Forensic Architecture: Mekanı Geriye Sar
Giardini’deki ana bienal sergisinin katılımcılarından biri olan Forensic Architecture’un işi, mimarlık olarak bildiğimiz şeyin ne olduğunu müthiş bir şekilde sorgulatıyor. İngiliz mimarlık ofisinin işi, adından da anlaşılacağı üzere adli vakalara mimarlık üzerinden bakıyor, biraz bizim CSI dizilerinde izlediğimiz adli tıpa başvurarak davaları çözme işini mimarlık bilgisiyle yapıyor. İşverenleri de Birleşmiş Milletler ya da Af Örgütü gibi organizasyonlar. Mevcut mekansal hallerin geriye dönük okumasını yaparak vaka öyküsünü yaratıyor ve savaş suçları gibi uluslararası raporlara katkıda bulunuyorlar. Forensic Architecture, sergiye dört vakayla katılıyor. Bunlardan ilki, belki de en çarpıcı olarak sergilenen Afganistan’daki bir eve yapılan İHA (drone) saldırısına dairdi. Her ne kadar Amerikan askeri yetkilileri bunun isyancıların patlattığı bir bomba düzeneği olduğunu söyleseler de Forensic Architecture’un olay mahalinden sızmış kısacık bir video üzerinden yaptığı araştırma, tavandaki delik ve duvarlara sıçrayan şarapnel parçalarıyla bunun bir İHA saldırısı olduğunu kanıtlıyordu. Şarapnel parçacıkların odaya nasıl dağıldıklarını birebir ölçekte bir yerleştirme ile gösterirken duvarda parçacıkların gelmesi gerektiği halde gelmediği alanlarda konumlanmış iki kişinin varlığı da ispat ediliyordu.
Başında Eyal Weizman’in yer aldığı Forensic Architecture, bilgi çağında devletlerin ve hatta bazen uluslararası örgütlerin saklamaya çalıştıkları gerçeğin ortaya çıkması için mimarlığın nasıl bir araç olarak kullanılabileceğini ispat ediyor. Bunu yaparken de mimarlığın temelindeki doğrultu, aks, gölge açısı gibi yöntemlere başvuruyor. Tıpkı Gazze’ye 2014’te yapılan saldırıların en yoğun olduğu 1 Ağustos’ta, yani Kara Cuma’da gerçekten ne olup bittiğini sosyal medya paylaşımları üzerinden anlamlandırmaya çalışırken yaptıkları gibi.
Vakaların çözümü ile ilgili videolara buradan ulaşabilirsiniz.
İlgili İçerikler:
-
2025 Venedik Mimarlık Bienali’nin Küratörlüğünü Carlo Ratti Üstlenecek
-
Venedik Mimarlık Bienali Biterken...
Dünyanın en önemli mimarlık etkinliklerine ev sahipliği yapan Venedik Bienali 18. Uluslararası Mimarlık Sergisi Kasım’da sona eriyor. Mimarlık alanındaki en bilinen ve geniş katılımlı uluslararası buluşmalarda güncel tartışmalara yön veren Venedik Mimarlık Bienali'nin bu yılki teması “Geleceğin Laboratuvarı” idi.
-
Venedik Mimarlık Bienali'nin İlk Direktörü Paolo Portoghesi Hayatını Kaybetti
-
Hayalet Hikâyeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi Kitabı Yayında
-
18. Venedik Mimarlık Bienali Türkiye Pavyonu Açıldı
-
18. Venedik Mimarlık Bienali 20 Mayıs’ta Açılıyor
-
"İlerlemenin Ne Olduğunu Düşünmemiz Gerekiyor"
Ponto Atelier, farklı coğrafyalarda, değişen ölçekler ve programlarda projeleri olan Portekizli genç bir ofis. Atlantik Okyanusu’nda, Madeira Adaları’nda konumlanmış olan bu stüdyonun adını daha sık duymaya başlayabiliriz çünkü hem yapım aşamasında olan çeşitli projeleri tamamlanmak üzere, hem de bu yıl küratörlüğünü Andreia Garcia’nın üstlendiği Venedik Mimarlık Bienali, Portekiz Pavyonu’na davet edilen ofislerden biri oldular. Şebnem Şoher, stüdyonun kurucuları Ana Pedro Ferreira ve Pedro Ribeiro’yla işlerine ilham veren kaynaklar, adada olmak ve sürdürülebilirliğin farklı açılımları üzerine konuştu.
-
"Hayalet Hikâyeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi"nin Ayrıntıları Açıklandı