Kekik Restoran

EN

İstanbul’un en hareketli caddelerinden biri olan Bahariye Caddesi'nde, operaya komşu butik bir işletme olan Kekik Restoran’ın ilk şubesi, r.a.f. studio tarafından İstanbul Emaar Square AVM’de uygulandı.

Projede hedeflenen, işletmeye yeni bir kimlik kazandırmak ve alışveriş merkezinin yoğun sirkülasyonuna ayak uyduran, işlevsel bir mekan elde etmekti. Restoranın geniş menüsü hızlı tüketim ve alakart sunumların aynı anda yapılmasını gerektiriyordu. Birbirinden farklı konseptler ve detaylar gerektiren bu sorunsal, cepheye düşen kolon değerlendirilerek çözülebildi. Yaklaşık 100 m²'lik kapalı alanı olan mekan; ferah, yüksek tavanlı bir kafe ve sakin, sıcak bir restoran olarak mekan bütünlüğü bozulmayacak şekilde ikiye ayrıldı Bu belirgin ayrışma malzeme seçimleri ve detaylar ile desteklendi. Ana hedef, benzer detaylarla bütünleşen iki farklı mekan oluşturmaktı.

Sıcak ve sakin bir atmosfer hedeflenen restoran bölümünde, mekana ismini veren "kekik" bitkisinden ilham alınarak yeşil renk tercih edildi. Bu bölümün tavanı düşürüldü ve alışveriş merkezinin gerekliliği olan büyük mekanik havalandırma cihazları ve elektrik altyapısı bu alanda çözüldü. Tavanda başlayıp cephede ve kolonlarda devam eden yeşil renkli ahşap karolaj, alçak tavan ve meşe kaplama ile sıcak bir atmosfer elde edildi. Farklı kotlarda sarkıtılan bronz metal detaylı cam aydınlatmalar ile bu etki desteklendi. Duvarda uygulanan meşe kaplama, zeminde masif meşe parke ile devam ettirildi. Kahve barı, mutfak ile restoran bölümünün kesişimine konumlandırıldı.

Mutfak servis penceresinin de açıldığı, ferah ve hareketli bir alan sunan kafe bölümünde ise, yüksek, beyaz renkli tavandan, iki mekan arasındaki bağlantıya işaret eden meşe kaplamalı aydınlatma karolajı metal konstrüksiyon ile sarkıtıldı. Bütün restoranı saran ayna, derinliği arttırırken, bunu takip eden sedir oturma birimi mekanlar arasındaki bağlantıyı kuvvetlendirdi. Zeminde masif parkenin sakinliğiyle kontrast olacak şekilde, hareketli dokular içeren seramik tercih edildi. Bu seramik, restoran bölümünde olduğu gibi duvarda da devam ettirildi. Masa ve sandalye tercihinde, iki mekanda da dil bütünlüğü korundu; kafede köşeli ahşap masalar, restoran bölümünde ise köşeleri yuvarlanmış mermer masalar kullanıldı.