Eray Çaylı’nın Zincirleme Reaksiyonlar’a katkısı, bizleri dijital devrim çağında mimarlık pratiğinin yeni yollarını düşünmeye davet etti.
Yine geçen ay bu köşede yer alan yazının bıraktığı yerden devralayım. Evet, 15. Venedik Bienali’ne üç aydan kısa bir süre kalmasına ve Türkiye’yi temsil edecek serginin İKSV tarafından oluşturulan seçici kurulca yaklaşık üç ay önce belirlenmiş olmasına rağmen sergi projesinin ne kavramsal ne de fiziksel ayrıntıları halen kamuoyuyla paylaşılmış değil.
Venedik Mimarlık Bienali Türkiye Pavyonu için seçilen Darzanà projesi, iki parçadan oluşuyor. İlk parça bir nesnenin üretimi, yani şu anda bir yandan projeleri yapılmakta olan Haliç Tersaneleri’nin bir gözünde atık malzemelerle bir baştardanın (bir gemi türü) yapılması.
İfade özgürlüğümüzün otorite tarafından sınırlandığı bu karanlık günlerde, küçük mimarlık dünyamızın ufak kederlerinden dert yanmak biraz anlamsız.