03.09.2024
Evin Çerçevesini Kurmak
IGArchitects tarafından Japonya'nın Tokyo kentinde tasarlanan ev, bölücü duvarların bulunmadığı, dış kabuğu oluşturan duvarların ve döşemelerin çerçevelediği tek büyük bir mekandan oluşuyor.
Hem çalışabilecekleri hem de evin her yerinde birbirlerinin varlığını hissedebilecekleri bir ortam hayal eden bir çift için tasarlanan evde fonksiyonlar farklı kotlarda yerleştirilen döşemeler sayesinde birbirinden ayrılıyor. Böylece kompakt bir düzen için küçük alanlar kurgulamak yerine, iç ve dış mekan etkileşimleri sunan geniş bir hacim içinde güçlü ve esnek bir yaşam alanı tasarlandı.
Binanın kuzey tarafındaki duvar, bitişikteki boş araziye bağlanmak üzere kademeli şekilde eğildi ve her katın yüksekliği ve derinliği bu duvara göre ayarlandı. Kademeli üç duvar parçası ile farklı yükseklik ve derinliklere sahip 7 kat döşemesi birbiriyle örtüşüyor. Evin dış kabuğu doğal ışık ve havalandırma için açıklıklar yaratırken diğer yandan komşu yapıların görüş açılarını sınırlıyor.
Mutfak, banyo gibi servis alanları evin daha derinlerine, açıklıklardan uzak alanlara yerleştirildi. Ön cephedeki yola yaklaştıkça açıklıklar genişleyip büyüyor. Şehrin merkezinde bulunan parsel bahçe ya da balkon oluşturmak için yeterli alana sahip değil. Bunun yerine, evin iç mekanı, geniş doğramaları tamamen açıldığında büyük bir balkona ya da iç bahçeye dönüşebiliyor.
Farklı kotlarda yerleştirilen döşeme parçaları koltuk, masa ya da raf olarak işlev görebiliyor. Evdeki tüm alan kullanımı, bu döşemelerin birbirleriyle ilişkisine göre kurgulandı. Ön kapıdan girilip yukarıya doğru ilerledikçe mekanın kademeli olarak yer değiştirdiği hissediliyor. Güçlü ve büyük bir antik yapıya benzeyen betonarme strüktürün içine yerleştirilen merdivenler ve mobilyalar, yapıyı insan ölçeğine uyarlayarak zengin bir deneyim sunuyor.
Şehir merkezinde yaşamanın gerçekliği ve küçük bir arazinin imkanlarının bir sonucu olarak inşa edilmiş toplam 60 m2'lik taban alanına sahip tek odadan oluşan yapı, farklı hizalarda yerleştirilen duvarlar ve döşemeler sayesinde olduğundan çok daha geniş ve açık görünen, etkileşimli bir yaşam alanı sağlıyor.
