İlginç bir müze deneyimi olarak Kumu, formunun oldukça güçlü ritimleriyle ziyaretçiyi mimarinin bir parçası haline getiriyor.
İçerisinde bulunduğumuz mekanlara dair algıladığımız ve akabinde ürettiğimiz şeyler, ne oldukları bilgisinin yanı sıra nerede oldukları bilgisini de içeriyor.
Entropi nedeniyle zamanı tek yönlü ve çizgisel akar gibi algılamamız, bize geleceğin önümüzde uzanan ve kurgulanması gereken bir formatta olduğunu düşündürtüyor.
İnsanoğlunun var olduğu ilk zamandan günümüze dek gizemini koruyan ışık, güzelliğin doğasının sırrını bünyesinde barındırıyor.
Mimaride biçim, insanoğlunun barınma ve korunma içgüdüleriyle başlıyor ve sonrasında tarihin her döneminde yaşanan anlayışa göre farklılık gösteriyor.
Beyinlerimiz hikayeleri ve onları yaratırken kullandığımız metaforları sever. Salt rasyonel veriye dayalı aktarımların aksine, bilgi, bu tarz kurgularda beynimiz tarafından daha etkin bir şekilde işlenir.