Pomi’nin Güncel Türkiye Mimarlığına Müdahaleler Kitabı

LEVENT ŞENTÜRK

Bahar Dönemi: Üniversitede Sürdürülebilir Issızlık
Üniversitede 2023 bahar dönemi paramparça geçti denebilir: Şubat’taki depremlerden sonra Nisan’a kadarki boşluk; ardından seçimler sebebiyle Mayıs’ın ilk haftasından başlayıp Haziran’da –bile– toparlanamayan bir dönem oldu. Yüz yüze stüdyo eğitimini hepi topu bir ay sürdürebildim bu dönem; öncesinde Mart’ın sonunu Nisan’a bağlayan küçük çaplı bir sergi yapmış olmasaydık, Pomi’de (Potansiyel Mimarlık İşliği) dönem neredeyse pandemideki kadar kurak, ekran başında geçmiş olacaktı. Bahar dönemleri stüdyonun en şenlikli zamanıdır, üç boyutlu işlerin serpilip geliştiği, binalardan taştığı mümbit zamanlardır; kıştan mayalanmış, baharı beklemiş fikirlere malzeme ve enerji biriktirilmiş zamanlar. Bu bahar böyle değildi. Şubat’tan itibaren rehabilite edici, uzakta olmayı telafi edecek işlerle ağır aksak şekillendi; tam Nisan’da derme-çatma da olsa yüz yüze –cebren– bir stüdyo birlikteliği sağladık derken, Mayıs’ı da Haziran’ı da yutan bir savrulma oldu. Pomi 2002’de ortaya çıkmıştı. Herkesin “Ülke Z Raporu”u kendine, demekle yetinebilir ve politik muhasebe faslını başka yazılara bırakarak, dönemi kurtaracak son işimizin arka planından bir parça bahsedebilirim.

Planagram ve Anagram
Pandemi’den kısa süre önce Pomi’nin temel işlerinden birini yayınlama fırsatını yakalamıştım; 199+, Pomi’den Sonra Mimarlık kitabı (Yort, 2019), stüdyonun icadı olan prosedürleri örnekliyordu. Dört yıl sonra, Türkiye’den kırk kadar mimarın eserlerine bu yöntemleri uygulayan bir kitap yapmaya karar vererek Mart sonunda harekete geçtik. Başlangıçtaki fikir, tek bir tekniği uygulamakla yetinmekti. 2021 yılına ait Dünyanın Kronoplanı kataloğumuz, bin iki yüz sayfalık oylumuyla iyi bir model olmuştu. Bu kez, aynı başarı ikilerle değil de birlerle egale edilebilir miydi? Denemek istiyordum. Bunun için, “anagram” ve “plan” sözcüklerini birleştiren “planagram”ı seçmiştim. Planagram, mimari planların anagramlarını almayı temel alıyor. Dilimizde evirmece diye karşılanan sözcük oyunu anagram, harf sırasını değiştirerek yeni sözcükler oluşturmaya dayanır. Kelimenin tüm harflerini ve bir seferliğine kullanmak genelleşmiştir ama ek kurallar getirilebilir. Bilinen en eski kriptografi (şifreleyerek yazma) tekniklerinden biridir. Anagramı alınacak ifade ne kadar uzarsa –ki bu bir cümle de olabilir, türetilebilecek anagram sayısı artacağından– işler çetrefilleşebilir. Geçmiş yüzyıllarda, şifrelendiğinde de anlamlı görünen bir cümleyi karşı tarafa gizlice ilettiğinizi düşünün. Mesajı alan taraf, ifadeyi harflerine ayrıştırıp yeniden birleştirirken, istediğinizi değil de bambaşka bir cümle oluşturursa ne olacaktır? Deşifre gerçekleşmeyecektir. Şifrelemelerde anagramların tek başına yeterli olmayacağı anlaşıldığında başka teknikler geliştirilmiştir.

Raymond Queneau, Yüz Bin Milyar Şiir (Cent Mille Milliards de Poèmes, 1961, Gallimard)

Planagram Üretmede İki Yol
Planagram: Planı yatay veya düşey, eşit şekilde dilimleyin. Dilimlerin sırasını değiştirip plan bütünlüğünü yeniden kurduğunuzda, bu kendi içinde melezlenmiş bir planagram’dır. Permütatif olanakları geniştir. Queneau’nun Yüz Bin Milyar Şiir (Cent Mille Milliards de Poèmes, 1961, Gallimard) adlı yapıtı, okuyarak tüketilemeyecek sayıda şiir üretmek için yalın bir düzeneğin yeterli olabileceğini göstermişti. Planagram’da amaç, planın içindeki olası sonsuz plansal oluşumu –anlamlı ya da anlamsız– ortaya sermek değildir sadece.

Mimari tasarım laboratuvarı sözünün çağrıştırdığı şey, bu tür deneylerin yapıldığı yerdir, ama çoğu mimar tasarım laboratuvarından başka bir şey anlar. Laboratuvarda anlamlı ve amaca uygun deneyler yapılır. Nihayetinde plan kesinleyici bir araçtır ve çizerken kaydedilen ölçüler, revize edilecek de olsa kesinlik taşımalıdır. Kesinlikleri parçalayarak yeni kesinlikler üretilebilir mi yoksa bu zaman kaybı mı olurdu? Rastlantı, çizim araçları bakımından ne ifade edebilir?

Bir Planı Parçalamak
Sözcük harflerine ve seslerine bölünebilir, görsel malzeme sınırsızca bölünebilir ama plan ne görseldir ne metin, görsel bir metin ya da metinsel bir görsel yerine geçer, diyagramatik olan plan ne harflere sahiptir ne renk ya da çizgi birimlerine. Belki aynı sebeple hem görsel açıdan okunabilir hem de mekân anlamı üretmesi bakımdan. Harfler dizimseldir, peşpeşe dizilerek anlam birimlerini çoğaltırlar; mimari planlar şebekeseldir, katmanları üst üste getirilerek oluşur. Her harfi birbirinden farklı dört harfli bir kelimeden –anlamlı anlamsız– 24 tane dört harfli sözcük üretilebilir. Sözcük “dört” olsun [d, ö, r, t harfleri birer kez kullanılmıştır]: 4! [faktöriyel, n!] = 4 x 3 x 2 x 1 = 24 anagramı var demektir: Dötr, ördt, trdö, ötrd,... gibi. “n” sayıda harf, olasılıkları belirler. Tabii “d” harfini “o” ve “l”den oluşacak şekilde tanımlamayıp “n” sayısını çoğaltırsak, n!’in sonucu değişir.

İlk yol: Autocad’de 1/100 ölçeğinde çizilmiş bir planı, şebekelerden değil de harfler gibi asal birimlerden oluşuyormuş gibi böldüğümüzü, dilimlediğimizi varsayalım. İster bir metre arayla, ister bir milimetre arayla dilimleyebiliriz. 10 m genişliğindeki bir plan, 1 m aralıkla dilimlenirse 10! [on faktöriyel, yani 10 x 9 x 8 x 7 x 6 x 5 x 5 x 3 x 2 x 1 = 3.628.800] farklı biçimde sıralanabilir. İşlevsel ve doğru planı hangi akla hizmetle dilimleyip, üstelik bu dilimlerin sırasını değiştirmeye kalkışıyoruz?

Aynı 10 metre genişliğindeki plan (pantolondan bahseder gibi bahsettiğim için özür dileyerek) 10 cm aralıklarla dilimlenirse 100! [9,332621544×10157], 1 mm’lik aralıklarla dilimlenirse 10.000! [2,846259681×1035659] farklı biçimde sıralanabilir. (Kaynak: tr.wikipedia.org/wiki/Faktöriyel, Erişim 17. 06. 2023) Plan tek yönlü, sabit aralıklı dilimlenip, dilimlerin sırası değiştirilirse bile elde edilebilecek “alt planlar” pek çoktur. Çizgisel değil alansal/gridal bölümleme çeşitlenmeyi iyice çoğaltır.

İki Planın Çarpışması, On Planı Karıştırmak
İkinci yol: Birden fazla planı birbiri arasında eşleştirmek, dilimleri ekleyerek melezler oluşturmaktır. Ölçek veya program bakımından benzeşmeyen iki plan alın. Uzun kenarları yatay şekilde konumlandırın, her planı onar dikey dilime bölün. Elbette dilim genişliği iki planda başkadır. İlk plandan (a) 1., 3., 5., 7., 9. dilimleri seçin, ikinciden (b) de 2., 4., 6., 8., 10. dilimleri. Dilimleri bir ilkinden bir ikinciden alarak yan yana dizin: 1a, 2b, 3a, 4b, 5a, 6b, 7a, 8b, 9a, 10b dizilimini elde edin. İki planın doku sürekliliği hâlâ –bir biçimde– okunaklı kalmıştır. Sıralama karışsaydı, iki plandan eşit sayıda unsur bulunmasına rağmen, karışım okunaksız olur, görsel süreklilik bozulurdu.

Bu yöntemi on farklı plana uygulayın. On farklı mimara ait; büyüklük, karmaşıklık, program, konum, üretim zamanı farklı on plan, aynı ölçekte çizilmiş ve yanyana konmuş olsun. Her planı onar dilime ayırın. Her plandan rastgele bir dilim almak için, 1’den 10’a bir dizi yazın: “9, 2, 1, 7, 10, 4, 8, 6, 3, 5”. Rastlantıyı garantilemek için "numbergenerator.org" adresinden yararlanılabilir; elle yapılacak seçimler rastgele olmaktan uzaktır: Klavyede ellerin parmak alışkanlıkları gibi nedenlerle. Birinci plandan 9. dilimi, ikinci plandan 2. dilimi, ... 10. plandan 5. dilimi alıp, sanki tek bir planmış gibi yan yana koyun.

Planagram Kataloğu Gerçekten İşe Yarar mı?
24 Mart 2023 tarihinde, "arkiv.com.tr" adresinden, alfabetik sırayla 120 kadar Türk mimar arasından 45 (ve 20 yedek) isim belirledik, Pomi’den Ayşe Çavdar ve Ayşenur Telli kolları sıvadı, uygulanmış yapıların planlarını Autocad’de iki hafta süreyle yeniden ürettiler. Plan havuzu oluşurken, planagram tekniğini sınıfta uygulama yaptırarak gösterdik. Sadece iki planı birbirine melezleyen bir deneyle başladık. İlk sonuçlar beklentimizin gerisindeydi ve türdeş diyagramlar veriyordu. Farklı boylarda şeritleri, en geniş olanına göre sündürerek çerçeveyi eşitleme ek ilkesi getirmemiz iyi sonuç vermedi. Havuzdan yararlanarak, her Pomi üyesi 22 planagram üretecekti; bine yakın çizim elde edecektik. Bunların içinden birkaç yüz tanesinin lazer kesimli maketlerini üreterek sergiyi kuracak, kataloğun yanında bir de rölyef-maket koleksiyonu oluşturacaktık. Bu tasarıdan karar verdiğimiz hızla vazgeçtik çünkü ilk denemelerde klinamen’le bile üstesinden gelinemeyecek kötü bir tablo vardı.

Klinamen: Mekanik Bir İşlem Mimarlık Değildir
Potansiyel Mimarlık İşliği’nin kolektif boyutu üretkenliğinin temeli ama önceden saptadığımız kuralların sonuç vermesi, icracıların bireysel yaratıcılığına da bağlı. Oulipo’da (potansiyel edebiyat atölyesi, 1960’da Fransa’da kimya mühendisi ve matematikçi François Le Lionnais’nin ve yayıncı ve yazar Raymond Queneau’nun başlattıkları edebiyat grubunda) da kurallar imge oluşturmaya yarar, işin içinde bir iş olduğunu fısıldar; arka planda, mutfakta neler olup bittiği bambaşka meseledir. Kuralı uygulamak yetmez, kişisel dokunuşa ihtiyaç vardır, işe ruh katacak sihre; ki oulipocular buna iki bin yıllık “sapma” sözcüğünü ödünçleyerek “klinamen” adını vermiş. Hüner değilse bile en azından kıvraklık; zekâ kıpırtısı, hayat belirtisi; yavanlıktan kurtaracak küçük çaplı bir çılgınlık nöbeti; ki oulipocularda bu sonuncusundan bolca bulunur. [Latour: “Aşkınlıklar bolca bulunur.”]

Müdahale Yöntemlerinin Seçilmesi: Otuz Aşamalı Bir Oyun
Planagram kataloğundan vazgeçtiğimiz günlerde, Mart sonu Şifre sergimiz araya girdi ve ancak 12 Nisan 2023’te yeni fikri ilan edebildik: Güncel Türkiye Mimarlığına Müdahaleler kitabı. Otuz tekniğin, yeniden üretimi tamamlanmış, havuzdaki her plana uygulanmasına dayalı bir kitap. 45 yapıya bu yöntemler uygulanınca, ortaya 1350 egzersizden oluşan dört başı mamur toplam çıkıyor. Sözgelimi Barış Demir’in Sıddık Güvendi, Oya Eskin Güvendi, Tuna Han Koç ile beraber tasarladığı ve 2016’da tamamlanan Lüleburgaz Otobüs Terminali binası planına, bir öğrenci otuz farklı yöntemle müdahale ediyor.

Seçerken, mimarlık birinci sınıf öğrencisinin: (a) kolayca yapabileceği, (b) zorlanarak yapabileceği ve (c) asla yapamayacağı [karakuşak] Pomi prosedürlerine yer verdim. Asla yapılamayacak olanlar, meslekten mimarlarla akademisyenleri bile duvara toslatacak cinsten. Listem şöyleydi:

    1. Avlulama: (Orta zorlukta) Planı avlu gibi boşaltacak, mahalleri çeperlere dizme işlemi. Mahal sayısı az olan, zaten boşluklu tasarlanmış veya büyük ölçekli planlarda işe yaramadığı görülmüş bir prosedür.
    1. Buruşturmalar: (Orta zorlukta) Çıktısı alınıp buruşturulmuş plan, düzeltilip yeniden çizilir. Klinamen’de hassas ve yakın bir ortogonalleştirme yapılması şart.
    1. Christoisms: (Kolay) Yapının kütle maketi kumaşla kaplanarak fotoğraflanır ve üç boyutlu çizimi yapılır. Christo ve Jeanne Claude’un anısına.
    1. Delta P [ΔP]: (Orta zorlukta) Elmalarla armutları çıkartır gibi, planları birbirinden çıkartma. İki plan arasında mahal eşleştirerek, üçüncü bir fark planı oluşturma. Matematikteki “delta”nın fark anlamına gelmesinden dolayı bu adı alıyor. Bir plan, hangi anne ve babanın fark planı olduğunu bilmeden bir ömür sürebilir. Her plan, meçhul iki planın farkının sonucu olabilir. Geriye dönük olarak da her planın, varsayımsal anne ve babası kurgulanabilir.
    1. De-void (yatay ve düşey): (Orta zorlukta) Planın, hiç boşluk kalmayıncaya kadar duvarlarının birbirine yaklaştırılması işlemi. Sadece plan düzeyinde bırakılmayıp Sketchup’ta yapılması gereken işlem. Pomi’de Müdahaleler’i yaparken, öğrencilerin bu işlemin birçok varyantını geliştirdiğine tanık olduk. Her prosedür, onu ele alan kişi tarafından her seferinde tekrardan icat edilmektedir, gibi bir sonuca varmak da olası.
    1. Dışrak: (Zor) Her mahalin, cephelere ulaşarak kendine gizli geçitler, koridorlar açması. Pomi’nin yaparken en çok zorlandığı, en fazla yanlış anlaşılan prosedürlerinden. On dokuzuncu yüzyılda geçen bir gerilim-polisiye teması gibi. Kolay formüle edilemeyen, safi “klinamen” bir işlem.
    1. Dualities: (Zor) Mahallerin permütasyon yöntemiyle ikili eşleştirilerek plana içkin başka alt-planların bulunup etüt edilmesi. Konvansiyonel planlama yöntemlerini kendi kendine keşfetmek için en yararlı prosedür buydu. İyi bir mimarın tümevarım ilkesiyle inceden inceye kurduğu ilişkileri, tümdengelim yoluyla keşfetmek için çok verimli bir egzersiz.
    1. Homometrik Planlama: (Kolay) Bir mahali temel alma yoluyla, diğer mahallerin metrekaresini buna eşitleyerek yeniden planlama. 199+’da sadece değinilmiş, ek yöntemler listesinde yer alan bir prosedür; ilk kez burada uygulamaya koyduk.
    1. İstismar: (Zor) Mahallerin, karşılıklı olarak birbirini ele geçirmeye çalışması, niteliklerini ötekilere bulaştırması. Açık uçlu, kurmaca bir dizi ilişki varsayarak, adım adım rasyonelleri bulunması gereken çetrefilli bir prosedür. Anlatmakta da, revizyon vermekte de en çok güçlük çektiğimiz yöntemlerden biri. Bir oda, yanındakinin metrekaresinden çalmaya çalışırken, kendine yonttuğu kısmı, “karakter olarak” da kendine benzetmeye çalışıyor. Bu arada, istismar edilen de boş durmuyor ve kendisine saldırana kontratak yaparak küçük bir kazanç elde ediyor. Plandan geriye kalan, meydan muharebesinden geriye kalan manzaraya benziyor. Planın iç savaşı, ardında bir enkaz bırakıyor.
    1. Jumanji: (Zor) Planın 16 dikdörtgene bölündükten sonra, “toplama” ve “çıkarma” işlemleriyle her dikdörtgenin yeniden şekillenmesi. 16 işlemin sonucunda plan yeniden oluşur. Toplama, karelerin eklemlenmesidir; çıkarma süperpozisyon yoluyla plan içeriğinin çakıştırılmasıdır. Bu kitap için icat ettiğim, yeni ve denenmemiş bir yöntemdi ancak verimli olabileceğini gösterdi. 8 toplama ve 8 çıkarma işlemi var. Her işlem tek seferlik, yani 1’den 16’ya her kare, tekrar etmeyen bir eşleşmeye sahip. Kaotik diyagramlar yaratma kapasitesi en yüksek prosedürlerden biri.
    1. Kalın Planlama: (Zor) Plan unsurlarının önceden belirlenen büyüme hızıyla kalınlaşması. Bir aşamada kalınlaştırma durdurulur. Sonra kalınlaştırılmış planın içi oyulur ve orijinale uygun şekilde yeniden tanımlanır. İyi yönetilmesi, tekrar tekrar sınanması gereken bir yöntem. İlk plandan yeterince uzaklaşmayı sağlamıyor ve şaşırtmıyorsa yapılmaya değmez. Diğerlerinden daha hızlı kalınlaşması/büyümesi sağlanacak hangi unsurlar seçilmeli? Kalınlaşma hangi eşikte durmalı? İçi oyulan kalın planın yeni formasyonu tasarımsal açıdan nasıl ele alınmalı? Zorlu ama bütünüyle kişiselleştirilebilen bir prosedür.
    1. Kırık Çizgi: (Orta zorlukta) Plan dış hattını kuran duvarların belirlenmesi. Her duvar, ortadan ikiye kırılarak saat yönünün tersine bükülür. Duvarlar kırıldıktan sonra uçuca eklemlenir.
    1. Kombinasyon: (Zor) Her mahal münferiden yeniden çizilir. Mahaller-arası olası tüm bileşimleri denemeye odaklı bir prosedür. N sayıda mahalin ikili, üçlü, dörtlü, ... n’li bileşimlere kadar serbest biçimde re-konfigürasyonu denenir. Yeni alt-plansal etütler.
    1. Kronoplan: (Orta zorlukta) Her duvar yeniden çizilir. Uzunluğu ölçülür, saat kadranındaki açısına göre döndürülür. Duvar, tek noktası sabit tutularak, hareketli mafsal mantığıyla çevrilir. Her planın taklit edilemez, özgül bir kronoplan imzası vardır. Simetrik ve ortogonal bile olsa her planın kronoplanı, uzaydan gelmiş gibi eşsiz, öte-dünyalıdır.
    1. Kuleleme: (Zor) Plan doksan derece çevrilir ve kesit gibi kabul edilir. Kesit mantığına uygun biçimde merdivenler, vb. eklenir. Modernlerin başvurduğu bir yöntemdi. Kesit-severleri memnun edecek bir prosedür.
    1. Liquify: (Kolay) Plana Photoshop’ta bu sıvılaştırma efekti belli bir biçimde uygulanır ve plan, ortogonal biçimde uyarlanarak yeniden çizilir. Belli bir düzeyde akışkanlaştırılmış planın, klinamen ile yeniden toparlanırken etkiyi muhafaza etmek göründüğü kadar kolay olmaz.
    1. Metraj Çaprazlaması: (Zor) İki planla yapılır. İkinci bir plandan geçirilmiş bir “iç ölçüler çizgisi” temel alınarak, oradaki ölçüler serisi, mevcut planın ölçüleriyle değiştirilir. Bir tür notasyon ve yer değiştirme işlemi. Gölge planın hangisi olacağı, neresinden ölçü çizgisi geçirileceği ve bunun orijinal planın neresine uygulanacağı gibi kararlar tasarımcıya bırakıldığından, epeyce zihin emeği gerektiren bir prosedür.
    1. Modulorize: (Orta zorlukta) Planın ölçüleri, Le Corbusier’nin Modulor’unun kırmızı ve mavi serilerinin ölçülerine göre yeniden çizilir. Le Corbusier’nin rüyasını gerçekleştiren bu işlemin sonucu çoğun güçlükle fark edilir, kıyaslama için orijinal çizimle yan yana konmasında yarar var.
    1. Narsist Planindrom (yatay ve düşey): (Orta Zorlukta) Planın ayna görüntüsü alınır. Şeritlere bölünür. En baştaki şerit en sona konacak şekilde, sıralama tersine çevrilir. Plan yeniden çizilir. İlk başta ayna görüntüsü alınma nedeni, işlemin sonunda planın aynadaki yansımasının elde edilmesidir. (Aynalama yapılarak bu sonuç en başından bertaraf edilmiş olur.) Dilimlerin sayısı arttıkça (dilimler inceldikçe), orijinal planla benzerlik oranı artacaktır. Artan dilimlerle yapılacak planindrom deneyleri, planda hangi ilişkilerin başkalaştığını gözlemlemek için elverişli laboratuvar deneyleridir.
    1. Orijinizm (iç ve dış): (Kolay) Planın bir yerinde bir kaçış noktası seçilir. Planın unsurları bu kaçış noktasına doğru döndürülüp sabitlenir. Perspektifte kaçış noktaları kullanılır ama planlarda radyallik/ışınsallık, kısmi bir tasarımsal konsantrasyon amacıyla tarihsel olarak işe koşulmuştur. Plana kaçış noktaları yerleştirmek tam bir paradokstur. Planın karşı koyamadığı bu manyetik çekim odaklarının yol açtığı durumdan nasıl yararlanılabilir?
    1. Palimpsest: (Zor) Plan 6 satır 6 sütunda 36 eşit dikdörtgene bölünür. Her parçanın yeri sırayla değiştirilecektir. İki kez zar atılır: İlki sütun, ikincisi satır için ve parçanın yeni yeri belirlenir. Parçaların yerine konma işlemi tamamlanıncaya kadar devam edilir. Son durumdaki kimi mantıksızlıklara minör düzeyde klinamen yapılır, radikal aykırılıkların törpülenmesinden kaçınılmalıdır.
    1. Planagram (on farklı planla, iki versiyon, sündürmeli ve kaydırmalı): (Zor) Önceki bölümlerde anlatılmıştı. Sündürmeli planagramda, parçaların en uzununa göre diğerleri bir noktasından tutulup uzatılarak eşitlenir. Kaydırmalı planagramda parçalar birbirine uyarlanacak şekilde kayabilir, eşitleme yapılmaz. Oluşan duruma göre klinamen yapılır.
    1. Ölçekler Matrisi: (Zor) Plan gride bölünür. 6 farklı ölçek saptanır. Her kare için zar atılır ve hangi ölçekte yeniden çizileceği belirlenir. Kareler o ölçeğe dönüştürülür. Parçalar birbirine artiküle edilir. Klinamen için, nihai ölçeğe karar verilir ve planda uyarlamalar yapılır. Ölçekler matrisi Alis Harikalar Diyarında’nın mimarlık dünyasındaki karşılığıdır ve oldukça kafa karıştırıcıdır. Pomi üyelerinin kavramakta, icra etmekte ve sonuç ürünün ölçeğini saptamakta, kısacası her aşamasında en çok kafa karışıklığı yaşadığı prosedürlerden. Aynı planda birden fazla ölçeğin kullanılması sürreel tasarımsal olanaklar sağlayabilir.
    1. Paranteze Alma: (Orta zorlukta) Matematikteki ortak çarpanlar kuralı plana uygulanır, tekrar eden unsurlar aynı eksen/aks üzerinde planın dışına çıkarılır, yerleri kesik çizgi bırakılır. Konvansiyonel olmayan bir analiz yöntemi olarak işe yarayabilir mi?
    1. Sabit Ölçü Planlaması: (Zor) Her mahalin metrekaresi bulunur. Tüm mahallerin bir ayrıtı hep aynı uzunlukta kalacak şekilde, plan yeniden çizilir. İlkinde bu ölçü 1 metredir. Yani her mahalin bir duvarının uzunluğu 1 metre olacak ama metrekaresi değişmeyecektir. Bu işlem 2, 3, .... 9 m için ayrı ayrı yapılır, 9 plan elde edilir. Planın en çok biçimsel değişikliğe uğradığı işlem. Seri halinde peş peşe izlendiğinde, işlemin sonuçları daha iyi kavranır.
    1. Serbest Atışlı Plan: (Kolay) Planın çıktısı alınır. Plan rastgele yırtılır, parçalar yere atılır. Atımın sonucu fotoğraflanıp yeniden çizilir. İstendiği kadar tekrar edilir. İlham sıkıntısı çekenler için.
    1. Walter Benjamin: (Orta zorlukta) Yapının içinden bir pasaj geçecek şekilde plan değişikliğe uğratılır. Pasajın baktığı mahaller dönüşür, yapının içinden sokak geçmiş olur. [Benjamin’in Pasajlar projesine arlanmazca bir atıfla.]

Evet Ama Nasıl: Egzersiz Dosyası
199+: Pomi’den Sonra Mimarlık [Architecture After Pomi, 2019, Yort] kitabı, tek bir yapı üzerinde iki yüz prosedürün örneğini içermesiyle bir tür test kataloğuydu. Bu kez, Türkiye’de yakın zamanda inşa edilmiş, başka başka mimarlara ait, çeşitli ölçeklerde kırkın üzerinde yapının planı üzerinde, kitaptan seçilmiş en tipik yöntemlerin sınanması söz konusu. Yani zaman ve mekân bakımından ortak bir zemin yakalama kaygısı güdüyoruz.

Yalın bir plan vererek bir ay boyu, grubu bu plan üzerinde çalıştırdık. Bu, deneyimizin kontrol grubu kısmıydı. Her dosya iyi bir düzeye gelene kadar egzersizlere birkaç tur revizyon vermemiz gerekti. Kısacası önce oyunun nasıl oynanacağını kavramak gerekiyordu. Demo mahiyetinde bir planda yöntemler oturunca gerçek işe geçilebilirdi. Burada her öğrenci artık kendi maçına çıkacaktı. Pomi prosedürlerini birinci sınıf tasarıma giriş 102 stüdyosuna dahil etmemin yararı, mimari tasarımı tersinden, kurarak değil bozarak kavramayı mümkün kılması oldu. Kurucu prensipleri bozarak sınamak, zihinsel sabitlenme ve koşullanma riskini minimize ederek mimarlığa dair dogmaların bir kısmını dışarıdan görmeyi mümkün kılabilir, umudundayım. Bakalım, projelerin esas müellifleri, mimarlar bunları nasıl karşılayacak?

Prosedüre Dayalı Mimarlık, Algoritmik Tasarımla Aynı Şey Değildir
Oulipo’da kısıta bağlı edebiyatın altın kuralları vardır. İster mevcut bir metni alsın ister baştan bir metin kursun, her oulipocu metin bu kurallarla işe koyulur. İlk altın kural, kısıta ancak gerek duymadığınızda müracaat edebilirsiniz ki bu araçsalcılığı bir kalemde siler. İkincisi, kuralı belirlerken konvansiyondan uzaklaşıp kişisel bir oyun bulmalısınız. Yani geleneğe yaslanmamalı, yeni bir gelenek icat etmeyi göze almalısınız. Üçüncüsü sadakat yasasıdır: Bir kuralı, baştan sona, atlamadan, ara vermeden uygulamalısınız. Dördüncü olarak Perec, kısıtın içerikle bütünleşmesi gerektiğinin altını çizmiştir: Konuyla yöntem çakışmalıdır. Bir roman nasıl yazılıyorsa (yöntem), onu anlatmalıdır (içerik). Beşinci ve sonuncusu, bir prosedür sadece yavan ve mekanik bir işlem değildir; yazarın, tasarımcının iradesi hayati rol oynar. Prosedüre can veren klinamen’dir, diğer deyişle kişiselliktir, modifikasyondur, uyarlamadır, keyfiyettir, arabuluculuktur, çeviridir.

Oulipo’nun mimari versiyonu Pomi’de, mimarlık açısından bu kurallar geçerli. Planın bitmiş, ilanihaye geçerli, hukuksallaştırılmış, yasa hükmünde, değiştirilemez olduğu varsayımını bir kenara bırakarak işe başlıyor ve “pekâlâ böyle de olabilir” biçimindeki paralel evrenlere adım atıyoruz. Planı bir sonuç ve bir varış noktası haline getiren bütün süreçler Pomi’de rahatlıkla tersyüz ediliyor. Koca bir üniversite mimarlık eğitimi ideolojisinin bunun üzerine inşa edildiği düşünülürse, az buz değil. Plandan başlamak, planda kalmak Pomi için önemli çünkü planın tasarımsal öncelik bakımından gündemden düştüğü tüm mimarlık çevrelerinin ortak kabullerinden biri.

Her prosedür, bizi başka bir mekânsal evrene götürüyor ve burada henüz yapay zekâ işlemiyor. Güncel Türkiye Mimarlığı zaten bizim “müdahale”miz olmadan da varlığını sürdürüyor, demek ki Pomi’ye kesinkes ihtiyaç yok; diğer bir deyişle Pomi’nin şimdi ve burada “ne yeri ne de zamanı” (eski Aliye [2004-6] dizisinin ana karakterinin yinelemekten bıkmadığı uyuz cümleyle: “Şimdi sırası değil Sinan.”). Şu hâlde, kısıtlarımızın tamamı geçerlidir ve “helâldir”. İcat ettiğimiz prosedürlerin arasında seçtiklerimizin hiçbirinin mimari geleneklerimizde yeri yoktur ki bu da ikinci kısıt kuralını yerine getirdiğimizi gösteriyor. Üçüncüsü, kurallarımıza aylar süren hazırlık sürecinin her adımında, neredeyse harfi harfine sadık kaldık; meğerki kazara veya klinamen yoluyla bir nüans getirilmiş olsun. Kısıtın yöntemiyle konusunun çakışması gerektiğine dair müstesna yasaya henüz bağlı değiliz ancak kitapta yer alan 1.350 işlemden birini bir mimar alıp gerçeğe dönüştürmeye kalktığında, buna mutlaka riayet edecektir. Sonuncusunu, yani klinamen olmadan adım atamayacağını, çalışırken her Pomi icracısı iliklerine kadar hissetmiştir. Her icracı, belli bir prosedürü uygulama kastıyla bir tasarıma yaklaştığında, ortaya izlemesi keyif veren gerçek bir müsabaka çıkmaktadır.

Pomi’nin prosedürleri bir yanıyla algoritmalardır elbette ancak gelişmiş dünyada icat edilip, her yerde geçerli kılınmış dijital teknolojilerin hünerli biçimde kullanılmasının yaratıcılık sanıldığı bir konjonktürün anladığı anlamda değil. Pomi’deki yöntemler ne yazılımlarla, ne yapay zekâyla ne de sosyal medyayla çatışır, bunlarla uyum içinde birlikte iş görür ancak bunlar olmadan da nefes alıp hayatta kalabilir; yani bunların yaşam destek ünitesine bağlı biçimde bitkisel hayatta değildir.

Sonunda Ne Oluyor? Mesih Gelecek mi?
Ülkemizdeki üniversitelerden kimisi –hali hazırda– paralel evrende konumlanıyor olmasa, gelecekteki Pomi Üniversitesi’nin paralel evrenlerinin muhtemel bilimlerinin mimarlıkla ilgili olanlarının bekçiliğini üstlenmek gibi haysiyetli bir görev için rektörlüğe aday olabilirdim. (Doğrusu, bilimin veya liyakatin kıyısından geçilmediği bir ortamda bunun şakası bile zül gelir.) Pomi’nin pedagojisi, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki yıllarda takılıp kalmış bir inşaatçılık rejiminin egemen olduğu, feodalliğe saplanmış, seküler nüfusu yeryüzünün yobazlığa boğulmamış kesimlerine saçılmak üzere olan bir ülkede, büsbütün turnusol kâğıdı işlevi taşımıyor mu? Neyse ki mimarlık var ve tasarımcılarla eğitimcilere ve öğrencilere asık yüzlü olmayan ve beklenmedik, üstelik de kendine özgü olduğu ölçüde bize özgü de olan, genç, oyuncul, zihni açık, uyurgezerliği reddeden bir zeminde buluşma şansı yaratmak için bir Mesih beklemeye gerek yok.

Etiketler:

İlgili İçerikler: