Eero Saarinen Tasarımı Manhattan’daki CBS Binası Yenileniyor
John F. Kennedy Havaalanı’nın mimarı olarak tanınan Eero Saarinen'in Manhattan'daki CBS (Columbia Broadcasting System) için 1960’lı yıllarda tasarladığı ve 2021 yılında Harbour Group International’a satılan gökdelen binasının 36 milyon dolarlık restorasyon projesinin sonbaharda tamamlanacağı duyuruldu.
Saarinen’in tek gökdelen tasarımı olan ve 1961 - 1965 yılları arasında tamamlanan yapı, cephesinin kömür rengi granitle kaplı olması sebebiyle “Black Rock” olarak da anılıyor. 38 kattan oluşan dikdörtgen planlı binanın üst yapısı betonarme olup zemin altında ise çelik kirişler kullanılmış. Ayrıca bina, inşa edildiği dönem içerisinde betonarme çerçeveli ilk New York gökdeleni olma özelliği de taşıyor.
O dönemde Mies van der Rohe tarafından tasarlanan Seagram ve Skidmore, Owings & Merrill tarafından tasarlanan Manufacturer's Hanover Trust gibi çelik konstrüksiyonlarla inşa edilmiş cam kaplamalı komşu binaların aksine yapıda siyah granit ile kaplı üçgen (V şekilli) beton direkler kullanmış. Bu beton direkler zemin seviyesinden terasa kadar uzanarak, hem mimari bir unsur hem de taşıyıcı bir eleman olarak görev yapıyor. Beton direkler, yapısal rolünün yanı sıra, işlevsel olarak da kullanılabilecek şekilde boşaltılmış hacimlere sahip. Bu tasarım yaklaşımıyla direkler, sadece yapıyı ayakta tutan elemanlar olarak değil, aynı zamanda binanın ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme sistemlerinin de yer aldığı alanlar olarak değerlendiriliyor.
Bina, Manhattan’ın işlek arterlerinden biri olan 6. Cadde’ye temas etmesine rağmen Saarinen’in bina girişlerini yan sokaklarda yer alacak şekilde tasarlaması sebebiyle Altıncı Cadde'den bakıldığında saf granitten oluşan monolitik bir kütle olarak algılanıyor.
Mimarlık yazarı Ada Louise Huxtable’ye göre; “Binanın cephesinin bu sade tasarımı, ‘Trompe-l’œil’1 adıyla bilinen bir mimari illüzyon içeriyor. Bu illüzyon, cephenin etrafında dolaşırken görünümünün değiştiği izlenimini vererek sade bir cepheyi hareketli ve değişken bir nitelikle sunuyor.
Cephe tasarımında kullanılan modülasyon aynı zamanda yapının planlamasıyla da ilişkili. Beton direklerin yerleşimi, aralarında 150 cm olacak şekilde tasarlanmış. Bu yan yana gelişlerin ortaya çıkardığı modüller ofis yerleşimlerini standartlaştırmak için de bir altlık oluşturuyor.
CBS binasının iç mekanları; açık plan ofisler, karşılama alanları ve yönetici ofislerini içeriyor. Saarinen, bu alanların iç mekan ve mobilya tasarımlarını mimar ve mobilya tasarımcısı Florence Knoll ile birlikte gerçekleştirmiş.
İnşası tamamlandıktan sonra başlangıçta büyük ölçüde CBS şirketi tarafından kullanılan bina, zaman içinde farklı kullanım biçimlerine hizmet etmek üzere çeşitli mekanik ve iç mekan dönüşümleri geçirmiş. Ayrıca, New York Şehri Simgesel Yapıları Koruma Komisyonu (LPC), 1997 yılında CBS Binası’nı tescillemiş.
Vocon ve MdeAS Architects işbirliğinde yürütülen yenileme çalışmasında mimarlar “orijinal tasarımın minimal iyileştirmelerini” amaçladıklarını belirtiyorlar. Vocon'un Yönetici Ortağı Tom Vecchione, çabalarının “geçmişten ve bugünden, New York’un en iyilerini bir araya getirdiğini” söylüyor.
Yenileme projesi, kiracılar için en iyi iş yeri deneyimini yaratma hedefiyle, açık ve esnek kat planlarının oluşturduğu sistemi benimserken, aynı zamanda lüks bir yemek alanı, spor merkezi ve çatı bahçesi gibi ek olanaklar da sunuyor. MdeAS Architects’ ten Dan Shannon ise projeyi şöyle özetliyor: “Eero Saarinen, ‘Black Rock’ ile eksiksiz bir mimari ifade yarattı. Tasarım ekibi bu restorasyonda granit cephe ve masif bronz dokulu lobi duvarları gibi belirleyici alanları vurguladı. Bekleme salonunda yer alan yansıyan bir havuzun üzerine inen yüzen merdiven ve lobilerdeki parlak ışık bulutları gibi Saarinen'den ilham alan yeni tasarımlarla, Saarinen'in New York City’deki tek ofis binasını yeniden tanıtıyoruz.”
(1) Trompe-l’œil: Üç boyutlu nesnelerin iki boyutlu bir yüzey üzerindeki son derece gerçekçi optik yanılsaması için kullanılan sanatsal bir terim.