Furnishings & Design İstanbul: Tasarım ve Üretim Arasındaki Köprü
19 - 21 Eylül 2024 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi'nde gerçekleşecek olan Furnishings & Design İstanbul, mobilya, tasarım ve endüstriyel üretim dünyasını bir araya getiriyor. Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) desteğiyle MOS Fuarcılık A.Ş. tarafından düzenlenen bu etkinlik, iç mekân tasarımına dair yenilikçi ve özgün ürünlerin sergilendiği, verimli ve yaratıcı ilişkilerin kurulabileceği bir platform sunmayı hedefliyor.
Furnishings & Design İstanbul'un vizyonu, hedefleri ve sektöre getireceği yenilikler hakkında MOSFED Başkanı Ahmet Güleç'ten bilgi aldık. Fuar alanının tasarımını üstlenen ABRA Design Studio'nun Kurucu Ortağı Cem Cemal Çobanoğlu ise tasarım süreci ve etkinliğe özgü mekânsal konseptlerin arkasındaki yaklaşımlarla ilgili sorularımızı yanıtladı.
XXI: Furnishings & Design İstanbul’un kuruluş süreci nasıl gerçekleşti ve misyonu nedir? Türk mobilya endüstrisine ve iç mekân ekosistemlerine nasıl bir katkı sağlamayı hedefliyorsunuz?
Ahmet Güleç: Türkiye mobilya sektörü son 20 yıl içinde büyük bir dönüşüm yaşadı. İhracat yapan, dış ticaret fazlası veren, ülke ekonomisine ciddi katkı sunan bir endüstri haline geldi. Sahip olduğumuz üretim gücü ve pazarlama faaliyetleri ile dünyanın 7. büyük mobilya ihracatçısı durumuna geldik. Bu başarı hikayesinin güçlenerek devam etmesi gerekiyor. Bu, ancak endüstrinin merkezine “tasarımı” yerleştirmekle mümkün olabilir. Ancak özgün tasarımlarımızın zayıf kalması hızımızı kesiyor. Yanı sıra ihracat kilogram başı fiyatımızı aşağı çekiyor, şirketlerimizin global marka olmasını engelliyor.
Bizim gibi mobilya üretimi konusunda iddialı olan ülkelere baktığımızda, tasarıma, inovasyona çok fazla yatırım yaptıklarını görüyoruz. Elimizi çabuk tutmazsak rakiplerimizle aramızdaki makas artacak ve geriye düşeceğiz.
Durum böyle iken, tasarımcı ile üreticiyi bir araya getiren, verimli buluşmalara, deneyimlere olanak tanıyan bir organizasyon ile özgün tasarımların önemini ortaya koyan, “sıradan olmaktan çıkmanın” etkili yöntemlerini görünür kılan bir sergileme alanına ihtiyaç vardı.
FDI, markalara tasarım odaklı güçlü bir sıçrama noktası yaratmak için dizayn edildi. Ve bunu yaparken sadece mobilya sektörü olmasın; iç mekân ekosisteminin tamamını kapsayan bir etkinlik olsun istedik. FDI ile, tasarımı endüstrinin kalbine yerleştirerek evlerde, iş yerlerinde, açık, kapalı bütün kamusal alanlarda kaliteli bir stil ve duruş yaratmak istiyoruz. Merkezinde tasarımın, sürdürülebilirliğin, iyiliğin olduğu bir değerler zinciri yaratarak tasarım kültürümüzle dünyada marka olmak istiyoruz.
Furnishings & Design İstanbul’un (FDI) tasarımcı ile üreticinin birleştirici gücü, sergi alanı ve öğrenme alanı olması, başka bir ifadeyle tasarım ekosisteminin özellikle iç mekân tarafında birleştirici gücü olması ve ihtiyaçlara en yüksek düzeyde cevap vermesi ana hedefiyle tasarlandı. Organizasyon bünyesindeki bütün bölümler de buna hizmet ediyor.
XXI: FDI’ı sektördeki diğer benzer kuruluş ve etkinliklerden ayıran özellikleri neler?
AG: FDI, iç mekâna ait ekosistemin tamamını kapsayan tasarım odaklı bir fuar. Bu özellikte bir fuar organizasyonu yok zaten, dolayısıyla en büyük fark burada ortaya çıkıyor. Yanı sıra özgünlük ve tasarımcı ile çalışıyor olmak fuara katılım şartnamesinin olmazsa olmaz maddelerini oluşturuyor. Sergilemesi yapılacak bütün ürünler Türkiye’nin saygın tasarımcıları, iç mimarları ve akademisyenlerinden oluşan Tasarım Komitemiz tarafından seçildi. FDI, tasarım ürünlerin sergileme alanı olmasının yanı sıra her bir bölümü ile de ilkleri içinde barındırıyor.
Bununla birlikte fuarın, Designer-to-Business (D2B), Design House, Lounge, New Horizon Exhibition ve FDI Stage & FDI Talks gibi özel alanları tüm ekosistemi kapsamlı bir şekilde yansıtacak. Bir yandan tasarımcı ile üretici görüşmeleri yapılabilecek, bir yandan özel işler sergilenecek, diğer yandan da sektördeki gelişmeler ve gelecek üzerine ufuk açıcı sohbetler gerçekleşecek. Fuarımız verimli ve doğurgan ilişkiler yaratma imkânı sunacak. Bununla birlikte ayrım yapmaksızın özgün ve nitelikli tasarımlarla ürünler ortaya koyan her ölçekten markayı bünyesinde barındıracak.
Yanı sıra önemli misyonlar yüklenerek yola çıkan FDI’ın karbon ayak izi düşük etkinliklerden biri olmasını, “Green Event” olmasını çok önemsiyoruz. Türkiye’deki fuar kültürüne baktığımızda aslında burada da bir ilke imza atacağız. Örnek teşkil edip yayılması bizim için önemli. Kıymetli partnerimiz Onaranlar Kulübü ile kuracağımız FDI geri dönüşüm laboratuvarı (ReUpcycle Lab) ile biriken atıkları yeniden değerlendireceğiz. ReUpcycle Lab’ta bu yıl kullanılan dekor materyalleri; satranç seti, geri dönüşüm kutuları, oyun alanları olarak yeniden tasarlanacak. MOSFED olarak biz, bu ürünleri ihtiyaç sahibi okullara ileteceğiz. Böylece hem sosyal bir fayda sağlayacağız hem de atık üretiminin azaltılmasına katkıda bulunacağız.
Bütün bunların dışında biz bu organizasyonu ülkemize karşı tarihi bir görev olarak görüyoruz ve işin uzmanlarının katkı ve sahiplenmesini bu açıdan önemsiyoruz. Bu nedenle başkanlığını Özyeğin Üniversitesi Endüstri Bölüm Başkanı Alpay Er’in yaptığı bir tasarım komitesi kurduk. Komitemizde iç mimar ve tasarımcı Ahmet Raşit Karaaslan, mimar Aynur Yılmaz, yüksek iç mimar Cem Cemal Çobanoğlu, stratejik iletişim danışmanı Cengiz Ayyıldız, endüstri ürünleri tasarımcısı ve iç mimar Ece Yalım, tasarımcı, küratör ve eğitmen Erdem Akan ve endüstriyel tasarımcı Şule Koç yer alıyor. Yanı sıra yine tasarımcılardan, mimarlardan, iş insanlarından, tasarım ve markalama konusunda yazan gazetecilerden, akademisyenlerden oluşan güçlü bir danışma kurulu kurduk. Bu da bizi diğer bütün etkinliklerden ayrıştırıyor.
XXI: Tasarımcı ve üreticileri bir araya getiren programlarınızı [D2B (Designer-to-Business), Design House, Lounge ve New Horizon Exhibition] anlatır mısınız? FDI Stage & FDI Talks etkinliklerinde hangi konular ve konuşmacılar öne çıkıyor?
AG: Furnishings & Design İstanbul özel bir fuar olacak. Mobilyadan aydınlatmaya, ev tekstilinden zemin kaplamasına ve aksesuara kadar iç mekân üzerine tüm başlıklara ev sahipliği yapacak. Özel kürasyon ve farklı temalar etrafında oluşturacağımız FDI Design Houses alanımızda katılımcı firma ve markaların portfolyolarından seçilen özel ürünleri bir araya getireceğiz. Bu noktada özellikle her biri ayrı bir hikâye ve yaşamdan farklı bir alana odaklanmayı amaçlıyoruz. Böylelikle ziyaretçilerimize tasarımın etki sahasının zenginliğini, sektör bileşenlerinin birlikteliğinden oluşan Türkiye tasarım ekosisteminin gücünü yansıtan bir deneyim alanı sunmuş olacağız.
FDI D2B Programı aracılığıyla da inovasyondan sürdürülebilirliğe farklı alanlarda yenilikleri hayata geçiren markalar ve tasarım ofislerini, arayışı olan şirketler ve kişilerle aynı çatı altında buluşturmayı amaçlıyoruz.
FDI New Horizon Exhibition sergi alanında ise mesleki yolculuklarının farklı aşamalarındaki bağımsız Türk tasarımcıları bir araya getireceğiz. Bu özel alanda tasarımcılar özgün ve nitelikli ürünlerini 3 boyutlu, prototip veya bitmiş ürünlerle, endüstri paydaşları ve tüketicilerle buluşturma imkânı bulacak. Dinlenme ve networking alanı olarak kurguladığımız FDI Lounge’da sadece katılımcı marka yetkilileri, tasarımcılar ve medya temsilcileri yer alabilecek. Böylelikle hem dinlenme hem de yakından tanışma fırsatı bulabilecekler.
Fuarımızın iç mekân tasarımına değer katan tüm bileşenlere yönelik ufuk açıcı sohbetler ve entelektüel çıtası yüksek tartışmaların gerçekleşeceği FDI Stage'de yenilikçi ve öncü tasarım fikirleri, sektörün dönüşümünü yansıtan güncel içgörüler ve ilham verici yaklaşımlar tasarım disiplinlerinden gelen yerli ve yabancı fikir önderleri tarafından gündeme taşınacak. Konuşma yapacak isimlere ilişkin programımız son şeklini alınca FDI web sayfası ile sosyal medya hesaplarından duyuru yapacağız.
XXI: Gelecekteki planlarınız ve uzun vadeli vizyonunuz nedir? Yeni projeler veya genişleme planlarınız var mı?
AG: Türkiye, dünyadaki en dinamik ve üretken ülkelerden bir tanesi. Tüm zorluklara rağmen üreticiler pes etmiyor ve var güçleriyle çalışıyor. Bu noktada bizim de hedefimiz fuarımızın etkisini her yıl büyüterek dünyadan ağırladığımız sektör profesyoneli sayısını artırmak. Böylelikle Türkiye’nin iç mekân tasarımı konusunda kaslarının ne kadar kuvvetli olduğunu tüm dünyada gösterebileceğiz. Bir yandan sektör temsilcileri fuarda yer almak için kendilerini geliştirmeye daha çok odaklanırken diğer yandan da fuara katılan sektör profesyonelleri sayesinde dünyaya açılan marka sayımız artacak. Ülkemizin dünya sahnesinde daha çok yer alması ve gelişmesi için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
XXI: Fuar alanının tasarımında hangi konsept ve temalardan ilham aldınız ve bunları nasıl uyguladınız? Sıçrama noktası kavramını alan tasarımına nasıl entegre ettiniz?
Cem Cemal Çobanoğlu: Alan tasarımında tamamen FDI’ın manifestosundan yola çıktık ve manifestodaki kavramlardan ve ifadelerden ilham aldık. Manifestoda özellikle vurgulanan ve FDI’nın bu seneki temasını oluşturan “sıçrama noktası” kavramı ve bu sıçramanın tasarım ekosistemindeki tüm paydaşların bir arada ve şeffaf bir şekilde hareket etmesi ile mümkün olacağı fikri, tasarımımızı şekillendirdi.
Bu bağlamda, ekosistemdeki paydaşların bir arada yer alacağı Design House, FDI Stage, New Horizon gibi tüm içerikler alan tasarımının merkezine konumlandırıldı ve marka stantları da dairesel bir plan şeklinde, bu merkezin etrafına, bir çember çizecek şekilde yerleştirildi. Bu dairesel plan, çekirdekte yer alan kolektif etkinin çeperde bulunan markalara sıçramasını ve içe kapanık hali ile bir arada olmayı, marka stantlarının tek bir koridorda yer alması da her paydaşın eşit değerde olduğunu vurguluyor.
Marka stantlarının strüktürlerindeki beşik çatı şeklinin sürekliliği ile oluşturulan ve etkinlikte yer alacak markaların ve Türkiye tasarım ekosistemi paydaşlarının özgün ürünlerinin birlikte yer alacağı Design House strüktürü, bir arada olmayı temsil etmekte, en merkezdeki tiyatro ya da amfiye gönderme yapan oturma biçimi de, referansını antik dönem felsefe okullarından almakta ve özgürce fikir tartışılan yer vurgusu yapmakta.
XXI: Tasarımın ziyaretçilere sunacağı deneyim ve etkileşim nasıl şekillendi? Hangi unsurlar üzerinde özellikle durdunuz?
CCÇ: Tasarımın ziyaretçilere sunacağı deneyimi bir taraftan bahsettiğim kavramların mekansal olarak aktarılması, bir taraftan da ziyaretçilerin alanı kolay bir şekilde gezmesi, hiçbir marka stantını ve etkinlik alanını gözden kaçırmaması şekillendirdi.
Fuar alanı tasarımlarında hem ziyaretçiler hem de katılımcı markalar için, ara koridorlar nedeniyle büyük problem haline gelen sirkülasyon, dairesel planın sunduğu tek koridorlu çözüm ile aşılmış oldu.
Bununla birlikte, alan tasarımında kullanılan geçirgen ya da ifadesiz malzemeler, renkler ve aydınlatma da vurguyu marka stantlarına ve etkinlik alanına çekerek, ziyaretçilere odak noktalarını kolay takip edilebilir bir kurguda sunuyor ve fiziksel ya da psikolojik yorgunluğu en aza indirgemeyi amaçlıyor.
XXI: Fuar alanının tasarımında, mekânın sergilenen ögelerin önüne geçmeden onları vurgulaması beklenir. Bu dengeyi sağlamak ve ürünleri ön plana çıkaracak bir tasarım oluşturmak için hangi stratejileri ve yöntemleri kullandınız?
CCÇ: Alan tasarımı FDI’nın manifestosunda bahsi geçen kavramları anlatmakla birlikte, bu aktarımı hem formda hem de malzeme kullanımında mümkün olduğunca sade ve işleve dayalı bir şekilde yapmayı amaçlıyor. Marka stantları dışında kalan sirkülasyon alanlarında ya da lounge alanında, beyaz boyalı demirlerin, osblerin, ham metalin ya da sadece kontrast yaratmayı amaçlayan gri halı, perde gibi elemanların amacı da odağı marka stantlarının içine çekmek ve ziyaretçi-marka iletişimini basit ama güçlü bir şekilde kurmak.
Yine girişteki lounge alanında yer alan sade oturma elemanlarının ya da mekanda kullanılan kurumsal renklerin büyük oranda yönlendirme ve bilgilendirme amaçlı olması ve geniş alanlarda farklı renklerin ya da malzemelerin kullanılmaması gibi pek çok tasarım unsuru da bu fikrimizden yola çıkıyor.
İlgili İçerikler:
-
Tasarım Yeniden İstanbul'da!
-
İç Mekân Ekosisteminin Tasarım Vizyonu Furnishings & Design İstanbul'da Sergilenecek
-
Yeşim Parkı Aktif Yaşam Alanı
-
Yapay Zekâ ve İnsan: Tasarım Dünyasında Yeni Perspektifler
İnsanlık, her yeni teknolojiyle karşılaştığında benzer korkular yaşamıştır. Sanayi devrimi, internet ve otomasyon süreçlerinde olduğu gibi, yapay zekâ da başlangıçta belirsizlik ve endişe yaratıyor.
-
FİRE: Endüstriyel Kalıntıların Sanatsal Keşfi
-
"Biz"in Hikayesi: Kurgular, Kaygılar ve Uzlaşılar
Düşünmeye başladığımızda yaz aylarının başındaydık. Biz üç kurgucu, İç Mimarlık Birinci Sınıf Proje Stüdyosu yürütücüleri olarak önümüzdeki dönemin kurgusu için masa başına oturduğumuzda, tasarım eğitimi ile hiç tanışmamış “yeni”lerle karşılaşmalarımızı ve muhtemel ortak deneyimlerimizi düşünürdük, hatırlıyoruz.
-
Tasarımda Etnik Hesaplamalı Yöntem ve Dijital Teknoloji Kullanımı Eğitim Programı Başvuruları Açıldı
-
Binanızı Yapay Zekanın Tasarlamasına İzin Verir Miydiniz?