Herzog & de Meuron’dan Londra’da Yeni Sergi

NADİR YILDIRIM

Ürünlerini, düşünce ve üretim süreçlerini dönemsel sergilerle ziyaretçilerin deneyimine sunan Herzog & de Meuron Londra Royal Academy of Arts’daki sergileriyle yeniden karşımızda.

40 yılı aşkın süredir mimarlığın çeşitli alanlarında faaliyet gösteren Jacques Herzog ve Pierre de Meuron, fiziksel ölçeklerden zihinsel ölçeklere kadar geniş bir yelpazede üretimlere sahip. Ayrıca mimariye yönelik araştırmaları ve kavram temelli yaklaşımları geniş çevrelerce ilgiyle karşılandı ve şimdiye kadar birçok ödüle de layık görüldüler.

Herzog & de Meuron’un bir diğer ayırt edici özelliği de nihai sonuçlar kadar süreçleri de önemsemeleri. Algı ve sunum üzerine düşüncelerle motive olduklarını belirten Herzog & de Meuron, kendi çalışmalarını ve projelerini paylaşma konusundaki uzun süre devam eden ilgilerini temel alarak “Kabinett” adını verdikleri vakfı kurdular.

Kabinett, Herzog & de Meuron’un mimarlık hakkında düşünme şekillerini ve mimari yaklaşımlarını belgelemek için bir alan olarak kullanılıyor. Son zamanlarda Kabinett’te araştırma, eğitim ve bilgi alışverişi için bir laboratuvar olarak kullanma fikri de test ediliyor. Böylelikle kaynağını bu arşivleme kültüründen alan sergilerinde de eserlerinin yanı sıra düşünsel ve üretim süreçlerini sergi elemanı olarak görmek mümkün.

Pierre de Meuron (soldaki) ve Jacques Herzog (sağdaki) / Fotoğraf: Diana Pfammatter
Tate Modern / Fotoğraf: Iwan Baan
Royal College of Art / Fotoğraf: Iwan Baan
Hamburg Filarmoni Binası / Fotoğraf: Iwan Baan
M+ Müzesi, Hong Kong / Fotoğraf: Kevin Mak

14 Temmuz’da Royal Academy of Arts ev sahipliğinde yeni sergilerini açan Herzog & de Meuron'un çalışma sürecinin bu uzun arşivi, yapıların gerçekleştirilmesi ve kentsel planlamayı yürütme biçimlerine göre hayati gördükleri seçim süreçlerini de ortaya koyuyor. Aynı zamanda sergi, onların arşivleme sürecindeki seçici yaklaşımını açığa çıkararak her bir projeye özgü titiz araştırma ve belgeleme çalışmalarını da vurguluyor.

Serginin küratörü Vicky Richardson da, Herzog & de Meuron'un çalışmalarının bu ayırt edici özelliğinin altını çiziyor. Bütün bu bu çalışma yaklaşımları, sergileme biçimlerine de yansıyor. Sergi, özel bölümde sunulan “Bêka ve Lemoine”tarafından hazırlanmış bir filme sahip. Sergi boyunca ziyaretçilere eşlik eden artırılmış gerçeklik (AR) unsurları da oldukça ilgi çekici.

Fotoğraf: David Parry
Fotoğraf: David Parry
Fotoğraf: David Parry
"Bêka ve Lemoine" Tarafından Hazırlanan Film / Fotoğraf: David Parry
Fotoğraf: David Parry
Fotoğraf: David Parry
Fotoğraf: David Parry

Sergi, Winkler Galerisi’nin temel olarak 3 ana bölüme ayrılması ile kurgulanmış: Ziyaretçileri karşılayan ilk bölümde, Kabinett’ten seçilen eskizler, modeller, malzemeler ve baskılardan oluşan 400 nesne ahşap raflar üzerinde sergileniyor. Aynı zamanda bu nokta, artırılmış gerçeklik (AR) deneyiminin de başladığı yer. Ziyaretçiler telefonlarına sergiye özel olarak üretilmiş bir uygulama indirilerek farklı projeleri, artırılmış gerçekliğe sahip bir görünümle inceleme imkanı bulabiliyorlar. AR sayesinde yönlendirici grafik ipuçları takip edilerek projelerin tarifi farklı bir boyutla da destekleniyor. Bu sayede ziyaretçiler, projeleri daha zengin bir perspektiften inceleme imkanı buluyorlar.

İkinci bölümde ise “Bêka ve Lemoine” tarafından hazırlanan film, ilk odadaki hareket ve bilgi dolu atmosferin yerini daha karanlık ve sessiz bir sinema deneyimine bırakıyor. Film, ziyaretçileri Herzog & de Meuron'un Basel’de tasarladıkları rehabilitasyon kliniğinin koridorlarına taşıyor. Böylece sergi ziyaretçileri kliniği, kullanıcılarının, hastaların ve personelin gözünden görüyorlar. Bu deneyim ziyaretçilerin ruh halini son bölüme de hazırlıyor.

Üçüncü bölüm, ofislerinin şu anda devam eden “Zürih Çocuk Hastanesi” projesine ayrılmış. Burada, modeller, etkileşimli video öğeleri ve daha fazla artırılmış gerçeklik (AR) kullanılarak ziyaretçiler, sadece tasarımın arkasındaki düşünceyi değil, tasarımın kendisini de keşfetme imkanına sahip. Bina, şu anda inşa halinde olup 2024 yılında tamamlanması planlanmakta. Ziyaretçiler, hem devam eden bir yapıt olarak hem de tamamlanmış bir sanal mekan olarak bu yapıyı detaylı bir şekilde inceleyebiliyorlar.

“Bakım" kavramı bu bölümde de merkezi bir tema olarak ortaya çıkıyor. Sağlık hizmetleri kadar, bakım ve destek kavramlarına da önem veren Herzog & de Meuron, tasarımlarında insanların ihtiyaçlarına duyarlılık ve insan odaklı bir yaklaşımın bu serginin de temelinde yatan önemli değerler olduğunu belirtiyor. Böylelikle mimarlar, projelerin insanlar üzerindeki etkisine vurgu yaparak, ziyaretçilere mimarlığın güçlü sosyal ve insani boyutlara sahip olduğunu da gösteriyor.

Herzog & de Meuron’un sergisi, 14 Temmuz - 15 Ekim 2023 tarihleri arasında Londra’daki Royal Academy of Arts, The Gabrielle Jungels - Winkler Galleries’te ziyaret edilebilir.

Etiketler: