Sahneler Arasında

Mekan, etkinlik ve hareket arasındaki ilişkiye odaklanılarak tasarlanan tiyatro, Film Noir’den ilham alan karanlık ve dramatik bir mekan kurgusuna sahip. İşlevlerin sıralı mekanlara dağılımı, katılımcıya dönüşen izleyiciyi geriye dönemediği bir yolculuğa çıkarıyor.

Jian Li Ju tiyatrosunun performanslarında, oyuna dahil olan izleyici önemli bir yer tutuyor. Tiyatro, Şanghay'da tasarlanan yeni yerleri için mekan, etkinlik ve hareketle olan ilişkininin titiz bir şekilde işlendiği bir mimari dil arzulamış. Proje tasarımını üstlenen MDO bu beklentiler üzerinden formun, ışığın ve dolaşımın kasıtlı ve abartılmış şekilde keşfine odaklanarak konuya yaklaşıyor. Film noir tekniği ile yüksek dram duygusunu atmosfere taşıyan mimarlık ofisi, film makarasından kesilen görüntülerin montajı gibi okunabilecek, birbiriyle kontrast yaratan sıralı mekanlar kurguluyor.

Bernard Tschumi'nin Screenplays projesine yaklaşan bir tavırla MDO'nun benimsediği birçok strateji ekranda düzenleme ve mimarlığın zaman-mekan eksenlerine doğrudan referanslar içeriyor. Film noir yönetmenlerinin kullandıkları bozma, tekrar ve üst üste bindirme gibi tekniklerin uygulandığı projede böylece iç mekanda 50'lerden gelen bir Hollywood melodramı etkisi yaratılmak amaçlanmış.

Şanghay'ın merkezindeki bir yan sokaktan ulaşılan tiyatronun kapısı bir antik mobilya mağazasının arka bölümüne gizlenmiş. İzleyiciler ise yalnızca onlara verilen zaman, mekan bilgisi ve bir numara ile gelebiliyor. Kapının ardındaki merdiven kişiyi karanlığın içine doğru aşağı indiriyor ve burada başlayan mekan dolaşımı insanda dış dünyadan koptuğu hissiyatını yaratmaya çalışıyor. Karanlık, eğrisel koridordaki sönük ışıklandırma ve orantısız kompozisyon kişileri içeriye ulaştırıyor. İşlevler, doğrusal bir düzende sıralanan mekanlara bölüştürülmüş; ziyaretçiler dolaşımda geri gidemiyorlar ve sanki gece vakti sokakta bilinmeyen bir figürü takip ediyorlar.

Kullanılan malzeme ve renkler tekdüze ve minimal bir dil oluşturuyor. Varılan ilk yer olan bekleme odası daha aydınlık bir mekan olarak kurgulanmış. Akustik paneller ile çizgili bir görüntü alan duvarlar ve yerleştirilen oturma elemanları, oyun başlayıp da heyecan yükselmeden önce sakin bir an sunan kapalı ve daha yumuşak bir ortam oluşmasını sağlıyor. Oyun zamanı geldiğinde katılımcılar numaraların ürpertici bir şekilde kapılardaki deliklerden yere yansıtıldığı giyinme odalarına giriyor. Diğer taraftan kadife perdelerle ayrılan odada kişilere senaryo veriliyor ve karaktere giriyorlar. Buradan geçilen ve asimetrik duvarlala çevirili alandaki odak noktası ise büyüteç aracılığıyla gösterilen ve katılımcıları yönlendiren numaralar oluyor. Oyun bittiğinde mekansal dizilim aynalı salon ile son buluyor. Bu final mekanında kişiler daha çok fotoğraf çekmeyi tercih ediyor. Bu son nükteli not, mimarinin kürate ettiği aktör ve izleyici arasındaki müphem ilişki üzerinde eleştirel bir yansımaya dönüşüyor.

Etiketler: