Sükunet Sahnesi

Kökleri Gandhi’ye uzanan bir eğitim felsefesinin sürdürüldüğü Sabarmati’deki tiyatro, mütevazılığından aldığı güç ile çevresine saygılı bir kamusal alan tanımlıyor.

1917’de, Hindistan’ın bağımsızlık hareketinin lideri olan Mohandas Karamçand Gandhi (ya da “yüce ruh” anlamına gelen ön adıyla Mahatma Gandhi), Sabarmati Nehri’nin yakınında, hapishane ile krematoryum arasında, burada yaşayan bir cemaat oluşturmaya karar verdi. O günden beri, Gandhi’nin eğitim üzerine güçlü tasavvurları beden, zihin ve ruhu geliştirmek üzere bir tür inziva yeri olarak açıklanabilecek “ashram”da uygulanıyor. Bugün Sabarmati Ashram’da okuyan ya da çalışan 1500 çocuk, halen aynı felsefeyle eğitiliyor.

Sabarmati Ashram’ın yüzüncü yıl kutlamalarının bir parçası olarak inşa edilen Jai Jagat Tiyatrosu da, bu eğitim felsefesinin bir parçası. Tiyatro yapısı öğrencilere, temsil becerileri üzerine alıştırma yapma, topluluğa hitap ederek özgüven kazanma, ekip çalışması, disiplinli olmayı öğrenme ve eğlenme fırsatları sunuyor. Çocuklar ve yakın çevre sakinleriyle birlikte, Sabarmati Ashram’ın öğrencileri artık oyunlarının provasını yapmak için şehrin uzak yerlerine seyahat etmek zorunda değiller. Tasarımcılarının “bir ifade mekanı” olarak tanımladıkları tiyatro, onların prova ya da ekip alıştırmaları yaptıkları yer olduğu kadar oyun alanları da aynı zamanda. Gandhi’nin sözleriyle “bir çocuğun ve insanın beden, zihin ve ruhundaki en iyilerin her yönüyle çizildiği” bir eğitim için bir simge-mekan.

Jai Jagat Tiyatrosu,Sealab
Tiyatronun çeşitli giriş-çıkışlarından biri; fotoğraf: Anand Sonecha
Sarmalın yönlendirdiği giriş alanı; fotoğraf: Ayush Gajjar
Juliet balkonu ve oturma alanları ; fotoğraf: Dhrupad Shukla
Çevreyle görsel ilişkiyi korumaya yarayan duvar kıvrımları; fotoğraf: Anand Sonecha

Tiyatronun bulunduğu arazi, yüksek nim ağaçlarıyla, basit ve zemine oturan yapılarla çevrili ve bu yapılarından biri de, 1931’de Londra’da Gandhi’nin Madam Montessori ile buluşmasının akabinde 1936’da Sabarmati Ashram’ında kurulmuş olan Montessori Okulu. Gandhi, Madam Montessori’nin çocukları bir bütün olarak geliştirmeye odaklı eğitim modelinden oldukça etkilenmiş ve bunu ashramda uygulamaya karar vermiş. Uzun yıllar hizmet veren okul, yakın zamanda yine eğitim amaçlı sanat atölyelerine çevrilmiş. Yapı, çevreleyen ağaçların sağladığı gölgelik alan ve şaşırtıcı çeşitlilikteki kuş ve diğer hayvanlara ev sahipliği yapmasıyla kendine has ve huzurlu bir çevre yaratıyor. Okulun yanı başında yer alan tiyatronun mimarisi de bu yerin ruhunu sürdürmeyi amaçlıyor.

Tiyatro dışarıdan gösterişsiz, insan ölçeğinde, basit bir beyaz duvar olarak görünüyor. Mevcut ağaçların altında ve ashram ile diğer yapıları birbirine bağlayarak devam eden yürüyüş rotasının buraya kadar olan kısmı, tuğla bir yol olarak devam ediyor. Yürüyüş yolu boyunca farklı nişler, insanları oturmaya ve doğayı gözlemlemeye davet ediyor. Oturma birimlerinin bulunduğu daha büyük alanlar, küçük toplanmalara ya da birlikte yemek yenebilecek molalara mekan oluyor.

Yavaşça daha geniş bir alana, bir meydana dönüşen yol tiyatroya evriliyor ve bir fuaye alanına, bir etkinlik ya da enformel provalar için mekana dönüşüyor. Tiyatroya iki duvar arası bir boşluktan giriliyor ve devam eden rampa mekanın merkezine yönlendiriyor. Bu duvar zemin altına inerek, bir sarmal hareketiyle sahneyi ve seyircileri açığa çıkarıyor. Çevreleyen ağaçlar, okul ya da yüksek su tankı gibi diğer unsurlar tiyatronun içinde halen var olmaya devam ediyor zira mekanı çeviren bu duvar, kıvrılıp bükülerek dışa doğru bakış noktaları yaratıyor. Duvar, farklı an ve açıklıklara sahip ve bu özelliği onu çocukların ölçeğinde, etkileşimli ve eğlenceli yapıyor. Oyuna katılmak ve onu zenginleştirmek, senaryonun bir parçası haline gelmek ve oyuna giriş ve çıkışlar için farklı noktalar sağlamak (Jülyet’in balkonu, merdiven ya da bir açıklık gibi) tasarımda özellikle üzerinde durulan fikirlerden. Yerin sükunetini sürdürmek ve çevre yapılarla herhangi bir rekabete girmemek için tiyatro yarı zemin altında tasarlanmış. Dış duvarın yüksekliği de aşağı inen bu 1,83 metre ile aynı tutulmuş. Gömülü olduğundan ve alanın en düşük kotunda yer aldığından 70.000 litre yağmursuyu toplama kapasiteli tank, sahne altına yerleştirilmiş. Tiyatro çevresindeki bölgeye dikilmiş ağaçların sulanmasında kullanılacak olan su, muson yağmurları esnasında toplanıyor.

Plan
Vaziyet Planı
Diyagramlar
Tiyatro ve çevre alan perspektif çizimi

Tiyatronun açılışı hem bölge halkı hem de mimarlar için bir projenin sona erişinden daha derin bir anlam taşıyor. Mimarlarının o güne dair sözleri tiyatronun çevresiyle güçlü ilişkisini de ifade ediyor: “2017 Ekim’inde ayın ikisinde, yani Gandhi’nin doğum gününde, onun yaşamı hakkında bir oyunla açıldı tiyatro. Oyun, Sabarmati Ashram’ından ve komşu topluluklardan çocuklar tarafından sahnelendi. 300’ü aşkın insan (ki tiyatronun kapasitesi bu kadar) oyunu ve mekanı deneyimledi. Oyundan sonra çocuklar dans etti ve sahnede kutlama yaptı. Seyirciler zihinlerinde oyun, rampa boyunca yavaşça inerek tiyatroyu terk etti, yürüyüş yolunca öylesine dolandı, oturma alanlarında toplandı; Sabarmati Ashram’ındaki bu huzur dolu anın keyfini çıkardı.”

Etiketler: