Dünyanın Kronoplanı

LEVENT ŞENTÜRK

Yurtluğunda, dünyanın herbir yanının içinde görülebileceği bir ayna vardır. Bu aynaya her bakan, dünyayı oluşturan üç kıtayı, Aristo’nun ve İbn-i Sînâ’nın nasıl yaratıldığını oradan gördükleri evreni öğrenebilir.1


2021 Temmuzunun başlarıydı; BTF’nin (ESOGÜ Mimarlık Bölümü'nün yıllardır süregelen mümbit öğrenci etkinliği Bademlik Tasarım Festivali’nin) davetine nihayet icabet ederek atölye açmayı kabul etmiştim. Ayak sürüdüğümden değil; BTF kurulduğundan beri orada atölye açmamıştım, her yıl gelen kibar teklifi geri çevirmiş ve arka planda kalmıştım; nedense saygısızlık olur diye bellemiştim, başka insanlara yer açmak dururken okulun öğretim elemanlarından biri olarak yer işgal etmeyi yediremiyordum kendime. Bu kez öyle olmadı.

Ayşenur Telli ile beraber, küçük ama meraklı bir mimarlık öğrencileri grubuyla, bir-iki gün süren bir atölye oldu. Tabii pandemi sebebiyle stüdyoların hepsi online idi ve işin açığı, bir yıldır öğrencilerin online derslerden sıtkı sıyrılmışken, bir atölyeye daha katlanmaya gönül indirmelerini lütuf sayıyordum.

Kronoplanı oluşturan vektörel mantığı meraklı grubumuza aktarmak kısa sürdü ve Ayşenur’un titiz ön-çalışmasıyla belirlenmiş plan çizimlerini onlarla paylaşarak, bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda kronoplan elde ettik o iki gün içinde. Atölye sona erdiğinde bu küçük koleksiyon bir umut ışığı yaktı bizde; çeşitli yerlerde, irili-ufaklı çalışma gruplarıyla Pomi’nin (Potansiyel Mimarlık İşliği’nin) veya Pourat’ın (Potansiyel Urbanizm İşliği’nin) bina ya da kent ölçeğindeki işlemsel kısıtlarını tanıtıp örneklerle bu yöntemlerin pratik hayata geçmesini sağlayabilirdik.

Daha önce Ayşenur Telli, yerküreyi çepeçevre dolanan herhangi bir enlemi temel alarak, buna denk gelen kentlerin bazılarından plan parçaları seçmiş ve bunları peş peşe, sanki aralarında mesafe yokmuş gibi birbirine ulamaya dayalı o sürrealist tekniği, Enlem Özeti’ni tanıtmıştı bir yıl önce, 2020’de, Pourat’ta. Ürettiği örnek pafta The Adjustment Bureau filminden aşina olduğumuz büyüsel geçiş işleminin plan versiyonundan başka bir şey değildi; son derece etkiliydi.

İmdi, dünyanın kronoplanı yapılmalıdır. Yeryüzünün ilk Kronoplan Dairesi’ni kurmak Pourat’a düşecekti. ‘Patafizik bir daire olacaktır kuşkusuz bu... Her planın neredeyse mutlak denebilecek bir kronoplanı vardır. Ne kullanıcılar farkındadır bu olgunun ne kentleri inşa edenler ya da yönetenler. Halbuki geç olmadan yeryüzünün mevcut yapı stokunun kronoplanlarının çıkarılması kadar acil başka bir iş düşünemiyoruz biz, Kronoplancılar olarak.

Nihai amaç, yeryüzünün tüm yapılarının kronoplana göre yeniden tanımlanmasıdır. İşe bu küçük kronoplan atlasıyla başlamamıza müsaade ediniz...2

Birkaç Pomiciye bu fikri açtığımda teklifimi soğukkanlılıkla karşıladılar. Tek yapılması gererken, diyordum, dünyanın her yerinden bin tane plan bulmak ve bunların kronoplanını yapıvermekti. Hiç olmazsa bu kadarcığını yapmalıydık. Yeryüzünü dolduran milyonlarca binanın içinden bin tanesini seçmek kuşkusuz elitist ve zorbaca bir indirgemedir. Ne var ki her büyük girişimde, başlangıçta yanlış anlaşılmayı göze alarak, bu tür manasız seçmeciliklere girmekle, elimizi kirletmekle mükellefizdir.

Temmuz’dan Eylül’e kadar (2021), kıtaları ve ülkeleri paylaşan editöryel grubumuz başlıca kentleri atlamadan söz konusu rakama ulaşmayı başardı. Yapılar belirlendi, listelendi, dijital bağlantıları kopyalandı ve her birinin çizilmek üzere planlarına erişildi. Bu iş üç aydan kısa sürdü. Ben açıkçası, bundan sonrasının, işin realize edilmesinin bir yılı bulacağını düşünüyordum. Bir kez daha, ne mutlu ki yanıldım.

Ardından güz dönemi başladı, yirmi kişilik yeni Pomi grubumuzun 1.000 plan dişinin kovuğuna gitmeyecekti; kişi başı ellişer planın AutoCAD’e belli bir biçimde aktarılmasından ibaretti iş. Bir aydan kısa bir sürede bu işlem tamamlandı ki buradaki inanılması güç hızın müsebbibi Ayşenur Telli’dir.

Sonraki adımda, her yapının kronoplanının çıkarılması vardı: Her duvar, uzunluğuna göre döndürülmek üzere, kapalı cisim gibi çizilmişti; bu da kronoplanın rotasyon aşamasının hatasızca gerçekleşmesini sağlıyordu. Bu mekanik aşamayı en zorlu adım, klinamen adımı izlemeliydi: Italo Calvino, kuru kuruya kimi yöntemler icra etmekle ortaya bir edebiyat ürünü konamayacağını söyleyeli beri, Oulipo’nun teknikten şahsi müdahaleye uzanan simyasal dokunuş aşaması ya da saptırıcı müdahale fikri, önemini daha da arttırmıştır. Kronoplan için de tastamam aynı geçerlidir: Saat kadranına göre döndürülmüş ve yeniden sabitlenmiş bu duvarların kurduğu yeni –ve kaçınılmaz– diagram nasıl olup da kişinin tasarımsal mührünü taşıyacaktır?

İşin açığı bu konuda sayısız yol çizilebilir. Biz bu mütevazı ansiklopedide, planların orijinallerini solda, kronoplana uğratılmış diyagramlarını sağda verdik. Bunun mümkün olmadığı birkaç durumda ise, orijinalini önce, kronoplanını sonra vererek iki levhaya böldük. Her levhada küçük ölçek çubukları göreceksiniz. Her yapının orijinaliyle kronoplanı aynı ölçektedir. Klinamen kabilinden yaptığımız tek şey, zaman zaman planlara ince çizgiler ilave ederek afaki bir plansal kapalılık veya süreklilik etkisi vermekten ibaretti. Bu tavrımızı eleştirenlerin affına sığınıyoruz.

Kronoplan atlasının sonunda, her planın orijinaliyle kronoplan lekesini çakıştıran ölçeksiz kontur diyagramları yer alıyor. Bunlar da bir başlarına incelenmeye değer bir alan oluşturmaktadır. Süperpoze ederken, kronoplanın orijinal plandan taşan bölgelerini taramaktan başka hiçbir müdahalede bulunmadık.

İlk kitabın başında, takip eden sayfalarda, Ayşenur Telli’nin kronoplanın elde edilme mantığını açınlayan yalın diyagramlarına yer vererek, işlemin açıkça anlaşılmasının hedefledik. Hemen arkasından, 001’den 1.000’e kadarki listeyle, her yapının künye bilgisine yer verdik. Her levhanın üst köşelerindeki numaralar, yapının nerede bulunduğunu, kimin ürünü oluğunu ve tarihini gösteren bu içindekiler listesine bağlanıyor. İkinci cildin sonunda, bu listenin görselli bir versiyonu da bulunuyor.

Dünyanın Kronoplanı - ikinci cildin kapağı
Kronoplan yapımını açıklayan çizimler - Ayşenur Telli
Kronoplan yapımını açıklayan çizimler - Ayşenur Telli
Angola - Kronoplan
ABD - Kronoplan
Orijinal plan ve Kronoplan leke karşılaştırma diyagramlarından örnekler
Altamira ve Kronoplan
Ejder Dansı ve Kronoplan

Her kronoplan diyagramının üç boyutlu modellemesi yapılarak, olası tezahürlerine dair mufassal neticeler elde edilip kesif mimari münakaşalar yapılabilir; yapılmalıdır da. Biz burada başlangıç kabilinden birkaç numuneyle yetindik.

Kronoplanların bir araya getirilmesi işiyle, dört kişilik bir editör grubu bir buçuk ay boyunca yoğun şekilde ilgilendi. Oluşan sayısız hatanın giderilmesi, örneklerin tutarlı bir grafik temelde bütünlenmesi, ölçek ve sıralama sorunları gibi pek çok konuda bu ekip çalıştı. Aynı zamanda uzunluğu yüz metreyi aşan mimari paftasının üretilmesini ve kitabın tüm ön çalışmasını aynı ekip üstlendi; bana sadece kitabı yapmak kaldı.

2021 yazının başında, elimizde bir avuç örnek vardı; altı ayda, tamamlanmış bir sürreel dünya atlasının önündeyiz. Peki nedir bir kronoplan atlası? Bir mimarlık kitabı mı? Sanmıyorum. Ben onu daha ziyade, “bir kısıt, tüm olanaklar/olasılıklar tüketilinceye kadar uygulanmalıdır” diyen oulipocu ilkenin mimarlık alanındaki mütevazı bir karşılığı olarak görüyorum. Onun aşırılığı sadece nicel ısrarından gelmiyor. Bize, modası geçmiş şu “mimari plan”a, bir böcek koleksiyonuna bakar gibi bakma olanağı veriyor ve bu toplam, tazeleyici, delilikten hız alan bir enerjiye de sahipmiş gibi görünüyor.

Oulipocu kısıtların fevkalâde bir özelliği daha var: Bir kısıtı, ancak, kullanışlı olmadığı sürece, işe yaramadığı sürece kullanabilirsiniz, diyor bu yasa. Mimari işleve dayandırılacak her tür tartışmayı devre dışı bırakan bir boyut bu.

Son bir vurgu: 2021/22 Güzünde, Pomi yirmi yaşını doldurdu ve Dünyanın Kronoplanı kitabı, bu yıldönümünün iki temel ürününden biri. Diğeri, Enis Batur’un Opera 1-4004’ünün haritalandığı deneysel bir harita/kriptografi deneyi, ki 2022’nin Ocak ayının sonundaki yılsonu sergimizde küçük bir grupla paylaşılmıştı.

Pomi, yirmi iki yıldan fazla süredir, “içinden kaçmayı hayal ettikleri labirenti inşa etmekten vazgeçmeyen bir grup farenin” ısrarıyla üretti, üretiyor, üretecek. Bu üretimde kolektiflikle şahsilik şaşmadan birbirine ayak uyduruyor ve Pomi’nin bütün gücü buradan geliyor.

Kitap Künyesi
- Atölye Yürütücüleri: Levent Şentürk, Ayşenur Telli
- Kapak İlüstrasyonu: Dilruba Deveci
- İç Kapak İlüstrasyonları: Ayşenur Telli
- Kitap Tasarımı: Levent Şentürk
- Proje Editörleri: Ayşenur Telli, Arzu Mahmud, Huriye Demirci, Ayşe Çavdar
- Kitap Editörleri: Dilruba Deveci, Ferdi Özer, Melek Işıktaş, Dilara Yücel
Temmuz 2021 - Ocak 2022. Güz 2021-22, Mimari Proje 201, ESOGÜ Mimarlık Bölümü
- Tüm Ekip ve Çizimler: Levent Şentürk, Ayşenur Telli, Arzu Mahmud, Huriye Demirci, Ayşe Çavdar, Dilruba Deveci, Ferdi Özer, Melek Işıktaş, Dilara Yücel, Hazel Çilindir, Sevim Saygı, Şule Demirezen, Ayşenur Karalar, Şindar Yıldırım, Alijon Fayzulloev, Hakan Öner, Mehmet Ali Çınar, Tuba Gül Taşkın, Büşra Demirbaş, Murat Yıldırım, Osman Korkmaz, Beyza Yağmur Akan, Başak Koç, Ali İmran Vahapoğlu, Tunahan Oruç

Referanslar:
1 Le Cosmopolite, 1649. “Yeni Kimyasal Işık”. René Alleau’dan (a.g.y., s. 154) aktaran: Enis Batur, 2001 (1978-79). “Siyah Borsa”, Smokinli Berduş, İstanbul: YKY, s. 126.
2 Bahse konu “küçük” Atlas, iki ciltlik, yatay A4 boyutunda, 1214 sayfa uzunluğunda, 20 çizerle ortaklaşa yapılmış, içinde binlerce çizimin bulunduğu bir toplam.

Etiketler:

İlgili İçerikler: