XXI iPad Kasım Sayısı Yayında
XXI iPad Kasım sayısı yayınlandı!
Kasım sayısında Carles Oliver, Antonio Martin, Joaquin Moya ve Alfonso Reina tasarımı Deniz Eriştesi Yeniden: 14 Sosyal Konut Projesi, Hochc ve Gewerkdesign tasarımı Wald.Berlin.Klima, Guinée Potin Architects’ten 64 Sosyal Konut, Tavares Duayer Arquitetura'dan Malha ve Ark4lab Architecture ile Patsios architecture+construction tasarımı Manhattan Çatı Barı projeleri var. Ayrıca Dirim Dinçer’in Nazimi Yaver Yenal: Bir Kağıt Mimarının Hayali sergisine ve Gökçeçiçek Savaşır’ın Haluk Baysal – Melih Birsel Rasyonalizmi kitabına ve Filiz Cingi’nin tasarımla anlatının ötesine geçebilmeye dair yazıları da bu sayıda.
Ücretsiz indirip okumak için tıklayın: http://apple.co/1wwB965
İlgili İçerikler:
-
Kumu Sanat Müzesi: Bağlayıcı Ritimler
İlginç bir müze deneyimi olarak Kumu, formunun oldukça güçlü ritimleriyle ziyaretçiyi mimarinin bir parçası haline getiriyor.
-
Bildiğimiz Planlama-Tasarım Teknikleri Ne Ölçüde Yaşam Çevremizi Temsil Edebiliyor?
Bilişsel bozulmalar açısından anlamlı bir konu, kültür mirası ya da doğal miras gibi çelişkilerin su yüzüne çıktığı meseleler.
-
Kéré’nin Serpentine Pavyonu
Geçmiş yılların pavyonlarına kıyasla Kéré’nin tasarımında topluluk ve toplanma hissi ön planda.
-
Çatı Hayali
-
Yersiz Zamansız
Hangisi hangisiydi tam hatırlayamıyorum. Deniz mavi olduğu için mi gök maviydi, yoksa tam tersi mi?
-
Sanayici ile Tasarımcıyı Buluşturma Sanatı
Türkiye’de onyıllardır bitmek bilmeyen bir sevda bu. Bir tür umutsuz aşk. Gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini tam olarak bilemediğimiz, bilemeyeceğimiz.
-
Düşleri Biriktirmek
Biriktirmek çoklukla bir tür dünyayı anlamlandırma çabasıyla, biriktirilen şeylerin biriktirenin varlığının bir yansıması, temsili ya da tamamlayıcısı olmasıyla ilişkilendirilir.
-
Kolektif Emeğin Yaratıcılığı ve Tekno-Toplumsalcılık
Yaratıcılık -özellikle de teknolojiye dayanan yaratıcılık- gerek arka planında yatan emek süreçleri gerekse gerçekleştirilmesine ön ayak olabileceği gelecek senaryoları babında bireysel-şekilsel değil de kolektif-toplumsal bir olgu olarak yeniden ele alınabilir mi?