Mimarlar Odası Bursa Şubesi, 8 - 9 Kasım 2024 tarihlerinde, küratörlüğünü Aslı Özge Zabun'un üstlendiği ana teması “Düşlerin İnşası” olarak belirlenen Archifest Mimarlık Festivali’nin beşincisini düzenliyor.

Mekan kurarken sanatın yöntem, yaklaşım, tasarım ve temsil olarak kaynaklık edebilme potansiyellerinin tartışılacağı Bursa Mimarlık Festivali'nde; mimarlıkla sanatın birlikteliğini işleriyle ortaya koyan mimarlar ve sanatçılarla paneller, sergiler, atölyeler ve kent yürüyüşleri düzenlenecek. Festival için oluşturulan tema bağlamında potansiyelleri açığa çıkaracak kişilerin davet edildiği etkinlik boyunca birlikte üretim ve tartışmalarla temanın derinliklerine inmek amaçlanıyor.

Meslek, eğitim ve disiplin ayrımı gözetmeksizin; mekanı üretirken süzülen demlerin birbiriyle kaynaştığı bir tartışma ortamının kurulacağı festivalde bir taraftan da kolektif çalışmalarla birlikte üretim yapılacak. Festivalin temel amacı, günümüz şartlarında sanatın ve mimarlığın kesişimindeki yaratıcı potansiyelleri keşfetmek/hatırlamak ve bu bağlamda ileriye taşıyacak yeni tartışma ve üretim alanları yaratmak.

Düşlerin İnşası
Mimarlık - sanat - bilim- felsefe hem birbirleriyle hem de insan ve yaşamla çoklu, dinamik bir ilişki içerisindedir. Mimarlığın beslendiği ve beslediği kadim alan sanat... Sanatın mimarlıkla bir aradalığını anlamaya ve tanımlamaya çalışırken, değişen üretim ortamı bağlamında ilişki değerlendirildiğinde, bu ilişkinin farklı zaman dilimlerinde biçim değiştirdiğini söyleyebiliriz. Festival süresince mimarlık ve sanat etkileşimini bugünün şartlarında anlayarak, gelecekteki yaşam alanlarının ve kültürel ortamların nasıl şekilleneceğine dair bir paylaşım platformu doğurmak hedeflenmektedir.

Mimarlıkla teknoloji birlikteliği her geçen gün perçinlenirken, sanal ve artırılmış gerçeklik, yapay zeka, nanoteknoloji gibi alanlar mimarlığın ve kentlerin dönüşümü konularını gündeme getirdi. Köklü geçmişi olan mimarlık ve sanat arasındaki yaratıcı diyaloğun, bugünün şartları karşısındaki evrimi üzerine çeşitli etkinlik ve tartışmalar geliştirerek iç içe geçmişliğin bağlamında günümüz fikir ve üretimlerini konuşarak, bu birlikteliğin bugünkü gücünü vurgulayacağız. Teknolojinin mimarlık üzerindeki etkileri, yenilikçilik, sürdürülebilirlik, işlevsellik gibi yönlerle vurgulanırken, sanatın estetik, duygusal veya sembolik katkıları günümüzde şüphesiz evrilerek şekil değiştirecek.

Teknolojinin hızla geliştiği ve dijital tasarım araçlarının yaygınlaştığı, daha çok teknolojik yeniliklerin ve mühendislik başarılarının öne çıktığı yeni dünyada; mimarlığın, sanatın dönüştürücü gücünün sadece fiziksel bir yapıdan çok daha fazlası olan mekanlara katkısını yeniden değerlendireceğiz. Mimarlığın, “deneyim” odaklı sanat olmasını temel alarak, çok bileşenli bir bütün olan mekanın, bugünün şartlarında sanatla harmanlanarak üretilmesine dair tartışmalar ve atölyeler geliştireceğiz.