Biyolojik Döngü Peyzajı
Yapı ve malzemeyi de çevresel döngüye dahil ederek birbirinden beslenen eşitlikçi bir yaşama ortamı kuran yeşil ayak izi parkı atık kavramını ortadan kaldırıyor.
Sürdürülebilirlik üzerine devam eden çalışmaların deney ortamı Yeşil Ayak İzi (Green Footprints) projesi, yenilikçi ve sürdürülebilir çözümlerin gündelik hayata ekonomik, çevresel ve sosyal kaygılar üçgeninde uygulanabilirliğinin bir ispatı niteliğinde. Doğa parkında yer alan bu alanda kullanılan yapısal malzemeler, granit madeninden artakalan tortular ve yerel cam üfleme endüstrisinden kalan atık camlardan devşirilerek üretildi.
Yeşil Ayak İzi’nin döngüsel yaklaşımı, ekolojik ve ekonomik işleve sahip yeşil çözümler ve tanımlı eylemlerle var olan peyzajın görünür bir parçası olurken, birden fazla duyuya hitap ediyor ve yeni deneyimlere de olanak veriyor. Malzeme, enerji, yapı ve atık uzaklaştırma mekanizmalarını yenilikçi bir anlayışla ve sürdürülebilirliği kendi başına da olumlu etki üretebilecek biçimde kullanmasıyla geleneksel yöntemlerin yerini alan bu döngüsel yaklaşım, atıkları kaynağa dönüştürüyor.
Toprak = Su Dengesi
Yeşil Ayak İzi, topoğrafyayı en iyi şekilde kullanır. İnşaat sürecinden arta kalan toprak, araçlarla uzaklaştırıldığında hava kirliliğinin artmasına sebep olacakken, peyzajı yeniden biçimlendirmek için kullanıldı. Bu anlayışla şekillendirilen peyzaj, yağmur suyunun çevreyi selden koruyan verimli göllere ulaşmasına da aracılık ediyor. Burada yavaş yavaş zemine süzülen su, bitkilere kaynak olma ya da buharlaşma gibi doğal döngülere katılıyor ve bitki, hayvan ve insanın hizmetinde, peyzajın aktif bir parçası haline geliyor. İklimin en zorlayıcı olduğu durumlarda bile bir atık haline gelmiyor.
Mamlzeme Döngüsü ve Asfalt
Asfalt, CO2 emilimiyle birleştirilmiş devrim niteliğinde bir çözümü ve tamamı yıkılmış binalardan, inşaat süreçlerinden ve camdan arta kalmış malzemelerin yeniden kullanıldığı bitkisel bağlayıcı Vegecol malzemesini tanımlıyor. Yağ bazlı Bitumen’in aksine Vegecol, üzerine düşen yağmur suyunu kirletmeyerek bu suyun yeniden döngüye katılmasını mümkün kılıyor. Geri dönüştürülmüş camdan gelen ışıltılı görünüşüyle yer döşemelerinin sürdürülebilirlikleri ise çevre mahalleleri taşkından korumasından geliyor.
Biyoloik Döngü
Yeşil Ayak İzi, organik atıkları biyokömür ve gaza dönüştüren piroliz (ısıl-bozunma) sistemine sahip. Öğütüldükten sonra tanklar içinde depolanan yiyecek atıkları, piroliz sistemine dahil edilerek yakılıyor ve elde edilen yüksek verimli ürün, park ve mutfak bahçesinde kullanılabiliyor.
Sistemden üretilen gaz, elektrik üreten motorlu araçlarda kullanılabilirken; süreçte ortaya çıkan ısı, parkın çevresine yerleştiği oteli ısıtmak için kullanılıyor.
Piroliz, küçük işletmeler için de uygun olan ilk küçük ölçekli sistem olarak, otelin kendi biomalzeme döngüsünü üretmesine, atık miktarını azaltmasına ve sürdürülebilir yenilikler için geri dönüşlerin oluşturulmasına da olanak veriyor.
Sonuç
Yerel malzemelerin geri dönüştürülmesi; maden arayışı, malzeme ithalatı ve yerel atıkların depolanmak üzere ihraç edilme ihtiyaçlarını gereksiz kılıyor. Böylece düşük maliyetli, yeşil, yerel kültür, doğa ve tarih içinde kendine yeni bir yol açan/arayan bir sisteme evriliyor. Bu sistem ve yaklaşım, malzeme bulma ve işleme süreçleriyle yerel endüstriye ve sürdürülebilirliğin öncüsü olarak markalaşmasıyla Bornholm’ün turizmine de katkı sağlıyor.