Casa 22 Avellaners

Guillem Carrera tarafından tasarlanan Casa 22 Avellaners, Aiguamúrcia'nın başkenti Santes Creus'da yer alıyor.

Gaià Nehri kenarında konumlanan şehir, 12. yy'da inşa edilmiş bir manastırı (Real Monestir de Santa Maria de Santes Creus) ve bu manastıra ait tarihi yapıları merkezine alıyor. Casa 22 Avellaners, manastır ziyaretçilerinin kamusal alan ihtiyacını karşılamak ve konut alanı oluşturmak için üretilen bir kentsel genişleme projesinin parçası olarak inşa edildi.

Evi manzaraya yöneltip, doğal ışıktan maksimum fayda sağlayabilmek için iki yandaki komşu evlerin yerleşimleri incelendi. Buna göre doğuda dağ, batıda sokak ve kuzeyde ikinci kattan görülebilecek geniş doğa manzarası veren yönler tespit edildi. Bu analiz sonucunda üç strateji belirlendi: İlk olarak, komşu binaların farklı kat yükseklikleriyle uyum sağlayacak kademeli bir kütle tasarlamak; doğal ışıktan en iyi şekilde faydalanmak üzere, doğu, batı ve kuzey yönlerine açılan açıklıklarla mekanları manzaraya yöneltmek ve evin katlarını düşeyde birbirine bağlayacak galeriler oluşturmak. Böylece içeride tüm mekanları birbiriyle ilişkili, çevresiyle görsel olarak da açık bir bağ kuran, aydınlık ve ferah bir yapı ortaya çıktı.

 Casa 22 Avellaners

Doğal ışık kullanımını artırmak için ikinci katın üst döşemesine bir ışıklık yerleştirildi. Merdiven ve karşısındaki galeri boşluğu sayesinde orta kattaki doğal aydınlıktan tüm evin faydalanması sağlandı. Projenin önemli unsurlarından biri olan açık sarmal merdiven tüm mekanlara en kolay şekilde ulaşmak için merkezde konumlandırıldı.

Eve ana girişin sağlandığı zemin katta, girişle arka bahçe arasında doğrusal bir bağlantı bulunuyor. Bu katta garaj, bir yatak odası, banyo, mutfak ve oturma odasıyla yemek odasının bütünleştiği, üst katlarla da ilişkilenen galerili yaşam alanı bulunuyor. İkinci katta oyun alanı ile görsel ve işlevsel olarak bağlanan bir çalışma odası, çocuk odası, yatak odası ve banyo yer alırken üçüncü katta geniş bir terasa açılan çok amaçlı bir oda bulunuyor.

Betonarme ve çelik karma strüktürden oluşan yapıda kullanılan kireç harcı, seramik, çelik ve ahşap gibi malzemeler yerel üreticilerden alınarak geleneksel yöntemlerle uygulandı. Evin çevresinde mümkün olduğunca az sert zemin uygulanarak kalan toprak kısımların yeşil alan ve bahçe ekim alanları olarak kullanılması amaçlandı.

Evin içinde, tavanlar ve merdiven çoğunlukla brüt beton bırakıldı. Bu malzemenin kalın dokusu, zemin kattaki ince çelik dikmelerin ve korkulukların hafifliğiyle tezat oluşturuyor. Zeminlerde ve duvarlarda tercih edilen geleneksel ahşap ve seramik kaplamalar ve açık renkli mobilyalar sayesinde aydınlık, sade, konforlu ve pratik bir iç mekan tasarımı oluşturuldu.

Evin tasarımında enerji verimliliği önceliklerden biriydi. Pasif doğal aydınlatma çözümleri, yapım sisteminin kendisi ve ısı yalıtımı sağlayan farklı cephe kaplama yöntemleri hakkındaki kapsamlı bir çalışma sayesinde A sınıfı enerji sertifikası alındı.

Etiketler:

İlgili İçerikler: