Günther Fischer'in "Mimarlık ve Dil"i Arketon'da

07.05.2025

Günther Fischer'in, mimarlık ve dil ilişkisini ele alan ve mimarlık kuramının özgün çalışmaları arasında yer alan, Fatma Erkman Akerson'un çevirdiği "Mimarlık ve Dil" başlıklı kitabı yayımlandı. Editörlüğünü Aykut Köksal'ın yaptığı kitap, gözden geçirilmiş yeni basımıyla  Arketon Yayınları arasındaki yerini aldı. "Mimarlık ve Dil", 20. yüzyılda dil bilimin açtığı yoldan ilerleyen disiplinlerarası çalışmalar arasında bulunuyor. Mimar ve akademisyen Günther Fischer'in 1991'de kaleme aldığı çalışmada, ünlü mimarlık kuramcı ve tarihçisi Jürgen Joedicke'nin Almanca basıma yazdığı önsöz ve yazarın Türkçe basım için yazdığı giriş yazısı yer alıyor.

Jürgen Joedicke önsözde şöyle diyor:
"Gösterge bilimin ortaya çıkması ve yaygınlaşmasıyla, özellikle de Max Bense’nin ve Stuttgart Okulu’nun çalışmalarıyla, mimarlıkta anlam yaratma olgusunu, gösterge bilim ve iletişim kuramlarıyla açıklama denemelerine Almanya’da da girişildi, üstelik bu denemeler çok ilginç sonuçlar da verdi. Bu bağlamda, göstergenin üçlü yapısının çok basitleştirilerek mimari dile 'biçim ve düzenleme', 'anlam' ve 'etki' olarak çevrildiğine de değinmek isterim. Ayrıca göstergenin çift işlevliliği de ele alındı, gösterge belli bir nesneye gönderme yapmanın (düz anlam) yanı sıra, duygusal imgeleri de çağrıştırabiliyordu (yan anlamlar). İçinde bulunduğu bağlam da göstergeyi etkiliyordu, yani bir gösterge nerede bulunduğuna bağlı olarak kendisi hiç değişmediği halde, bambaşka anlamlar kazanabiliyordu. Bu durum için klasik örneği Umberto Eco verir: Bir kentte yürüyen bir insan kitlesinin önündeki kırmızı bayrakla, kıyıdaki bir teknenin direğine çekilmiş kırmızı bayrak bambaşka anlamlar taşır. 

Almanya’daki bu girişimler gene de oldukça soyut bir düzlemde kaldı, mimara seslenebilecek bir dile çevrilemedi. Ayrıca bu çeşit saptamaların proje üretme sürecinde somut olarak ne işe yarayacakları da sınanmadı.

İşte Günther Fischer’in çalışmasını farklı kılan, mimarlıkla mimari pratik arasında kurduğu bağlantılardır. Kendisi de mimar olan Fischer, kuramlara eleştirel bir gözle bakıyor, kuramların, mimarın çalışmasına katabileceği değerleri araştırıyor. Fischer geniş bir alana yayılıyor, gösterge bilim, dil bilim ve algı psikolojisi üzerinde duruyor ve pek çok somut örnek vererek dille mimarlık arasında yapısal benzerlikler bulunduğunu ileri süren tezleri geliştiriyor."