Yapısal Hafızanın Sürekliliği

Yerleşim tarihi, yapı stoku ve malzeme kullanımıyla belirgin karaktere sahip bir bölgeye yerleşen yapı, yerin hafızasına dahil oluyor.

Küçükköy, Ayvalık ile Sarımsaklı arasında bulunan ve geçmişi 15. yüzyıla dek uzanan bir yerleşim. Bölgede ilk ikamet 1462’de Midilli'nin kuşatılması sonrasında bölgeye yerleştirilen yeniçeriler tarafından gerçekleştirilmiş ve yerleşimin ilk ismi de ortaya çıkmış: Yeniçarhion. 19. yüzyıl sonu - 20. yüzyıl başında bölgede bulunan yoğun Rum nüfus, mübadele sonrasında azalmış ve günümüzdeki Boşnak ve Midilli göçmenlerin ikamet ettiği duruma erişilmiş.

Kültür merkezi Ayvalık’a 7 km, Küçükköy ve Sarımsaklı’ya 1 km mesafede, Ege kıyısına komşu bir alanda bulunuyor. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında inşa edilen yapının bulunduğu, Akdeniz iklimi özellikleri gösteren bölge oldukça sulak, kısmen bataklık. Üçgen bir forma sahip arazinin kıyıyla arasında Ayvalık – Sarımsaklı yolu bulunuyor. Kuzey ve güney istikametlerde rakımı 100 metre civarında iki tepe arasında kalan arazi, düz bir topoğrafyaya sahip. Yapının tasarım kararlarını iklim verileri, yerel malzeme kullanımı ve insan ölçeğinin gözetilmesi belirledi ve Ayvalık ve Sarımsaklı halkının sosyal ihtiyaçları gözetilerek tasarlandı.

fotoğraflar: uğur ceylan
vaziyet planı
zemin kat planı
sistem detayı

Kütlenin saçakla ilişkisi mimari tasarımın belirleyicisi: Yapı bir saçak altına yerleştirilen salon, fuaye ve servis hacimlerinden ibaret. Teknik hacimlerin bulunduğu servis katı hariç, tek kat kullanımına sahip. Yaklaşık 400 kişi kapasiteli çok amaçlı salonda, küçük ölçekli tiyatro oyunları sahneleme imkanı bulunuyor. Mekan, alternatif koltuk yerleşimiyle konferans, seminer ya da toplantı gibi etkinliklere de ev sahipliği yapabilecek nitelikte. Batıdaki açık alanın nikah, düğün vb. sosyal aktiviteler için yerel halka hizmet edeceği öngörülüyor.

Fuaye mekanı, yapının Ege Denizi’ne bakan batı yönünde yer alıyor. Denize paralel konumlanan fuaye, terasa açılarak dış mekan etkinliklerine imkan verecek şekilde genişliyor. Yapının dışarıyla ilişkisini kuvvetlendiren bu terasın geniş bir saçak ile örtülmesi ise yarı gölgeli açık alanı ortaya çıkarıyor. Girişlerin fuaye mekanının her iki cephesinden karşılıklı olarak verilmesiyle ana yoldan yaya ulaşımı, arka cepheden de otopark alanına ve çim bahçesine ulaşım sağlanıyor. Yapı üç yönden dışa açık ve iç-dış ilişkisini sağlayan bir mekansal kurgu oluşturuyor.

Fuaye mekanının cephesi iki malzemeden ibaret: cam ve sarımsak taşı. Cam aracılığıyla Ege Denizi ile görsel iletişim kurulurken sarımsak taşı duvar, fuayenin sınırlarını tamamlıyor. Sarımsak taşı, Ayvalık ve yakın çevresinde -yaşı asrı geçmiş önemli sayıda konut, kilise, değirmen vb. yapıda da görülebilen- yerel bir malzeme olarak, 20. yüzyıl başına dek oldukça yaygın şekilde kullanılmış bir yapı elemanı. Bünyesinde ihtiva ettiği demir oksit sebebiyle pembe-kırmızı arası renge sahip bu taş, yığma tekniğiyle mekanları kurarak tasarımının bir parçası olduğu kültür merkezinde, “yer”e ait yapısal hafızanın sürekliliğini vurguluyor.

Dış cephe yüzeyleri dokulu düz tirfil sıva üzeri cephe boyasıyla tamamlanmışken; cephesindeki doğramalar sayesinde her daim doğal ışık alan çok amaçlı salonun beden duvarları, farklı renk kullanımıyla ana kütleden görsel olarak ayrıştırılmış durumda. Çok amaçlı salonun iç mekan tasarımını belirleyense bölgenin karakteristik bitkisi konumundaki zeytin ağacının rengi, dokusu ve formu.

Etiketler:

İlgili İçerikler: