Kırmızı İzin Peşinde

Sunduğu kamusal kullanım alanıyla yapının kentsel dokuya hem fiziksel hem de sosyal anlamda dahil olmasını amaçlayan proje, Kopenhag’ın yeni gelişim alanlarından biri olan Nordhavn bölgesinin ölçeğine, tarihine ve kentsel kültürüne saygılı bir şekilde yerleşmeyi temel alıyor.

fotoğraflar: rasmus hjortshøj

Yeşil bir cephe oluşturmak ve şehirden alınan alanı, çatı katında aktif kullanım yaratacak bir konsept ile ona geri vermek üzere yola çıkılan tasarım, otopark yapısını gizlemek yerine strüktürün de sergilenerek kütlesel etkinin kırıldığı bir görüntü oluşturmayı tercih ediyor. Cepheye yerleştirilen bitki saksılarının tekrarlı yerleşimi cephede yeni bir ritim yaratırken hem projeye farklı bir ölçek kazandırıyor hem de yeşil dokunun cepheye yayılmasını sağlıyor. Yapının uzun cepheleri, yayaların çatıdaki oyun alanına ulaşmasını sağlayan iki merdiven ile bölünüyor. Projenin yönlendirme tasarımlarını yapan Rama Studio’nun işleri arasında ise cephe üzerine işlenen grafikler, merdivenlerdeki kat numaraları ve oyun alanın zeminindeki işaretler bulunuyor. Ayrıca merdiven boyunca ilerleyen kırmızı boru kullanıcıları sokak kotundan çatıya yönlendiren bir iz olarak var oluyor ve çatıda hiç kesilmeden devam ederek oyun alanının ana strüktürünü oluşturuyor. Renkli oyun alanıyla sosyal bir kimlik kazanan proje, Kopenhag limanına bakan manzara ile şehirdeki ikonik mekanlardan birine dönüşüyor.