Yüzen Çiftlik

Günümüzün ve geleceğin çevre sorunlarına çözüm sunmayı amaçlayan ve yapım süreci denizcilik prensiplerine dayanan çiftlik, denizde kurulan ilk tarımsal üretim çiftliği olma niteliği taşıyor.

Rotterdam'ın Merwehaven kıyısına yerleşen çiftliğin tasarım ve üretim süreci, aynı zamanda deniz seviyesindeki yükselişin tarım yapmaya elverişli olmayacağı bir dünya öngörüsü için de alternatif üretiyor.

Tasarım sürecinde yüzdürme sistemi ve dayanımını artırmak için organizasyon, yapısal ilkeler ve malzeme kullanımına dikkat edilmiş. Yapının suya batan kısmında yapısal ve teknik bileşenler yer alıyor. Tüm önemli ve saydam işlevler ise üst kısımda bulunan hafif yapıya yerleştirilmiş. Böylece betondan yarı saydam polikarbona uzanan tümüyle açık, üç katmanlı bir cephe tasarımı uygulanmış.

Çiftlik, parçalardan oluşan bir bütün içinde teknik birimleri, depolama, işleme ve üretim süreçlerini birleştiren kompakt ve rasyonel olarak istiflenmiş biçimde bulunuyor. Birbirine bağlı üç beton duba, mandıradan çıkacak yoğurt için meyve üretimine, yağmur suyunun toplanmasını sağlayan bir depoya ve ek bir yerleştirmeye ev sahipliği yapıyor.

Gıda üretim sürecindeki karbon ayak izinin en aza indirilebilmesi için aranan yeni yöntemler doğrultusunda tasarlanan çiftlik, tarım alanlarının yanı sıra 32 ineğe ev sahipliği yaparak hayvancılık faaliyetlerini de barındırıyor. Her bir ineğe ayrılmış özel ahırların bulunması hayvanlar için de sağlıklı koşullar sağlanmasına yardımcı oluyor. Fabrika bölümünün üst katında süt ve yoğurt işleme, besleme sistemi, gübre taşıma ve perakende satış bir araya getirilmiş. Üzeri kapalı olan bahçe kısmı ise soğutma merkezi işlevi gören “yeşil sütunlar” ile desteklenirken gübre temizleme ve sağım robotlarıyla çiftlikte bulunan hayvanların refahı için çeşitli unsurları kapsıyor.

İnsanları üretime yaklaştıran döngüsel bir sisteme dayanan proje, ineklerin beslenmesinde kentsel artıkları, bira üretiminden artan tahılları, patates kalıntılarını ve Feyenoord futbol stadyumunun kırpılmış çimlerini kullanıyor. Kentsel geri dönüşüme katkıda bulunan bu döngü oldukça verimli bir gıda üretim biçimini vaat ediyor. Çiftlik, kentteki süt ürünlerinin günlük tüketimine yakın miktarda üretim gerçekleştiriyor, işliyor ve dağıtıyor. Üretici ve tüketiciyi bir araya getiren daha kısa tedarik zincirleri ile şehir sakinlerinin farkındalığına da katkıda bulunuyor.

Tasarım olabildiğince şeffaf bir yapıda olması ziyaretçilerin süreci gözlemlemesine de olanak tanıyor. Bahçenin etrafında çelik köprülerle birbirine bağlanmış iki galeri bu anlamda bir tür eğitim rotası oluştururken rota boyunca ziyaretçiler iş sürecini etkilemeden çiftlikteki tüm faaliyetler hakkında fikir edinebilirler. Bu yeni gıda üretim sistemine tanıklık etmek insanların iklim değişikliğine karşı bilinçlenmelerine de aracılık ediyor. Bahçenin etrafındaki çitler ve süt işleme merkezinin cam duvarları, ziyaretçilerin bu duyusal deneyimini kolaylaştırıyor.

Etiketler:

İlgili İçerikler: