AMASA Estudio tarafından yenilenen ev, Mexico City’nin Roma semtinde yer alıyor. Zaman içinde çeşitli müdahalelere uğrayan yapı, en son ofis olarak kullanılmış.
Parque México’ya sadece altı blok uzaklıkta, kentin kültürel açıdan en canlı ve emlak değeri en yüksek bölgelerinden birinde yer alan yapı, yaklaşık on yıldır atıl durumdaydı. Bölgede artan gayrimenkul spekülasyonu ve imar kısıtlamaları nedeniyle benzer birçok ev terk edilmiş durumda. Bu proje, yapının özgün karakterini koruyarak güncel ihtiyaçlara uyarlamayı ve eski konut yapılarının modern dokunuşlarla yeniden işlev kazanabileceğini göstermeyi amaçlıyor.
© Zaickz Moz
© Zaickz Moz
© Zaickz Moz
© Gerardo Reyes Bustamante
© Gerardo Reyes Bustamante
© Gerardo Reyes Bustamante
© Zaickz Moz
© Zaickz Moz
© Zaickz Moz
© Gerardo Reyes Bustamante
© Gerardo Reyes Bustamante
© Zaickz Moz
© Zaickz Moz
© Gerardo Reyes Bustamante
© Zaickz Moz
© Zaickz Moz
Başlangıçta yapı tek bir konut olarak tasarlanmış olsa da, hem ekonomik sürdürülebilirliği sağlamak hem de mahalledeki talebe yanıt vermek amacıyla zemin katta ayrı bir daireyle birlikte ticari kullanım için opsiyonel bir alan planlandı. Ana konut ise birinci katta başlıyor. Bu yaklaşım, yapının korunmasını sağlarken aynı zamanda farklı kullanım senaryolarına da olanak tanıyor.
© Zaickz Moz
© Zaickz Moz
© Zaickz Moz
© Zaickz Moz
© Zaickz Moz
© Zaickz Moz
© Zaickz Moz
© Zaickz Moz
© Zaickz Moz
© Zaickz Moz
© Zaickz Moz
© Zaickz Moz
© Gerardo Reyes Bustamante
© Gerardo Reyes Bustamante
Zemin katta yer alan giriş, üç ayrı bölüme bağımsız erişim sağlayan ortak bir geçiş alanı işlevi görüyor. Sol tarafta bir yatak odası, banyo, oturma ve yemek alanı, mutfak ve avludan oluşan daire; sağda ise tercihe göre garaj ya da ticari alan olarak kullanılabilecek, tuvaletli esnek bir mekân yer alıyor. Öndeki üçüncü giriş ise ana konuta açılıyor. Alışılanın aksine, birinci kata, üç yatak odası ve iki banyonun bağlandığı antreden oluşan özel alanlar yerleştirilmiş. Spiral bir merdivenle çıkılan ikinci katta ise yaşam alanı, mutfak, yemek bölümü, misafir tuvaleti ve açık teras bulunuyor. Bu kat, alt katların aksine tamamen açık planlı tasarlanmış; duvarların ve düşey elemanların bulunmadığı iç mekân, doğal ışıktan maksimum düzeyde faydalanıyor. Geniş katlanabilir pencerelerle teras tamamen iç mekâna dahil oluyor.
Öncesi - Sonrası
Evdeki düşey sirkülasyon hattı, dairesel bir gökyüzü penceresiyle vurgulanıyor ve bu alan doğal ışıkla aydınlatılıyor. Işığın ağırlıklı olarak yukarıdan gelmesi, alt katlarda daha korunaklı ve samimi bir atmosfer yaratıyor. Bu etki, malzeme seçimleri ve renk paletiyle daha da güçlendirilmiş.
Evin merdivenler, kapılar, korkuluklar, mobilyalar ve yapısal elemanlar gibi birçok unsurunda kullanılan yeşil metal detaylar, doğal ışıkla birlikte duvarlardaki gri sıva yüzeylerle kontrast oluşturuyor ve mekânda dengeli, dinamik bir estetik yaratıyor.
