Radyal Kentleşme
Christoph Schlingensief’in açık bir opera köyü inşa etme fikri yıkıcı bir ulusal felaketten sonra gelişmiş. Film ve tiyatro yönetmeni Christoph Schlingensief ve aslen Afrikalı olan Berlin asıllı mimarlık stüdyosu sahibi Francis Kere, Burkina Faso’da bulunan Laongo kasabasının ortasına bir opera binası tasarlamaya karar vermişler.
Laongo kasabasının bulunduğu Burkina Faso, Afrika’nın tiyatro ve film merkezi. Yaşanan doğal afetlerden dolayı opera binası, kasabanın yaşam kalitesini yükseltecek ve kültürel bir merkez oluşturacak başlıca çözüm olarak düşünülmüş. Selden sonra resmi ve gayri resmi bütün sınırlar da ortadan kalktığından Francis Kéré, Laongo’yu yeniden tanımlama ve yere özgü yaşam modeliyle yeni bir altyapı modeli oluşturma fırsatı elde etmiş. Yapımı devam eden açık opera köyü, kentsel uzantılarının yeniden tasarlanmasıyla birlikte sürdürülebilir yerleşim modeli oluşturmayı amaçlıyor.
On iki hektarlık kasaba, notilus adlı deniz helozununun radyal formundaki gibi dairesel bir biçimde tasarlanıyor. Opera binası da dairesel yerleşim düzenine sahip kasabanın merkezini ve ruhunu oluşturuyor. Festival salonu ve opera binasının etrafında atölyeler, modüler konut birimleri, 500 öğrenci için tasarlanmış bir müzik ve film okulu, revir, su kuyusu ve bir sıra güneş paneli yer alıyor. Yerel malzemeler ve halkın gönüllü katılımıyla inşa edilen birimler, çağdaş beton ve yapım teknikleri kullanarak tasarlanıyor.
Festival salonu, dairesel bir form etrafında şekillenen on beş metre yüksekliğindeki duvarlardan oluşuyor. Yapının metal çatısı ahşap geçmeler sayesinde taşınıyor. Tiyatro için kullanılacak sahneyse önceden Almanya’da bir salonda performans numunesi olarak kullanılmış ve sonra Francis Kere tarafından iyileştirilerek bu proje için tekrar kullanıma sunulmuş.
Proje, alanda enerji kaynağının yokluğu nedeniyle tasarımcıyı sürdürülebilir kararlar almaya itmiş. Dışarıdan minimumu enerji kullanmak ve yapıyı konforlu ve verimli bir hale getirmek adına, sıkıştırılmış kil tuğlalardan yapılan kalın duvarlar, hareketli kepenkler ve güneş ışınlarını kontrollü bir şekilde bloke eden küçük pencereler uygun termal kütleyi temin ediyor ve iç mekandaki sıcaklığın dengede kalmasını sağlıyor. Çatı sistemi, doğrudan gelen güneş ışınlarından korumaya yarayan oluklu dış metal katman, ısının iç ve dış dolaşımını sağlayacak ince bir iç tabaka, havalandırılmış mekanların arasında bulunan metal kanopi ve iç mekan arasında bir termal tampon görevi gören hava basıncı katmanı olmak üzere dört bölümden oluşuyor. Aynı zamanda alana konumlandırılacak güneş panelleri, yerleşimin kendi enerjisini kendisinin üretmesini sağlayacak.
Şu anda inşaat halinde olan yerleşim, kültür merkezi, konut alanı, eğitim yapısı ve sağlık kuruluşu olarak yerel halka hizmet edecek.
İlgili İçerikler:
-
CLT Evi
-
UNESCO, Çalınan Kültür Varlıklarını İçeren İlk Sanal Müzenin Tasarımını Paylaştı
-
Dünyanın En Yüksek Ahşap Binası Perth'te İnşa Edilecek
-
Arch for M.E.: Akdeniz Ekolojisinde Mimarlık ve Sürdürülebilirlik
-
Diébédo Francis Kéré 2023 Praemium Imperiale ile Ödüllendirildi
-
Kamusallık ile Mekân Oluşturma Ustalığı
"Mimarlık sanat mı yoksa mühendislik midir?" sorusu sık sık tartışma yaratan bir konudur. En kestirmeden mimarlığın her iki alanda da etkili bir meslek olduğu çıkarımı tartışmayı dengeleyen bir sonuç olarak hâkim görüş kazanır. Ancak...
-
NEST
-
Toplu Konuta Sosyal Yaklaşım