DOMA Evi

EN

Adını Japon mimarisindeki geleneksel mekan formundan alan DOMA Evi, KiKi ARCHi ve TAKiBI tarafından tasarlandı. Japonya’nın Kamakura şehrinde yer alan yapıda, eskiden tarım aletlerinin yerleştirildiği, hatta zanaatkârların küçük bir iş yeri olarak kullandığı, dış mekandan yükseltilmiş bir döşemeyle ayrılan Doma’lardan ilham alındı. Bu geleneksel mimari öge, günümüzde Japonya’daki konut yapılarında yükseltilmiş bir sundurma olarak uygulanıyor. DOMA Evi’nde ise bu form genişletilerek doğa, şehir ve yaşamla kurulan ilişki yeniden yorumlanıyor.

DOMA Evi, sahibinin pandemiden sonra yeniden “çocuk” gibi yaşayabilmek için ailesiyle birlikte metropolden uzaklaşıp, Tokyo’dan bir saat uzaklıktaki Kamakura’ya taşınmaya karar vermesi üzerine inşa edildi.

Ev, denize yakın sakin bir sokakta yer alıyor. Parselin denize yakınlığı; sokaklar, mahalle ve doğa ile etkileşime girebilecek bir ev tasarlama konusunda ilham verdi. Tamamen kapalı veya bağımsız olmayan, dış mekanla ilişkili, açık ve akıcı bir sirkülasyon amaçlandı ve bu konsept geleneksel Doma mimarisiyle değerlendirilerek geliştirildi.

Birinci kat, dışarıdan iç mekana doğru uzanan; avlu, yarı açık koridor, oturma odası, yemek odası ve mutfağı içeren açık aktivite alanı olarak belirlendi. İkinci katta yatak odaları ve banyolar dairesel bir hat üzerinde düzenlendi ve merkezdeki galeri sayesinde daha fazla gün ışığı ve havalandırma imkanı sağlandı. Basamaklar ve döşemelerle yaratılan farklı yüksekliklerdeki kademelenmelerle tüm evde katmanlı bir kullanım alanı oluşturuldu.

Yapım aşamaları

Beton temel ve geleneksel Japon ahşap mimarisinin bir kombinasyonu olan ana yapı, en uygun maliyetle, tüm malzemeleri numaralandırarak alanda birleştiren deneyimli ustalar tarafından iki günde tamamlandı. Cephe, doğal taş görünümlü gri çimento plakalarla kaplandı. Akıllı çift saçak sistemi sayesinde geleneksel "balıksırtı" çatı formu gizlenerek çevredeki evlerle tezat oluşturuldu.

İç mekanda çok sayıda ahşap eleman kullanıldı. Oturma odası, sıcaklığı ayarlanabilen cilt dostu bir mantar zemin ile döşendi. İkinci katta, ızgaralı sistem ahşap döşeme ve düz sürgülü, geniş ahşap kapılar kullanıldı. Yapıyı güçlendirmek için yerleştirilen çelik strüktür beyaza boyandı ve sade detayları sayesinde iç mekanla modern bir uyum yakalandı. Bu özel çözümlerle aynı zamanda evin her köşesinde ışık ve rüzgarın akmasına izin veren bazı “geometrik boşluklar” oluşturuldu.

DOMA Evi’yle aileye yeni komşuluk ilişkileri kurup, farklı bir yaşam deneyimleyebilecekleri bir “keşif” imkanı sunuldu. Ailenin her bir üyesi yeni hobiler buldu. Baba sörf derslerine başladı, anne genellikle oturma odasında yoga pratiği yapıyor. Ailenin en küçük üyesi ise evin yarı açık alanında yeni edindiği arkadaşlarıyla oyunlar oynuyor. Bu ev, hayata ve mahalleye eğlence ve canlılık getirerek, daha fazla insanın evlerinin bir bölümünü komşularına ve şehre açmasına örnek oluyor.

Etiketler:

İlgili İçerikler: