Ek Biç Ye İç

SARA CANSIN GÜNGÖR

Something & Son’un tasarlayıp sürdürdüğü aktif bir kent bahçesi projesinin devamı olan "Yetiştirme Manifestosu", İstanbul’da kamuya açık bir bitki alanı yaratıyor ve bahçelerin, ortaklaşa çalışmak ve fikir paylaşmak üzere insanları bir araya getiren buluşma mekanları olarak nasıl kullanılabileceğini araştırıyor. Nitekim İstanbullular olarak yeşil alanların terkedilmiş, değersiz alanlar olmadığını, bir kentin ve kentlinin yaşaması için gerekli olan alanlar olduğunu, şehir hakkımızı kullanarak elimizden geldiğince göstermeye çalışıyoruz. Yeşil alanlar için resmen savaşır hale geldik.

Ek-Biç Ye-İç, bir ekosistem oluşturup Taksim Meydanı’nın kenarında çorba ve salata mekanı oluşturmayı öngörüyor. Bu restoran sayesinde proje, bienal sınırlarını da aşıyor. Giderek kalabalıklaşan İstanbul’daki yeşil alan ihtiyacından yola çıkması İstanbullu’ya hitap edebilen bir manifesto olması açısından önemli. Ekip tasarladığı projelerle, bitkilerin yetişme koşullarının yanı sıra kamu erişimi, eğitim ve iş modelleri gibi konulara eğiliyor. Tasarlanan açık ve kapalı yemek ortamında, bir toplantı odası, bir eğitim ve bilgi alanı, girişim bünyesinde yetiştirilen ürünleri sunan bir de restoran bulunuyor. Bienal ortamında ektiklerinizi, Taksim’de oluşturulan restoranda yiyebilme fikri, hazır olanı tüketmek yerine, ürettiğimizi tüketmek oldukça heyecan verici. Bu, aynı zamanda toplumla beraber yaşayan, sürekli kendini yenileyen ve geleceğe taşıyan bir ekosisteme de işaret ediyor.

andrew merritt,paul smyth,2. istanbul tasarım bienali,Sara Cansın Güngör

Etiketler:

İlgili İçerikler: