30.10.2019
İncelikli Dizi
Geleneklerine kökten bağlı bir kültürün izlerini taşıyan bir ortamı oluşturmanın hedeflendiği restoran, Escher’in çizimleri ile binlerce yıllık bir peyzaj anlayışını bir araya getiriyor.
Pekin’in yeni gelişmekte olan merkezi iş alanında, Wangjing Park’ın yakınında konut bölgesi ile ofis kuleleri arasında bulunan proje arazisi, üç adet iki katlı dükkana ev sahipliği yapıyordu. Bu alan, Japon kültürünün farklı öğelerini bir araya getirmeye niyetlenen, biri fotoğrafçı, biri İkebana çiçek düzenleme sanatçısı, diğeri ise Manga hayranı üç kadının istekleri doğrultusunda dönüştürüldü. Sushi barı, restoran, tatami odaları, galeri ve kahve barından oluşan yeni proje ilhamını Hollandalı sanatçı Escher’den ve Çin bahçelerinden alıyor. Birbirinden farklı, hem kadim hem imkansız dünyaların birlikte tasarımın öğesi haline geldiği restoran sınırlı alanda bitimsiz bir dünya, mekanın dahil olduğu süregelen bir yolculuk fikriyle şekilleniyor.
Üç dükkandan böylesi bir mekan üretmek üzere öncelikle duvarlar ve döşemeler kaldırılmış, büyük ve açık bir hacim elde edilmiş. Sadece dış cephenin ve betonarme strüktürün tutulduğu yeni yapıya döner bir merdiven ve küçük bir bambu ormanı eklenmiş. Malzeme seçimi ve mekan içi kadrajların tasarımı da sürecin önemli diğer kısımları olarak tanımlanıyor. Kapalı mekanlara işlev yüklemenin aksine, iç içe geçmiş bir mekan dizisi olarak kurgulanan restoranda her bir alanın işlev ve özel kullanımı da dönüşüyor ve çeşitleniyor. Bir restoranda en iyi masaların pencere kenarı olmasından yola çıkan ekip her kullanıcının bir pencere kenarında oturması ve manzara sahibi olması dürtüsüyle açık mekanlarının içine yeni “cephe”ler tasarlamış. Japon kültürü etkisi sadece mekanın işlevsel bölümlenmesinde değil, malzeme seçiminde de kendini göstermiş. Bir tür “kentsel vaha” yaratmaya niyetlenen tasarımcılar, betonarme strüktürle karşıtlık kurmak da üzere yeşili iç mekana taşımış ve mümkün olduğunca doğal ahşap kullanmış. Mekandaki yine projeye özel tasarlanan sandalyeler, raflar, masalar ve diğer mobilyalar hariç her bir detay mimari ekip, işveren ve yüklenici ile yakın işbirliğinde çalışılmış.
Mimari tasarımın, incelikli bir kültürel deneyimin ortamı olduğu bütüncül bir çevre yaratmanın amaçlandığı projede Japon kültüründen başka unsurlar da sergileme nesneleri olarak yer alıyor.
