Yerleşkenin Odağı

İşlev ve mekanların, çevresindeki sosyal yaşamın bir parçası olacak şekilde bir araya getirildiği kütüphane yapısı kurumsal kimlik, kültür ve akademik hayatın arakesitine yerleşiyor.

Dijitalleşen dünyada kütüphanelerin kendi varlıklarını pekiştirerek kültürel ve sosyal yaşamın bir parçası olmaya devam ettiği ve özellikle üniversite kütüphanelerinin akademik ortamın ve kültürün beslendiği önemli üreteçler olduğu kabulünden hareketle, Ordu Üniversitesi’nin kütüphanesi, kampüsün sosyo-kültürel yaşamının odak noktası olmak üzere tasarlanmış. Yapının kurum kimliği ve kültürünü temsil etmesine; akademik yaşamı zenginleştiren bir unsura dönüşmesine yönelik hedefler ana tasarım kararlarını biçimlendirmiş.

Yapının genel görüntüsü
Katlar arası kütle hareketi
Açık ve yarı açık alanların ilişkisi
Cephede boşluk ve dolulukların oranı
Kütle biçimlenişinin yapı geneline etkisi
Giriş bölümü

Kütüphanelerin temel mekanları olan süreli yayın bölümleri, kitap salonları, çalışma odaları gibi alanların birbiriyle ve kullanıcılarla ilişkisi sorgulanarak tutarlı ve işlevsel bir ilişkiler bütünü öngörülmüş. Zemin katta daha hızlı şekilde ulaşılabilmesi hedeflenen ve hareketli bir dolaşım kurgusuna sahip güncel süreli yayınlar, medyatek ve kırtasiye gibi bölümler çözülürken birinci kat, uzun süreli kullanıma ayrılmış; kitap salonları ve grup çalışma odaları bu kata yerleştirilmiş. Bu mekanları birbirine bağlayan düşey dolaşım aksı ise amfi formunda düzenlenerek sosyal etkileşimlere olanak veren bir mekan olarak değerlendirilmiş.

Yapı kütlesi, mekanlar arası ilişkilerin bir sonucu olarak şekillenmiş. Güncel süreli yayınlar ve kafe, iç içe geçmiş mekanlar olarak kurgulanmış; kütlelerin hareketi bu bölümlere özel yarı açık bir mekan ortaya çıkarmış. Burada oluşturulan hareket, giriş cephesini de tanımlamış.

Okuma bölümü
Çalışma alanları
Kütüphanenin danışma bölümü
Kitap rafları
Zemin kat planı ve 1. kat planı
Vaziyet planı
Kesitler
Görünüşler

Okuma ve çalışma alanlarında verimliliği artırmak için insan ölçeğinde tutulan pencerelerle doğal ışığın mekana kontrollü bir biçimde girişi sağlanmış. Cephedeki doluluk ve boşlukların oranı dengede tutularak kütle hareketinin daha iyi okunması hedeflenmiş.