Tarihi binaların içinde günümüz insanı görmek, hızla alışılabilen bir şaşkınlık. Tarihi çevrelerde otobüsler, elektrik direkleri, trafik ışıkları görmeye de hızla gözümüz alışıyor.
Mimarlık için mekân planlama ve tasarlama ustalığı demek yanlış olmaz. Ancak mimarlık kendi tarihsel geçmişi incelendiğinde, tarihin tüm farklı siyasi ve ekonomik dönemlerinde sermayenin bir aracı olarak işlev görmüş bir meslek alanıdır.
Dünyanın en önemli mimarlık etkinliklerine ev sahipliği yapan Venedik Bienali 18. Uluslararası Mimarlık Sergisi Kasım’da sona eriyor. Mimarlık alanındaki en bilinen ve geniş katılımlı uluslararası buluşmalarda güncel tartışmalara yön veren Venedik Mimarlık Bienali'nin bu yılki teması “Geleceğin Laboratuvarı” idi.
İçinde bulunduğumuz Antroposen Çağı, doğa ile ilişkimizi tekrar değerlendirmemiz gerekliliğinin aciliyetini farklı çerçevelerde ortaya çıkarttı. İnsan merkezli bakışın doğa eksenine kayması farklı alanlarda tartışıladururken mimarlık disiplini içerisine de girmeye başladı.
Bruno Latour’un 1991 yılında Fransızca olarak yayınlanan ve Türkçeye 2008 yılında Biz Hiç Modern Olmadık ismiyle çevrilen kitabı, bir simetrik antropoloji denemesi olarak ele alınmış modern konsept eleştirisidir. Latour, kitabında mevcut durumdaki antropolojik çalışmaların asimetrik özellik taşıdığı düşüncesiyle antropolojinin simetrik hale getirilebilmesinin nasıl mümkün olabileceğine dair tartışmalar yürütür.
Günümüzde çok sık karşılaştığımız "algı yönetimi" olarak ifade edilen manipülatif eylemin, nasıl etkili olabildiğini, nasıl etkili kullanabildiğini anlamak için araçlarını iyi tanımlayabilmemiz önemli. Bu eylemin karşılıklı bir etkileşim olduğu ve eyleyenin değil eylenenin de bu durumdan sorumlu olacağı bir gerçek. Ama bu yazının derdi ne eyleyen ne de eylenen ile ilgili…
D vitamini için haftada iki güneş banyosu, ilham için her gün biraz göz banyosu, yorgunluk için ayda bir köpük banyosu... Yüksek hızlı tren hatlarının kesiştiği, daha da hızlı uçakların geçtiği bu güvertede, her an kanatları altındakilere kanabilecek kadar uçarı...
"Mimarlık sanat mı yoksa mühendislik midir?" sorusu sık sık tartışma yaratan bir konudur. En kestirmeden mimarlığın her iki alanda da etkili bir meslek olduğu çıkarımı tartışmayı dengeleyen bir sonuç olarak hâkim görüş kazanır. Ancak...
Üniversitede 2023 bahar dönemi paramparça geçti denebilir: Şubat’taki depremlerden sonra Nisan’a kadarki boşluk; ardından seçimler sebebiyle Mayıs’ın ilk haftasından başlayıp Haziran’da –bile– toparlanamayan bir dönem oldu.
Suriçi İstanbul'unda dolaşmanın belki de en güzel yanı, yürürken aniden karşınızda beliriveren, yapılı çevre içerisinde günlük yaşantıya göz kırpan Bizans mimarisi.
Nicedir devran döndü, dönüyor, dönecek yollu sondajlardan, anketlerden geçilmiyor. Devran denen şeyin hareketlenmekte olduğuna dair alametlerin çokluğu, harareti azalmayan yayınların, yazıların ve konuşmaların başlıca hipotezini beslemeye yarıyor.
Azgelişmiş ülkeler kadar birinci dünya ülkelerinin de temel problemlerinden birinden ve onun modern yaşam içindeki ağırlığından 1937’de kapsamlı biçimde bahseden Robert Musil olmuştur. Musil’i –aradan geçen seksen küsur yılın ardından– izleyecek olursak, ignoramus ilkesi uyarınca, günümüzdeki ahmaklığın kertesi bugünden ancak tahmin edebilir; yirmi ikinci yüzyılın müstakbel bilimlerini sayıklamalarla dile getirmediğimiz ne malum?
Bir fabrika yapısının şehrin oturma odasına dönüşmesinin hikayesi!
1931 yılında Uluslararası Koloni Sergisi Paris’te kapılarını açtı. Sergi, Birinci Dünya Savaşı sonrasında kolonyal kimliğini dünyaya hatırlatmak isteyen Fransa’nın 1920’li ve 1930’lu yıllarda düzenlediği ve koloni içeriğine sahip bir dizi etkinlikten biriydi.
Yapısal olanı saflaştırma düşüncesi, süslemeyi yarattı: Olanaksız bir tasarı. Adorno’nun bu vurguları, iki farklı eleştirel güzergâhla ilgili. İlkini 1990’larda Mark Wigley, White Walls, Designer Dresses’da kapsamlı biçimde ortaya koyar...
Yapay zekanın, yani akıllı davranışın otomasyonu ile ilgili çalışmaların, son süreçte çokça kendini güncelleyerek, üretkenlikleri ile gündem belirlediği bir dönemdeyiz. ChatGPT, DALL-E, LaMDA, Midjourney gibi modellerin...