NEST

EN

Urla’nın Barbaros Köyü’nde, hafif eğimli bir arazide yer alan NEST, Şanalarc tarafından tasarlandı.

Engebeli bir çam ormanından, kır çiçekleriyle örtülü açık alana geçiş noktasında konumlanan bu ev, yıl boyunca kalınabilecek şekilde, çevresindeki zeytin bahçesi ve doğal ortamla uyum içerisinde tasarlandı. Güneşin hareketlerine ve doğal manzaraya göre şekillendirilen çatı geometrisi, günlük ritme uyum sağlayarak vadiye yöneliyor.

El işçiliğiyle oluşturulmuş taş duvarlı, ahşap çerçeveli kütleler, ahşap kanopiyi çevreleyerek, iç ve dış alanları sorunsuz bir şekilde bütünleştiriyor. Binanın yapımında, arazideki kazı sırasında dikkatlice çıkarılan taşlar ve bölgeden gelen yerel malzemeler kullanıldı. Araziden çıkarılan doğal taş, çeşitli türler için mikro yaşam alanları oluşturacak şekilde, araziyi hafifçe teraslayan istinat duvarlarının yapımında değerlendirildi. Bu bahçenin hemen ötesinde, verimli tarım alanları uzanıyor.

Ege'nin kurak iklimi için özel olarak hazırlanmış bina sistemleri, net-sıfır yaşam yaklaşımının bir örneği. Tasarım, güneş enerjisinden yararlanan, toprakla soğutma ve ısıtmanın kolaylaştırıldığı, çapraz havalandırmayı teşvik eden, yerel kaynaklı ahşap, taş ve yüzey kaplama özelliğine sahip estetik nitelikler içeriyor. Ayrıca, hem eski hem de çağdaş tekniklerin kullanıldığı yerinde su toplama sistemleri, yüksek performanslı yalıtım ve kaplama yöntemleri, yapının genel sürdürülebilirliğine katkıda bulunuyor. Sonuç, arazi ile uyumlu bir şekilde harmanlanan ve tamamen doğal yöntemlerle ilerici çiftçilik uygulamasına olanak tanıyan bir aile konutu.

Eskiz - Alexis Şanal
Eskiz - Murat Şanal

Taş Teraslar
Kurak arazi ve kırılgan mermerlerden oluşan engebeli tepelerin karakterize ettiği Ege topografyası, rakım değiştikçe dikkate değer bir dönüşüme uğrar. Yüksek rakımlar kısa boylu çam ağaçlarıyla, alçak rakımlar ise sert çalılarla kaplıdır. Bu farklı topografyalar, birdenbire verimli tarım düzlüklerine dönüşerek, farklı yüksekliklerdeki mikro iklimlerde hassas bir engebelik ve çeşitlilik dengesi yaratıyor.

Her bir yüksekliğin inceliklerini ve benzersizliğini yakalamak için, arazide bölgeden çıkarılan taşların kullanıldığı teras setleri tasarlandı. Bu teraslar arasında çatı bahçesi ve avlunun oluşturduğu iki büyük düzlük bulunuyor. Taş ustaları tarafından 150 cm kalınlığında inşa edilen istinat duvarlarının oluşturduğu teraslar, yaşam alanlarını tanımlarken aynı zamanda yapıyı çevreleyen doğal manzaraya kademeli bir geçiş sağlıyor.

Teraslar, Ege bölgesine özgü mikro ekolojileri sergileyecek şekilde özenle düzenlendi. Çeşitli flora, yenilebilir bitkiler, kuraklığa dayanıklı türler ve rüzgar kırıcı bitki örtüsü uyumlu bir karışım oluşturuyor. Dağdan çıkarılan yumuşak boz renkli taş, zamanla doğal bir dönüşüm geçiriyor. Açık havaya maruz kalan taş yüzeyleri zamanla gümüş grisine dönüşüyor. Teraslar aynı zamanda yağmur suyunun, doğal yapı sistemlerini ve tarımsal üretimi destekleyen sarnıçlara, rezervuarlara ve diğer su yapılarına yönlendirilmesinde aktif rol oynuyor.

Kanopi
Bir ağaç gölgesi altında vakit geçirmenin verdiği rahatlamadan ilham alınarak inşa edilen ahşap strüktür, bu tasarımın biçimsel konseptini oluşturuyor. Yapısal yükleri taşımak üzere yerleştirilen, farklı boyutlardaki kabukları çıkarılmış ağaç gövdelerinden oluşan sütunlar, ormandaki ağaçların görünümünü yansıtıyor. Çatı strüktürünün, bir ağacın üst dallarına benzeyen diagrid yapısı da, ormanda olma deneyimini pekiştiriyor. Yeşil çatının eğiminden çıkan kanopi, evin üzerinden açık araziye doğru uzanıyor. Bu yapı, kış aylarında sıcaklık, yaz aylarında ise güneşten koruma sağlayarak manzarayı çerçeveleyen bir gölgelik görevi görüyor. Kanopi, iç ve dış mekanları birleştirerek döngüsel bir ekoloji yaratıyor. Gizli çelik bağlantılarla tamamen ahşaptan inşa edilen yapı, yerel çam ağaçlarının kabuğunu anımsatan renklere boyandı.

Malzemelerin Doğallığı
NEST'in tasarımı, yerel malzemelerle yerel inşaat zanaatlarını bir araya getirmekten günlük ritmi tasarlamaya kadar, verimli kaynak kullanımına öncelik veriyor. Bölgede uygun fiyatlı ve az bakım gerektiren sürdürülebilir tasarım için bir rol model oluşturuyor. Enerji, termal konfor ve sulama için doğal kaynaklar olan güneş ve yağmurdan yararlanan bina, ahşap konstrüksiyon, saz panel yalıtım sistemleri, doğal termal bariyerler ve yüzey kaplamalarıyla enerji kullanımını en aza indiriyor. Isıtma ve soğutmada öncelikle güneşe yönelimden ve toprağın termal özelliklerinden faydalanılıyor. Bununla birlikte, aşırı hava koşullarında, kışın merkezi bir ısı kaynağıyla desteklenen yerden ısıtma ve yazın derin yeraltı suyu soğutma sistemi kullanılıyor. Gün içerisindeki iklimlendirme şartları; avlular, teraslar, esinti yolları, çapraz havalandırma, su akışı, gölgeleme sistemleri ve stratejik bitki düzenlemeleri gibi unsurlarla ayarlanıyor. Yapının tasarımı, sabahları ufka bakmak, öğleden sonra avlu divanlarında dinlenmek veya akşam olduğunda çatı terasında ayı izlemek gibi işlevsel kullanımlar sunuyor. Ayrıca, mutfağın dışında meyve kurutmak, arka terasta çamurlu ayakkabıları yıkamak ve özel olarak dikilen asmalarla odalara yatay gölgeleme sağlamak gibi nitelikleriyle hassas bir tasarım yaklaşımı sergiliyor.

Etiketler:

İlgili İçerikler: