"İşveren" Sergisi Ankara'da

Türkiye’de mimar ve işveren müzakerelerinin üretimlere etkisini bir dizi nitelikli yapının gelişim süreçleri temelinde inceleyen İşveren Sergisi, Salt Galata’daki sunumunun ardından 3-30 Mart tarihleri arasında Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde ziyarete açılıyor.

İşveren Sergisi, 1930’lardan 2010’lara Ankara, Çanakkale, Denizli, İzmir ve İstanbul’da özel kesim ya da kamu kesiminden sipariş edilmiş olan bir dizi yapı temelinde, mimar ile işveren arasındaki bu kritik ilişkiyi ve iletişimin ürüne nasıl yansıdığını irdeliyor. ODTÜ Kampüsü, Makbule Atadan Villası, inşası süren Gökçeada Lise Kampüsü, Denizli Basma ve Boya Sanayi Fabrikası (DEBA), Yahşibey Tasarım Çalışmaları yapısı ve Salt Galata ile Çatalca’daki Koray Ariş Villası’nı kapsayan seçki, özgün arşiv belgeleri ve söyleşilerle desteklenen anlatımlarla işverenin yapıdaki belirleyici rolüne odaklanıyor. Turizmin gelişimi için öncü adımlar atmış olan bürokrat Özer Türk’ün incelemeye açılan kişisel arşiviyle de, işveren rolünün maddi kaynak sağlayıcılığından daha önemli yeniliklere aracılık etme potansiyeli vurgulanıyor.

Sergi, fikir düzeyinde yeniliği ve uygulamada özeniyle ayrışan birçok yapının, titiz bir mimarın ilgili bir işverenle yürüttüğü müzakerelere dayandığını ortaya koyuyor. Ne var ki bu ilişki çoğu zaman kutuplaştırılmıştır. Mimarın diğer uzman ve uygulamacıları kendi pratiğine düşman ilan ettiği bir bakış açısına göre, işveren “cehalet ve zevksizlik”le suçlanan bir karikatürdür. Mimaride küreselleşmenin gezgin “yıldız mimar” profiliyle ifade bulduğu son kırk yıldaysa, yatırım ve proje geliştirme süreçlerinde konumlanan, sermayeyi artırmaya yönelik bir refleksle çalışan pragmatik bir tiplemeye dönüşmüştür. Dünyadaki güncel krizlerle kapanmaya yüz tutan bu dönemde sergi, mimarın beceri, uzmanlık ve çabasının üstün bir eser yaratmaktan ziyade ortak bir üretime yöneltilmesinin bir adımı olarak işveren algısının yeniden değerlendirilmesi gereğine işaret ediyor.

Etiketler: