Geçirimli Sınır
Dönüşüme aracılık eden bir ayırıcı duvar yapma müdahalesini farklı geçirgenlikte malzemelerle pekiştiren proje, işlev gerekliliklerini karşılarken değişime de elverişli bir mekan üretiyor.
Büyük bir ofis, konut ve alışveriş kompleksinde bulunan mekan, bir avukatlık bürosunun patent ve marka tescil ofisi olarak tasarlandı.
Kullanıcıların kendilerini ait ve rahat hissedip benimseyebileceği bir mekan üretmek, rafine fakat dinamik bir yaklaşım, konsepti etkileyen ana kararlardan oldu. Firmanın kurumsal ve düzenli yapısı, sistemli bir plan çözümünü işaret ederken ortak alanlardaki esneklik, ofisin kendi içinde birbirini destekleyen çalışma biçim ve etkileşimlerine bir altlık oluşturdu.
Avukat odalarının görsel mahremiyetlerinin esnek biçimde sağlanması ve stajyer avukat çalışma alanının ofis içindeki dolaşıma temas edecek şekilde konumlanması bekleniyordu. Bu bağlamda tüm çalışma odaları, binanın esas saydam cephelerine paralel olarak konumlandırıldı ve geri kalan hacim, tüm çalışanların ortak kullanımı ve dolaşım için müşterek bir alana dönüştü. Orta alan ile çalışma odaları arasındaki sınır, esas cepheye paralel, ikincil bir çeper oluşturdu. Bu çeper, kullanıcıların duruma göre tercih edeceği görsel mahremiyet seviyelerini kendilerinin ayarlayabileceği biçimde; cam, ahşap, metal örgü gibi farklı geçirgenliklerde malzemelerin kullanıldığı kayar panellerden oluşuyor. Böylece doğal aydınlatmanın, orta alana kontrollü bir biçimde geçişi de mümkün oluyor.
Sekretarya bölümü, yarı geçirgen kitaplık üniteleriyle diğer alanlardan ayrıştırılıp özelleştirilirken aynı zamanda orta alandaki hacimsel bütünlüğün sürdürülebilmesi amaçlandı. Ofis içindeki dolaşıma temas edecek biçimde konumlandırılan stajyer çalışma alanı ve ofis çalışanlarının kendi aralarındaki görüşmelerini yapabileceği ufak toplantı birimi, bu yarı geçirgen kitaplık üniteleriyle bütünleşti. Sekretarya arkasında bulunan toplantı odasının mahremiyeti, yine kullanıcıların esnek bir biçimde ayarlayabilecekleri kayar panellerle sağlandı.
Hareketli ikincil çeperin, mekandaki üç boyutlu algının ötesinde deneyimlenebilmesi ve kullanıcılarla ilişki kurmasıyla birlikte, verimlilik ve şeffaflık gibi ilkeler de kurgusal olarak iç mekana yansıtıldı. Ayrıca beyazın hakim olduğu nötr yaklaşım; yeşil bitkiler, ahşap, metal ve renkli cam gibi malzemeler ile dengeli bir karşıtlık oluşturuyor.
Ne düşünüyorsunuz?
İlgili İçerikler:
-
Yalın Kübik
-
Stüdyo Eğitiminde Reddimiras Mümkün mü?
Stüdyodan Notlar'da bu ay Haluk Zelef modern mimarlık mirasının ve yerel uygulamalarını yerinde görüp deneyimlemenin tasarım stüdyosuna katabileceklerini kaleme aldı.
-
Geçirgen Yekpare
-
Bütünleyen Beyaz
-
Radikal Miraslar
İstanbul Bilgi Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü, Londra Royal College of Art İç Mimarlık Bölüm Başkanı Prof. Graeme Brooker’u atölye yürütmesi ve de bir konuşma yapması için İstanbul’a davet etti. Radikal Miraslar temasıyla gerçekleştirilen atölye Eminönü’ndeki hanlardan birine odaklanırken Salt Galata’daki konuşma, iç mimarlığın geleceğine dair daha geniş bir perspektif sundu. Bilgi Üniversitesi İç Mimarlık Bölüm Başkanı Can Altay, Brooker ile iç mimarlığın bir mekansal disiplin olarak mekanla nasıl ilişkilendiğine ve yapılı çevrenin geleceğine dair bir söyleşi gerçekleştirdi.
-
İçerikten Tasarıma – Tasarımdan İçeriğe
-
Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923-1933
Vehbi Koç Vakfı ve Koç Üniversitesi VEKAM desteğiyle gerçekleşen “Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923-1933” araştırma sergisinin küratörleri ve aynı adlı kitabın editörleri Ali Cengizkan ve N. Müge Cengizkan’ın üç gün boyunca konuşarak ve yazarak gerçekleştirdikleri söyleşi, erken Cumhuriyet dönemi Ankarası üzerine özgün bulgular ve yeni tartışma alanları sunan çalışmayı aydınlatmayı hedeflemekte.
-
Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923-1933