XXI'de bu ay Ömer Kanıpak'ın Guggenheim Helsinki Yarışması'nın sürecine dair gözlemlerine ve yapı sektörü ile mimarlar arasında bir köprü olmayı amaçlayan Mimarşiv'e yer verdik. Bunun yanı sıra Emine Öğün & Mehmet Öğün Mimarlık tasarımı Amanruya, HS Mimarlık'ın tasarladığı Protel Binası, Ayşen Savaş + Can Aker + Onur Yüncü tasarımı Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi, INPARC'ın tasarladığı Ertunç Özcan Fabrikası ve Koray Malhan tasarımı Oblivion da Temmuz - Ağustos sayısında yer alıyor.
İlkay Öngün ve Aslı Sekmen’in kurduğu Mimarşiv, yapı sektörüyle mimarlar arasındaki iletişimde bir köprü görevi üstleniyor.
Büyükada Cami projesi uzun zamandır kamuoyunun gündeminde yer tutuyor. “Çarşı Camisi” (Havva Özen Camisi) olarak adlandırılan ve bir hayırsever tarafından bir apartmanın dönüştürülmesi ile oluşturulan caminin özellikle Büyükada’ya gelen ziyaretçiler nedeniyle ihtiyacı karşılamadığı açık.
Guggenheim Helsinki için açılan uluslararası yarışma 1715 projenin teslim alınmasıyla gündeme oturmuştu. Geçtiğimiz günlerde kazanan projenin seçildiği süreci ve Helsinki’nin Guggenheim ile imtihanını Ömer Kanıpak yazdı.
İki dünya savaşı arasında kendine has modernizmin doruklarında bir Moskova. “Modernizm mi, gelenek mi?” tartışması aşılmış, post-modernizme henüz varılmamış.
Dağcılar “zirve yapar”; bir zirveden diğerine yönelirler. Ama hiçbiri tırmandığı zirvelerden birine yerleşmeyi aklından geçirmez.