Mimarlık pratikleri süresi içerisinde, zamanın bir bölümünde dönemin toplumsal döngü ve olgularından doğrudan etkilenen Reichstag yapısı, kişisel bağlamını ve anlam kodunu oluşturduğu kurgudan sıyrılmalar-kopmalar-ayrılmalar yaşayarak, bir başka zamanda, bir başka bağlamda, bir başka çevreyle, ona göre tekinsiz bir ortamda yeni anlam kodunu oluşturmak ile ilişkili bir uğraşa sahip.
Ulusal ve sosyal medyada, zaman zaman, Balkanlar'da özgün işlevini kaybetmiş bir Osmanlı camisinin dramı, İslam dinine saygısızlık ve Türk düşmanlığı ile çeşnilendirilerek sunulur.
Dünyada bırakılmışların, insan ve kurumların, ışık ve hayallerin eşlik ettiği Louis Kahn, mimarın ötesinde bir figür.
Zira koruma, toplumların geçmişleriyle yapılı çevre üzerinden ilişkiye geçmelerinin başlıca araçları arasında sayılır. Ancak ana akım yaklaşımlar korumayı genelde anıtsal addedilen binaların muhafazası ve fiziksel olarak güçlendirilmeleri olarak algılar.
Bu sosyal dengesizlik aslında tarihin günümüze yansıması.
Ritsos’un birkaç dizeyle veciz bir biçimde dile getirdiği kritik meseleyi Avusturyalı sanat tarihçisi Alois Riegl (1858-1905) 20. yüzyılın başında kaleme aldığı “Modern Anıt Kültü: Doğası ve Kökeni” (1903, Viyana) adlı makalede etraflıca ele almıştı.