Bilgiye Açık Kapılar

Christchurch Şehir Merkezi ile feribot terminali arasındaki tarihi ulaşım güzergahında yer alan Woolston Toplum Kütüphanesi, 1871 yılında inşa edilen ve 2010-2011 Canterbury depremlerinin ardından zarar gören kütüphanenin yerini alıyor.

Tasarım sürecinde yeniden ele alınan Woolston Topluluk Kütüphanesi'nin Woolston’un endüstriyel geçmişinin somut bir örneği olacağına dikkat edilerek kullanıcılar için geçmiş ile günümüz arasında kullanışlı bir alanın oluşturulmasına özen gösterildi. Yapının tasarımı üç ana bölümden oluşuyor: Kütüphane, topluluk holü ve avlu.

Yeni yapının belki de en belirgin özelliği, kırmızı tuğla cephesi. Doğrudan mevcut eski yapının dokusunu hatırlatan cephenin tasarımı sahip olunan tuğla ustalığı sürecine saygıda bulunuyor. Tuğla cephenin etkisi, kısıtlı malzeme kullanımı (siyah çelik ve kereste) ve geleneksel yerel mimariyi yansıtan formun sadeliğiyle artıyor. Modern işçiliğinin eklenmesiyle çıkıntılı tuğlaların dikey ve yatay bağlarla ele alınması yeni cephenin kurgusunu oluşturuyor.

Feribot Terminali'nden gelen yoldan yaklaşılırken kütüphanenin asimetrik tuğla cephesinin aksine, dış avlu üzerinde yükselen açık çelik kirişlerin simetrik olgusu hissediliyor. Bu açık, ahşap kirişli tavan, yapının bulunduğu tarihi dokunun hissini yansıtan ve insanları avluyu deneyimlemeye davet eden geleneksel verandalardan esinlenmiş. Avlu içerisinde bulunan mekanın açıklığı, kullanılan ışıklarla merkezde beliren geleneksel Japon akçaağacı tarafından yumuşatılıyor.

İç mekanlar farklı mekan kurgularıyla kullanıcılar için yeniden işlevlendiriliyor. Kütüphanedeki ve topluluk holündeki camlı, çift katlamalı kapılar avluya açılırken yapının kuzeyindeki çift katlamalı kapılar topluluk holünü otoparka bağlıyor. Mekanlar arası kurgulanmış olan bu esneklik, yoğun kullanıcı grubuna hitap eden etkinlikler için de yapıyı kitleye uygun hale getiriyor.

Yapının çağdaş tasarım değerleri ve malzeme özellikleri, orijinal Woolston Topluluk Kütüphanesi'nden günümüze ulaşan az sayıdaki artifaktın incelikle projeye dahil edilmesiyle geliştirilmiş. Yapım sırasında kullanılan malzemeler mümkün olduğunca yerel bölgeden temin edilirken yapıda önemli yere sahip olan kırmızı tuğlalar South Island’da kalan tek tuğla üreticisi tarafından tedarik edilmiş.

Tüm tasarımsal projelerde olduğu gibi uzun saatler ve ara ara hafta sonları çalışarak projeyi gerçekleştirdik. Proje yöneticisi Adam Taylor, ortak yönetici Syzmon Gozdzikowski ve ortak Stephen Parkes tarafından yönetilen proje ekibi için bu pek de sıkıntı olmadı. Ekip çalışmasının her aşaması birlikte keyifli bir sürece dönüştü. Szymon Gozdzikowski sürece dair: “Yapı inanılmaz bir atmosferde ortaya çıktı, bu da sonucun bütünlüğüne yansıdı” diyor.