Ersizlerdere Köy Tasarım Rehberi

ARZU TÜRK HÜRRİYET ÖĞDÜL

Ersizlerdere Köy Tasarım Rehberi'ni ve rehberin köyü koruma işlevini proje yürütücüsü Hürriyet Öğdül ile konuştuk.

Arzu Türk: Öncelikle Ersizlerdere Köy Tasarım Rehberi'ni nasıl tanımlıyorsunuz ve rehberin amacı nedir?

Hürriyet Öğdül: Köylerimizde yüzyıllardır birikmiş bir yerleşim kültüründen bahsedebiliriz. Bu kültürün esası doğa ile uyumdur, yerleşmelerde eskiden beri doğa ile mücadele etmek yerine doğanın getirdiği imkanlar değerlendirilmiştir. Araziye en uygun, iklime en uygun yerleşim biçimi zaman içinde oluşur. Bugün kaybolmakta olan ve rehber ile yeniden yakalamaya çalıştığımız aslında bu. Rehberin amacı; değişim karşısında savunmasız kalmış köylerde eski bilgileri hatırlamak, aynı zamanda da değişen ihtiyaçlara göre yeni yaratıcı çözümler önermek. Bu öneriler elbette daha çok mekansal önerilerdir ama arkasında köyün anlaşılması yatıyor.

AT: Peki bu rehber çoğaltılabilir mi? Örneğin “Türkiye Köy Tasarım Rehberi” başlığı altında genişletilebilir mi?
HÖ: Köy tasarım rehberinin yaklaşımı şu: Her köy farklıdır! Bu da her köyün kendine has özelliklerinden yola çıkılarak rehber hazırlanması gerektiğini belirtiyor. Bu yüzden de tüm ülke için hatta her coğrafi bölge için bir köy tasarım rehberi yapmak hem mümkün değil, hem de rehber anlayışına uymuyor. Ülkesel anlamda sadece rehberlerin nasıl yapılacağına dair bir çerçeve oluşturulabilir. Denilebilir ki, her köyde böyle bir rehber yapmak mümkün mü? Tabi ki mümkün olamaz, sadece ihtiyaç duyulan durumlarda, örneğin hızlı değişme karşısında kırsal niteliği kayboluyorsa ya da köyden, yerel kurumlardan böyle bir talep gelmişse mümkün olabilir. Zaman içinde rehber fikri yerleştikçe ve başka araçlarla da desteklendikçe daha çok rehber yapılacağını düşünüyoruz. Şunu da belirtmekte yarar var; bizim hazırladığımız rehber bir ilk olduğu için çok geniş kapsamlı, rehberin ne olduğu, başka ülkelerdeki örnekler ve köy hakkında geniş bilgiler var. Kitabın sadece son kısmı önerileri içeriyor. Yani bundan sonra hazırlanacak rehberler çok daha kısa ve basit olacaktır.

AT: “Şehirleşme” kavramı çokça tartışılıyor, bu kapsamda Köy Tasarım Rehberi hangi noktada duruyor?
HÖ: Bugünlerde köylere karşı şöyle bir yaklaşım var: “Artık köyler bitti, köylerdeki eski konutları yıkıp yerine yenileri yapılırsa köyler yaşanır hale gelir.” Hayır, köyler bitmedi ve böyle bir dönüşüm asla köyü canlandırmaz, köyün sorunlarına çare değildir. Bugün ülke nüfusunun dörtte biri - artık ismi mahalle olsa da - kırsal nitelikli yerlerde yaşıyor. Bu yerleşimlerin büyük çoğunluğu hala “köydür.” Tarım her ne kadar azaldıysa da hala birinci geçim kaynağı, evlerde hala tarımsal ürün depolanıyor. Hayvancılık azaldığı halde ahırlar orada duruyor. Evlerde artık yaşlılar oturuyor ama o evler onarılabilir ve daha iyi ısıtılabilir. Köyleri işlevsiz bırakmak yerine yeniden yaşamı canlandıracak politikalara ihtiyaç var. Yok olan bir tarımsal ekonomi ve kırsal konutlar karşısında çözüm iyileştirmedir. Rehberimizin ana fikir bu; köyde var olan her şey yeniden kullanılabilir.

AT: Bir anlamda kendiliğinden gelişen bu yerleşimleri planlamak doğru mu peki?
HÖ: Şunu belirtmek gerekir ki köy tasarım rehberi bir plan değil bir rehberdir. Köyün kendine has olma halinin nasıl devam edeceğini anlatır. Bugün kırsal çok değerli, giderek elimizde kalan belki de tek değerli şey. Bu yerleşimleri farklı şekilde ele almalıyız. Bugün büyükşehir sınırları içinde kalan köyler için en büyük tehlike imar planlama yaklaşımıyla planlama yapılması. Köylerde planlama yapılacaksa bu farklı bir planlama olmalı. İmar Kanunu’nda eklenen bir madde ile artık köy tasarım rehberi mevzuata girmiş durumda. Ama henüz nasıl yapılacağı belirlenmedi. Ersizlerdere Köy Tasarım Rehberi'nin bu anlamda bir çerçeve oluşturmasını ümit ediyoruz. Rehber plana alternatif sunan tek çözümdür denemez. Amaç köyleri daha yaşanılır hale getirmekse üst ölçekten yerele inen birbirini destekleyen ekonomik ve sosyal politikalar olmalı. Köylerdeki gelir kayıplarını telafi etmek gerekir. Tarıma daha fazla önem verilmeli, ormancılık yeniden düzenlenmeli, hayvancılık da aynı şekilde. Her köy için farklı özel bir üretim alanı yaratılabilir. Bazen yerelde hiç umulmadık potansiyeller olabiliyor. Bunlar olduğu takdirde köyler yaşatılabilir.

AT: Bu planlamanın elbette olumlu getirileri var ancak olası dezavantajları da olabilir mi?
HÖ: Köylerin planlanması çok uzun bir tartışma konusu. Bunu bir tarafa bırakırsak köy tasarım rehberleri için şu söylenebilir; rehberlerin uygulandığı yerler ister istemez dikkat çekecektir; çünkü diğer köylerden farklı olarak daha korunmuş, en azından mekansal olarak daha özen gösterilmiş olacaktır. Bir köyün dikkat çekmesi bir yandan daha çok ziyaretçi ve gelir artışı sağlar; ancak bu uzun vadede bir risk unsuru haline gelebilir. Aslında istenen şey, köy yaşamının daha kaliteli bir ortamda, rahat evlerde geçmesidir. Yani rehber, ziyaretçiler daha güzel bir köy bulsunlar diye değil, köyde yaşayanlar kendi köylerini daha değerli görsünler diye yapılmalıdır.


Rehbere buradan ulaşabilirsiniz.

Etiketler: