Estetik, Evrimsel ve Heykelsi

BESTE SABIR

Net hatların, sadelik ve işlevselliğin ön planda olduğu Derin Design 2014 koleksiyonunda; mekan ve kullanıcı ile evrimleşen, çok işlevli 27 yeni tasarım bulunuyor.

Beste Sabır: Yaşadığımız dönemi anlatan mobilyalarla yeni deneyimler sunduğunuz 2014 koleksiyonundan bahsedebilir misiniz? Tasarım ve geliştirme süreci nasıl ilerledi?
Derin Sarıyer: Bu kataloğumuzu son iki senede biriktirdiğimiz işlerle oluşturduk. Düşüncelerimizi, yeni fikirlerimizi netleştirdik, gelişebilecekleri bir biçimde masamızda dinlendirdik, nadasa bıraktık ve geçtiğimiz dört ay boyunca da ayağa kaldırdık. Verimli bir hasat olması adına hassas ve dengeli seçimlerde bulunduk. Önce genel sonra da detay analizleri yaptık. Rasyonel tavrımızın, hayallerimizin hayata geçmesine engel olmayacak formatta tuttuk. Çalışma etiğimizin belirli bir tutarlılığı vardır. İçimizden gelenleri dizginlemeden, cetvelle çizilmiş çerçevelere hapsetmeden, kendi dilimizin evrilmesine izin verecek bir üslupla geliştiriyoruz tasarımlarımızı.

BS: Koleksiyonda Pentagon Design gibi farklı tasarım şirketlerinin ürünleri de bulunuyor. Bu koleksiyonda işbirliği yaptığınız tasarımcılardan ve süreçten, kriterlerden ve ortak zemininizden bahsedebilir misiniz?
DS: Sofistike sadelik duygusunun merkezde olduğu bir yaklaşımla ortaya çıkarıyoruz çalışmalarımızı. Fazlalıktan arınmış, dekoratif eklemeler ve kozmetik bakış açılarıyla uygulanmış süslemelerden uzak duruyoruz. 2014 koleksiyonumuzda da birbirinden farklı tasarımcıların özgün çalışmaları yer alıyor. Her biri farklı sinyaller içeren bu ürünlerin temelde aynı ruhu taşımalarına özen gösteriyoruz. Devamlılık barındıran bir perspektifle ele aldığımız yeniliklerimizin kişilikli, canlı ve zamana dayanan yapılarla vücuda gelmelerine dair kaygılarımız olduğunu hissettirmek arzusuyla çalışmalarımıza yoğunlaşıyoruz. Pentagon Design Finlandiyalı bir tasarım ofisi. Birbirimizi iyi anlıyoruz. Aynı tasarım dilini konuşuyoruz ve bu yakınlık hızlı kararlar almamıza yol açıyor. Kendilerinin 2014 koleksiyonumuzda üç adet tasarımı var. Derin Design’a yeni bir soluk getiren bu ürünleri markamızın içeriğine dahil etmek bizleri heyecanlandırıyor.

BS: Koleksiyonun değindiği konular ve ana motto kısaca nedir?
DS: Mobilya tasarımlarımızla bugünün ihtiyaçlarına cevap verirken kendimizi ifade edebilmeyi arzuluyoruz. Sadece işlerini yerine getiren mobilyalar üretmek değil, hayal etmek, tutku duymak, güzellik ve aşk için tasarlıyoruz. Tasarımın öznesinin insan olduğunun bilinciyle ve duyularla temas halinde olmamız gerektiğinin farkındalığıyla hazırlıyoruz ürünlerimizi. Uzun zamanlar için tedavülde kalabilecek hislerle ilgileniyoruz. Geniş bir zaman perspektifinden yaklaşıyoruz mesleğimize. Sadece fiziksel açılardan değil psikolojik yönden de insanlara iyi gelmelidir diye düşünerek yaratıyoruz her yeni koleksiyonumuzu. Bunu başarabildiğimizde kendimizi iyi hissediyoruz.

BS: Önceki koleksiyonlarınız ve ürünleriniz paralelinde aldığınız geribildirimler yeni koleksiyonunuza ne gibi girdiler sağladı ve nasıl şekillendirdi?
DS: Teknik anlamda kullanıcıların düşüncelerini değerlendiriyoruz. Ürünlerimizi projelerinde kullanan mimar, iç mimar ve tasarımcılarla sürekli bağlantıda olduğumuzdan dolayı yaratıcı ofislerin yenilik odaklı işleriyle iç içeyiz. Projeleri için bizden geliştirmemizi bekledikleri ürünleri bazen yeni koleksiyonlarımızda değerlendirdiğimiz de oluyor. Bu işbirliklerimiz bize sürekli formda kalma, aktif ve doğal bir AR-GE yöntemi sağlıyor. Yeni koleksiyonu çıkarmadan önceki son aşamalarda ise alışageldiğimiz kapalı devre çalışma biçimimize dönüyor ve odaklanıyoruz. İçgüdülerimizle baş başa kalıp ilerlemeyi doğru buluyoruz.

BS: Konforla nasıl bir ilişki kuruyorsunuz?
DS: Rahatlık anlamındaki konfor tanımlamasının ürünlerin kullanıldığı noktadaki işlev kriterinin sonucu olduğunu söyleyebilirim. Bir iş merkezinin ortak alan bekleme ünitesindeki konfor ile evde kitabınızı okuduğunuz koltuğun konforu farklı ergonomik parametrelerle ele alınır. Bu nüansların farkında olmak ve teknik bilgilerle psikolojik analizleri harmanlayabilmek önemlidir.

BS: Malzeme seçimleri nasıl gerçekleşti? Nasıl bir AR-GE süreci yaşadınız? Form - malzeme ilişkisinden bahsedebilir misiniz?
DS: Malzeme fetişizmine düşmeden, deneysel zorlamaların şehvetine kapılmadan dingin bir tavırla seçeriz malzemelerimizi. Teknolojik yenilikleri sindirerek, hakkını vererek ve göze sokan bir tavırdan uzak bir biçimde kullanırız. Hedeflerimizi anlaşılabilir bağlamlarda belirliyoruz. Hedefleri yüksek koymak geniş vizyonla eşanlamlı değildir. Belirsizlikle kuşatıldığımız bu dönemlerde sürekliliğimizi koruyabilmenin bir anlamı olduğu fikrindeyiz.

Etiketler: