Modern Mutfağı Hacklemek

SARA CANSIN GÜNGÖR

“Modern Mutfağı Hacklemek” adlı manifestolarında Gastronomika ekibi eskiye ait gözden kaçmış, unutulmuş yöntemleri günümüz mutfağına uyarlamaya çalışıyor. Geçmişe dair olanı reddedip yeni bir gelecek kurgulamak, şüphesiz başarıya ulaşamayacağı fikrinden hareketle geleceği kurgulayabilmek için tekrar yüzlerini geçmişe çeviriyorlar.

2. istanbul tasarım bienali,gastronomika,yaratıcı fikirler enstitüsü,Sara Cansın Güngör

Gastronomika, Anadolu’dan toplanan öğütme, tuzlama yöntemleri, tarlalardan toplanan yenilebilir otlar gibi ürünleri ve çeşitli araçları öne çıkararak mutfağı, gıda işleme, pişirme ve atık toplamanın iç içe geçtiği bir ortam olarak canlandırmaya çalışmışlar. Bitkileri kurutmak ve saklamak için kumaş, kağıt ve diğer malzemelerden yapılmış bir zarf sistemi, yeni bir tür ekmek pişirme ünitesi ve alternatif bir kompost sistemi (solucanların gıda atıklarını hızla zengin toprağa dönüştürdüğü kompakt bir mutfak birimi) mutfakta duyulara hitap eden sosyal bir atmosfer oluşturmak adına tasarlanmış. Ancak sosyal mutfak amacıyla kurgulamak istedikleri kamusal imece ortamı, bienalde pek hissedilmiyor. Anadolu’dan edindikleri bitkileri asarak saklama, kurutma yöntemi yine aynı yöreden benimsedikleri “sevimli” bir görsel olarak karşımızda. Kurutma ve saklama ünitesi olarak işleyen zarflar, ekibin tarif arşivinin yazılı olduğu bir gazeteden oluşuyor. Bu gazetede katlama aksları bulunuyor ve böylece kendi saklama zarflarınızı yapabiliyorsunuz. Ancak bu katlama süreci oldukça zahmet verici, görsel olarak hoş gözükse de belki daha kolay oluşturulabilirdi. Anadolu’nun bünyesinde barınan bildiğimiz ama unuttuğumuz alt benliğimizi tekrar ortaya çıkartmaya çalışmaları oldukça başarılı ama prototip bunu yansıtabiliyor mu, emin değilim. Yine de Gastronomika köşesinden “Acaba ananemin tarif defterine bir göz atsam işe yarar şeyler bulur muyum?” diyerek uzaklaşıyorum.

Etiketler:

İlgili İçerikler: