Kentin bütünü ve onu oluşturan yapılı çevreye dair konular, kullanıcısıyla birlikte bir anlam kazanır, zamanla değişir, dönüşür ve birbirlerini tekrar tekrar üretirler. Bu anlamda yapılı çevre her zaman sosyo mekansal çerçeveden bakılması olanaklı ve zorunlu bir mecradır.
İstanbul, Türkiye’nin eşitsizlik, yoksulluk, evsizlik ve birçok sosyal sorununun merkezi olmasına ek olarak ekolojik açıdan da yıkımın merkezidir.
İdeal bir şehir yaratabiliriz, ama şehrin asıl başarısı tarih boyunca ideal olma özeliğini koruyabilmesidir.
Zemzem Taşgüzen, Erbatur Çavuşoğlu’nun Türkiye Kentleşmesinin Toplumsal Arkeolojisi kitabından yola çıkarak kentleşme pratiklerini kaleme aldı.
Geçen ay bu köşede İstanbul’dan “Yedi Otoyollu Şehir” olarak bahsedilen yazının bıraktığı yerden devam edeyim.