Muhtemel Geleceği Kumaşın Teğellerinden Okumak

Her ikisi de mimar ve multidisipliner sanatçılar olan Tan Nuhoğlu ve Atakan Ay’ın yaratıp hayata geçirdiği “Yeniyurt Adası” beş farklı hikaye üzerinden güncel teknolojilerin etkisindeki gelecek senaryolarının aksini düşünmeye davet ediyor. Proje, teknoloji ile gelen bireyselleşmenin ve yalnızlık korkusunun inşa ettiği gelecek kavramını yeniden ele alıyor. 

Yeniyurt Adası izleyenlere beş farklı hikaye sunuyor. Bu beş farklı hikayede “Z Kuşağı” iki gencin gelecekteki tahayyülünü okuyoruz. Gelecek tahayyülü nasıl kurulur? Nasıl başlar? Hangi etkiler bu tahayyülü ortaya  çıkarır? Günlük hayatta etkilerini kuvvetle hissettiğimiz ekonomik dalgalanma mı? Toplumsal veya politik belirsizlikler mi? 

Sanatçılar eseri, mimarlık eğitimi deneyimlerinden edindikleri ve mimarlık stüdyolarında kullandıkları hikaye anlatma geleneği ile aynı tutumla ele aldıklarını anlatıyorlar. Mimarlığın kendisini gelecekte yeni hikâyeler yaratma eylemi olarak gördüklerini vurgulayan Atakan ve Nuh, mimari tasarıma hikayeler ve karakterlerden oluşan öyküler yaratarak yaklaştıklarını anlatıyorlar.

Kendiliğinden dönüşen bir ada ve bu adanın etrafında dönen bir tekne, videolar, müzik, maket ve çizim araçlarıyla ifade edilmiş olan eserde, ekip mimari projelerde de kullandıkları karakterlerden oluşan öyküleri resmetmişler. “Yeniyurt Adası” ismini seçerken ise “Yeniyurt”un, eski yerleşimleri yeniden isimlendirmekte çok sık kullanılan bir terim olmasından ilham almışlar.

Eserin içinde yer alan telsiz hikayesi ise Tan’ın yaşadığı ilginç bir olaydan esinleniyor. 2023 yılında amatör bir telsizcinin karşılık beklemeden anons çekmesi Tan’ı çok şaşırtmış. Bu hikayede de tıpkı bu telsizci gibi  merkeziyetsiz bir geleceğe bir şeyler atmak fikrinde olduklarını şöyle anlatıyor Tan: “2023 yılının geleceğini hayal ediyor olsaydık amatör telsizci hiçbir hikayenin içinde olmazdı. Işınlanma aklımıza gelirdi belki ama amatör telsizci gelmezdi”. Telsizci kendi hikayelerindeki gibi mesajı veriyor ama karşılığı yok. Kendi başına bir şeyler yapan gelecekten mesaj veren biriyle hikaye başlıyor.

Sanatçılar eserde, geleceğe dair çok keskin şeyler söylemediklerini belirtiyorlar. Sergide yer alan güvenlik kamerası, kumaş parçaları, duvar resimleri, video ve animasyonlar da geçmişe ve geleceğe dair izleyenin kendi duygusuna göre yorumlayabileceği bir alan yaratıyor. Geleceğin muğlaklığı içindeki duyguları açmak da yine izleyiciye bırakılmış.

“Tasarımda hikaye oluşmadığında karşıya geçemez” diyerek hikayelerinin çok güçlü olduğunu belirten Atakan ve Tan üç ay içinde üretilen eserin kendilerine devamlı bir şeyler üretme ortamı sunduğunu da vurguluyorlar.

B&T House, Pazartesi - Cuma günleri arasında, 09.00 - 17.30 saatleri arasında açıktır.
Inter sergi alanının ziyaretleri randevu ile gerçekleştirilecektir.

B&T House: Akatlar Mah. Yıldırım Oğuz Göker Cad. Orkide Sok. B Blok No:1, Levent - İstanbul
Tlf: 0212 220 42 20