İslam Medeniyetleri Müzesi

İslam Medeniyetleri bağlamında bir araya getirilen eserlerin sergilenmesi amacıyla oluşturulan, iç mekan müze ve sergi tasarımı do[x]architecture tarafından gerçekleştirilen İslam Medeniyetleri Müzesi, 8 Nisan 2022’de Çamlıca’da ziyarete açıldı.

Müze ve sergi tasarımı; sergi senaryosunun geliştirilmesi ve yönetimi, tüm destek fonksiyonların tasarımı projelendirilerek hayata geçirildi. Bu çalışma, 7. yy’dan 19. yy’a kadar tarihlenen, İslam medeniyetinin sanatsal ve tarihsel açıdan gelişimini anlatan 400’den fazla eserin 14 galeri boyunca yerleştirilmesini kapsıyor. Milli Saraylar Başkanlığı bünyesindeki uzmanların kontrolünde oluşturulan envanter, Topkapı Sarayı Müzesi, Saray Koleksiyonları Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, İstanbul Türbeler Müzesi, Vakıflar Müzesi ve Türk İslam Eserleri Müzesi olmak üzere altı müzenin daha önce teşhir edilmemiş eserlerinden seçilerek oluşturuldu. Eserlerin tasnifi ve sergi senaryosunun oluşturularak bir kurgu dahilinde mekana yerleştirilmesi ise danışmanlar eşliğinde proje kapsamında çalışılarak hayata geçirildi. Temsiliyet, ibadet mekanları, İslam’ın yayılması, bilimsel gelişmeler, yazma eserler, tekstil eserler, süsleme sanatı, dokuma sanatı ve nümizmatik konularında bir araya getirilen eserlerden oluşan Müze, İslam medeniyetinin kültürü ve mimarisi bağlamında kapsamlı bir hikaye anlatımı ve deneyim alanı sunmayı amaçlıyor. İlk kez ziyaretçi ile buluşan bu değerli eserlerin sergi kurgusu, mimari ile bütünleşik görsel/işitsel/sanatsal yerleştirmeler ve geniş grafik anlatımlar ile destekleniyor. Müzenin birden fazla bölümünde ziyaretçi için etkileşimli deneyim alanları yer alıyor. İki bölümde (İbadet Mekanları ve Ab-ı Hayat) kapsayıcı deneyim alanı, üç bölümde (Fetihler, İslam’ın Yayılması ve Hüsn-i Hat) etkileşimli anlatımlar yer alıyor. Tüm bölümlerde ziyaretçinin eserler hakkında detaylı bilgi alabileceği kiosklar, ekranlar ve tabletler bulunuyor. Müzede, sergi alanının yanı sıra karşılama/biletleme alanı, kafe/restoran, müze mağaza, geçici sergi alanı, atölyeler, depolar, koruma ve restorasyon laboratuvarları yer alıyor.

Sergi tasarımında, farklı dönemlere ait eserlerin bir senaryo bağlamında bir araya getirilmesi ve mekansal biçimlenmeyi oluşturması hedeflendi. Her bir vitrin, sergilenen eserlerin gerekliliklerine ve sergi bölümündeki mekânsal kurguya göre boyutlandırıldı. Sergileme tasarımında, eserlerin sergi senaryosuna göre yerleşimleri, her bir eserin kendi bağlamı ile sergilenmesi, sergi kaidelerinin eserleri ön plana çıkartacak şekilde tasarlanması ve yerleştirilmesi, renk seçimlerinde eserlerin renkleri ile uyum göz önünde bulunduruldu. Eserlerin muhafazası ve sergilenmesi için özel iklimlendirme, aydınlatma ve güvenlik teknolojilerine sahip vitrinler kullanıldı.

Sergide kullanılan farklı yaklaşımlar ve tasarım biçimleri arasında, tüm mekanı birleştiren ve güçlü bir uyum duygusu yaratan belirli unsurlar ve kavramsal felsefeler yer alıyor. Giriş holü, ziyaretçileri sergi alanına dahil olmadan önce İslam mimarisi ile tanıştıran dingin bir karşılama mekanıdır. Bu holde yer alan "Hayat Ağacı" İslam dininin evrenselliği ve birliğinin bir temsili olarak ziyaretçiyi karşılar. İslam mimarisinde önemli bir yere sahip olan mukarnas bezemesinin yorumu olarak ele alınan ve geliştirilen geometri, mekanın tavanına ve zeminine yayılarak sonsuzluğa uzanan bir referans oluşturur. Bu bölümün çeperinde ise karşılama/danışma/biletleme, müze mağaza ve vestiyer yer alıyor.

"İbadet Mekanları" bölümünde, "İlk Mescid" ile İslam coğrafyasındaki farklı ibadet mekanlarından, cami ve mescitlerden bilgiler ve eserler yer alıyor. Vitrinlerle çevrili bölümün orta alanında ise bu ibadet mekanlarına referans ile kubbe temsili yerleştirildi. Selimiye Camii, Süleymaniye Cami, Bursa Ulu Cami gibi sekiz adet önemli ibadet mekanı/caminin kubbe görüntülerinin görsel bir yorum olarak ve bir kurgu dahilinde bu temsili kubbeye yansıtılması ile ziyaretçiler için 10 dakikalık görsel-işitsel deneyim alanı oluşturuluyor. İbadet mekanları ve ilk mabed bölümlerinin merkezinde yer alan kubbe, sergi bölümünü mekansal olarak da organize ediyor.

İslam medeniyetinde suya atfedilen önem Ab-ı Hayat bölümünde bir çeşme temsili ile sağlanıyor. Bu müze için ve bu alana özel olarak tasarlanan Ab-ı Hayat çeşmesi ile suyun, taşın içinden doğması havuzlardan geçerek dört bir tarafa dökülmesi ve yüzeyde kaybolması ile tüm bir yaşam döngüsü temsil ediliyor. Bu çeşmenin etrafındaki alan, 13 dakikalık görsel-işitsel yerleştirme ile deneyim mekanına dönüşüyor ve bu deneyim, çeşmeden akan suyun sesi ile başlayıp tamamlanıyor.

Üst katta ise, ziyaretçiyi Ses Tüpleri yerleştirmesi karşılıyor. İslam medeniyetinde müziğin önemi ve ses ile tedavi geleneğine atıfta bulunan bölüm için ses tüpleri tasarlandı. Bu alanda, zeminde belirlenen noktalarda duran ziyaretçi her bir tüpte farklı makamlarda kaydedilen müzikleri dinlerken, müziğin İslam medeniyetindeki önemi konusunda bilgileniyor.

Etiketler: