneminde burada yer alan gizli balistik füze üretim tesisinden dolayı “Rocket City” olarak adlandırılan ve yabancıların girişinin yasak olduğu şehirde yaşam artık farklı kültürlere daha açık durumda. Müzisyenler, sanatçılar, şairler, mimarlar ve çizerler gibi gruplar, biraz kendiliğinden ve az çok tesadüfi bir şekilde, şehirde buldukları terk edilmiş mekanları işgal ediyor ve onlara yeni işlevler kazandırıyor.

Dnipro’da eski şehir Dinyeper (Özi) Nehri’nin sağ yakasında konumlanıyor. Nehrin yakınlarında ise şehrin önemli yeşil alanlarından biri olan Taras Şevçenko Parkı bulunuyor. Parkın içinde bulunan yarı daire şeklindeki çukur ise eskiden orada bulunan bir amfi tiyatroyu işaret ediyor. Kayda değer bir izleyici kapasitesine sahip bu açık hava sahnesi geçmişi 1930’lara uzanan, Stalin döneminde yapılmış tesisin son kalıntılarından biri. Tamamen ahşaptan inşa edilmiş bu amfi II. Dünya Savaşı sırasında yanarak kül olmuş. 1970’lerde ise amfi tiyatronun merkezine daire şeklinde beton dökülmüş.

2017 yılında şehirdeki bazı kültürel gruplar parktaki bu eski tiyatroyu kullanmaya karar vermiş; mekanın kültürel kimliğini yeniden canlandırmak üzere başlayan hareketin asıl amacı ise üç yıl önce Yevromaydan (EuroMaidan) protestoları ile ortaya çıkan, zengin ve çok çeşitli sosyal ve sanatsal hareketlerden oluşan ağı diriltmekmiş. Daha çok demokrasi ve Avrupa’yla bütünleşme talep eden bu sivil hareket Dnipro şehrinde de yankılar uyandırmış ve on binlerce kişi protestolara katılmış. 2013 yılından beri güncel sanat, teknolojik gelişmeler ve kentsel konular hakkında benzer kaygılar taşıyan müzisyenleri, sanatçıları, tasarımcıları, mimarları ve kültür insanlarını bir araya getiren, kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Kultura Medialna’nın desteğiyle ilerleyen süreçte, şehirdeki kültürel gruplar bu eski tiyatronun nasıl yeniden değerlendirilebileceğine dair kolektif fikirler üretmek üzere bir açık çağrıda bulunmuşlar. Bu sefer seçtikleri yol ise mekanı işgal etmek yerine artık olmayan sahneyi yeniden inşa etmek olmuş. Stalin dönemi tiyatrosuna ev sahipliği yapan yerin propaganda aracına dönüşmeden bir buluşma noktası olmasına karar verilmiş öncelikle. Aksine, mekanın, eleştirel düşünceler ve açık tartışmalar için farklı kültürel ve sanatsal ifade yöntemlerini özgür kılan bir katalizör olması amaçlanmış.

Geçici sahne projesi, internet üzerinden yürütülen kolektif bir tasarım süreci ve kitlesel fonlama ile gerçekleştirilmiş. Mimarlar, mühendisler ve sanatçılar internet üzerinden birlikte çalışarak planları ve uygulama detaylarını tasarlamışlar. Gönüllüler de gerekli aletleri, malzemeleri toparlamış ve alanı inşaattan önce temizlemek için ekipler organize etmişler. Yalnızca bir yaz dönemi için tasarlanan sahne, kullanıldıktan sonra tamamen sökülebilecek şekilde tasarlanmış. Bu kadar kısa süreli bir projenin gerçekleşmesi için gösterilen çabalar ise grubun mekanı kullanmak için ne kadar kararlı olduğunun bir kanıtı olmuş.

Projeden önce alan
Proje gerçekleştirildikten sonra alan

Mevcut dairesel beton levhanın üzerinden geçecek şekilde inşa edilen sahne dikdörtgen bir hacim oluşturuyor. Üzerinde ise sesin yayılımını güçlendirmek için, eski gramafonlardakine benzer, akustik bir hacim bulunuyor. Projeksiyon perdesi asmak için kullanılan duvarın ardında da depo alanı ve nehre bakan bir veranda olarak kullanılan üç metre genişliğinde bir bölüm yer alıyor. Tamamen ahşap malzemelerle inşa edilen strüktürde ayrıcı duvarlar için kontrplak paneller kullanılmış. Tamamen yerinde inşa edilen sahne projesinde süreç ise kolektif bir şekilde, DIWO (Do It With Others) yaklaşımıyla gerçekleştirilmiş. Grup bu süreçte yerel şirketler ve çeşitli alanlardan profesyonellerle birlikte çalışmış. Bu gönüllü müdahalede aynı zamanda Dnipro’da botanik bahçesinden alınan bitkiler kullanılmış.

Kendi kendini yöneten topluluğun yaz boyunca düzenlediği 60 etkinlikten sonra ise sahnenin gelecek sezona kadar olduğu yerde kalmasına karar verilmiş. Eğer yetkililer sahneyi kaldırmak gibi bir girişimde bulunmazsa, hava şartları ve kullanımdan kaynaklanan hasarlar düzeltilerek mekanın kullanılmaya devam edilmesi planlanmış.

Etiketler:

İlgili İçerikler: