Geçiciliğe Övgü

EASA 2018 kapsamında gerçekleştirilen proje, malzeme ve mekan tasarımında geçicilik üzerinde kafa yormaya davet ederken terk edilmiş bir cepheyi kamusal bir seyirliğe dönüştürüyor.

Avrupa Mimarlık Öğrencileri Buluşması (European Architecture Students Assembly-EASA) ilk kez, 1981’de Liverpool, İngiltere’de belli bir mekanla etkileşime geçerek mimarlık eğitimini yeniden düşünmek isteyen bir öğrenci buluşması olarak düzenlenmişti. O günden beri pek çok Avrupa kentinde düzenlenen buluşma, kültür ve eğitim ekseninde mimarlık öğrencilerini ve mesleği sürdürenleri bir araya getiren bir platform olarak işliyor. Odağında atölyelerin olduğu bir ağ ve topluluğa dönüşen EASA’nın esasını ise yaz buluşmaları oluşturuyor. 2018’de gerçekleştirilen etkinlik ise Hırvatistan’ın Rijeka kentinde gerçekleştirildi. Eski bir liman kenti olan Rijeka denizcilik ve sanayisi kadar hareketli bir “alt kültür” sahnesi olmasıyla da meşhur. 1950’lerden beri alternatif kültürleri barındıran Rijeka, Avrupa kıtasının bu bölümünde punk ve rock müzik sahnesinin de doğduğu yer olarak kabul ediliyor. Yakın zamanda hızlı gelişimi yavaşlayan ve mali çöküşe giren kentin endüstriyel limanıyla yerleşimler arasındaki ilişki zayıflamış, kentin denizle ilişkisi kopmuş. Gerçekleştiği bölgeye özgü tartışma ve girdiler üzerine atölyeler yürüten EASA’nın etkinlikleri, Rijeka’nın kıyı bölgesinde terk edilmiş yapılar bütünü ve fabrikalarda düzenlendi.

22 ülkeden 28 kişi ile 15 günde gerçekleştirilen, çok işlevli etkinlik mekanı ve yükseltilmiş pavyon Level Up da bu buluşmanın ürünü. Ekip, bölgede yeni bir kamusal mekan üretmektense kendiliğinden kamusal karakteri olan bir mekanın niteliğini vurgulamak istemiş. İçinde bulunduğu Delta bölgesi için bir balkona dönüştürmek, endüstriyel estetiğin ön planda olduğu kamusal bir cephe kurmak amaçlanmış. Bu bağlamda Exportdrvo’nun tek katlı yapılarından birinin çatısını yeniden işlevlendiren proje, Dead Canal’a bakan cephesini de sararak yerel sakinler için bir buluşma mekanı üretmeyi hedefliyor. Üzerine tırmanılabilen, kullanıcıların direklerine asılabildiği, oturma, uyuma, toplanma gibi uzun süreli kullanılabilen ya da sadece merdiven işlevi gören yüzeylerin oluşturulduğu iskele, zemin kotundan başlayıp farklı kotlarda yükselerek çatıdaki yükseltilmiş terasa ulaşıyor.

Ekibin “mimarların üretimlerinin daimi, kalıcı olarak tanımlandığı bir çağda, geçici kentleşmeye bir övgü” olarak gördükleri proje, malzeme ve mekanda geçicilik konusunda kafa yormaya davet ediyor. Yaratıcılarına göre “Fiziksel olanın fani doğasının farkında olmak, kentsel büyüme sürecine içkin midir?” sorusu da projeyi sadece bir fikri inşa etmenin ötesine geçiriyor, bir felsefenin peşinde koşmaya dönüştürüyor. 2020’nin Avrupa Kültür Başkenti olacak kentte, Level Up’ın bu minvalde gerçekleşecek etkinlikler için de ana mekanlardan biri olması bekleniyor. Zira bu pavyon strüktür kanal, Tito’nun meşhur yatı Galeb ve eski limandan oluşan manzara için bir seyirlik mekan sağlıyor.

Etiketler:

İlgili İçerikler: