Kimpton Las Mercedes Hotel

Moneo Brock Architects tarafından tasarlanan Las Mercedes Hotel, tarihi dokusuyla güçlü bir bağ kuran çağdaş bir proje. Otel, avluları, terasları ve açık alanlarıyla misafirlerine Santo Domingo’nun Kolonyal Şehrinin ruhunu hissettiren bir deneyim sunuyor. Sürdürülebilir mimarisi ve yerel malzeme kullanımı ise Dominik kültürüne ve çevresine olan bağlılığını ortaya koyuyor.

EN

1496 yılında kurulan Santo Domingo, Amerika kıtasındaki en eski şehirlerden biri ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Kolonyal Şehir, kapsamlı bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Bu süreç, yalnızca eskimiş yapıların restorasyonunu değil, tarihi dokunun tamamının korunarak modern yaşamla uyumlu hale getirilmesini de amaçlıyor.

Bu dönüşümün bir parçası olan Kimpton Las Mercedes, Santo Domingo’nun tarihi merkezinde konumlanıyor ve koruma ile modernizmi dengeleyen bir mimari anlayış sergiliyor. 130 odalı otel, orijinal cepheyi koruyarak modern eklemelerle kentsel dokuya uyum sağlıyor. Yerel malzemeler, yeşil avlular ve açık kamusal alanlarla tasarlanan yapı, sadece bir konaklama alanı değil, aynı zamanda şehre entegre bir yaşam alanı sunuyor.

Otelin merkezi avlusu, özgün bitki örtüsüyle birlikte korunarak yapının kalbi haline getirilmiş. Odalar, iç avlulara bakan balkonlarla tasarlanırken, bazıları özel teras ve jakuzilerle donatılmış. Çatı terasında ise deniz ve tarihi bölge manzaralı bir havuz, spor salonu ve dinlenme alanları bulunuyor.

İç mekânda traverten, ahşap ve seramik gibi yerel malzemeler tercih edilirken, düşük karbon ayak izine sahip ahşap kullanımı sürdürülebilirlik yaklaşımını güçlendiriyor. Etkinlik alanları, restoranlar ve davet salonları ile zenginleşen Kimpton Las Mercedes, Santo Domingo’nun tarihi merkezinde lüks, tarih ve sürdürülebilirliği bir araya getiren özel bir konaklama deneyimi sunuyor.