Gündelik Hayata Yeşil Ek
Yıllar içinde bakımsız kalan ve güvenlik sorunları sebebiyle semt sakinleri tarafından kullanılmayan park, ortaklaşa bir süreçle yenilendi. Park, çevresinde yaşayanların ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanan tasarımıyla gündelik hayata eklemleniyor.
Batı Londra’da, yoğun bir kentsel bölgede bulunan Wormholt Parkı, 1911’de Hammerstein Belediye Başkanı tarafından açıldığında “semt sakinlerinin sonsuza dek kullanması için” tahsis edilmişti. Ancak yıllar geçtikçe bakım koşullarının zorlaşması, tesislerinin tamire muhtaç hale gelmesiyle park, peyzaj niteliğine de etki eden güvenlik sorunlarıyla boğuşmaya başlamış. Doğu sınırını karma kullanımla geliştirme projelerine ayrılan fon sayesinde Hammersmith ve Fulham Belediyesi, parkı yeniden canlandırma imkanı bulmuş; bir ulaşılabilirlik örneği olması adına önceki ihtişamına yeni bir soluk ekleyerek. Bu aşamada tüm toplum için hayatı kolaylaştıran bir gelecek parkı olması hedeflenmiş ve 2011’deki hayli rekabetçi ihale sürecinin ardından Levitt Bernstein, bu dönüşümü gerçekleştirmek üzere görevlendirilmiş.
Yerel bir odak noktası olan park üzerinde çalışırken tasarımcılara göre en önemli şey bunu, yakın çevre sakinleriyle birlikte yapmak olmuş. Wormholt Parkı Dostları (The Friends of Wormholt Park) grubu, yerel esnaf, okullar ve yerel yönetimden görevliler proje sürecine başından itibaren dahil olmuş. Tasarımcılarına göre sürecin bu denli işbirlikçi olarak tanımlanabilmesinin sebebi, bu aktörlerin paha biçilemez katkıları.
Projenin esas niyeti, parkı daha güvenli yapmak ve yerel bağlamla daha iyi ilişkiler kurmak için “açmak”, böylece mekanı, çevre sakinler için daha çekici ve davetkar hale getirmek. Bunun için hem park içinde hem de parka yönlendiren arayüzlerde çözümler geliştirilmiş. Bunlardan biri, parkın doğusunda yeni bir sınır tanımlarken kalabalık komşu yollardan parka yönlendiren bir yaya yolunu da şekillendiren bölüm. Bu giriş bölümü, aynı zamanda, yeni sert zeminiyle yerel esnaf için hafta sonu pazarı mekanı sunuyor. Parkın içindeki yürüyüş yolları ise dört köşeden girilebilen, dairesel koşu parkuru olarak yeniden kurgulanmış. Belediyenin koruma kuruluna da danışılarak bazı ağaçların, açık görüş vermek ve yeşil alan kullanımını artırmak adına yeri değiştirilmiş. Burada amaç, parkı basit ve “kendiliğinden akan”, güvenilir bir çevrede oynama ve keşfetme imkanı veren bir mekan yapmak; mevcut parkın imkanlarından yararlanma çabasıyla, kozalaklı ağaçlar arasında tırmanma kafeslerini de içeren “oynanabilir peyzajlar” yaratmış olmak. Bu bağlamda, mevcut spor alanları da büyük bir top sahası, çok amaçlı oyun alanı ve masa tenisi masası eklenerek güncellenmiş. Bölge sakinleriyle yakın ilişkide olmak, belirtildiği gibi, önerinin gelişmesinde oldukça etkili olmuş. Bu sayede çoklukla gençlerin kullandığı park için daha geniş bir yaş aralığına hitap edebilecek işlev ve alanlar düşünülebilmiş.
Bunların arasında, yarısını engelli çocukların da kullanabileceği, güçlü bir duyusal deneyim sunan, içinde gelişmiş teknolojiye sahip tekerlekli sandalyeli salıncak, atlıkarınca ve sıçrama tahtasının da bulunduğu genç çocuk oyun alanı da bulunuyor. Üzerinde dikkatle düşünülmüş şemayla birlikte, kullanılan teçhizatların da özenle seçilmesi parkı, engelli spor ve oyunları için de bölgenin odak noktası haline getirmiş. Çevre okulların öğrencileri de kendi oyun araçlarına dair fikir eskizleri çizmeye davet edilmiş ve içlerinden biri seçilerek inşa edilmiş. Genç Aman Rahmani’nin ayrıntılı biçimde tasvir ettiği ejderha, yerel sanatçı Joel Parkes tarafından bir ağaç-heykele dönüştürülerek bir kaydırağın ateşten başı olmuş ve bu baş, oyun alanının en belirgin noktası haline gelmiş. Kakmalı renkli reçine, kalaylı ve kaplamalı çelik bağlantılar gibi detaylar, kendilerine çeşitli ölçek ve yoğunlukta uyaranlar arayan çocuklar için parkın bu bölümünü hem karmaşık hem de oyuncul yapıyor.
Parka yeni bir kimlik kazandırma sürecinin en önemli kısımlarından birini ise biyolojik çeşitlilik kavramı oluşturuyor. Bu kaygıyla kamusal alanda bitki ekim dikiminin de tasarım sürecine dahil edildiği park boyunca, yeni ağaç ve çalı dikimi için paletler yerleştirilmiş. Bitki dikiminin mevsimselliği düşünüldüğünde çiçek, yaprak ve gövde ayrımıyla ilgi süresinin uzatılması Wormholt Parkı Dostları ile birlikte geliştirilen esas amaçlardan olmuş. Bu süreçte, yerel otorite tarafından bakılabilecek ekili alanların yaratılmasında otsu ve ağaçsı bitkiler arasındaki denge de önemsenen konulardan. Bu yeni bitkilendirme çalışmaları sırasında mevcut bitki örtüsü ve yaşama ortamı, çeşitliliğin üzerinden geliştiği bir çerçeve olmak üzere mümkün olduğunca korunmuş.
Tasarımcılarına göre, şimdi aileler açık, yeşil alanın keyfini çıkarabiliyor, her yaşta ve hareket becerisinde çocuk park oyuncaklarını kullanabiliyor; ağaçlar ve var olan strüktürler arasında oynamak, tüm çocuklar için keşfetme ve macera duygusunu tetikliyor. Tüm bunlar, Wormholt Parkı’nın yerel halkın gündelik, müşterek mekanlarının arasına yeniden ve daha güçlü bir giriş yapabilmesinin önemli sebeplerinden.