Kendi Halinde
Boğaza sırtını dönmüş bir kulübe, bir sığınak... Denizin betonla buluştuğu yerden bütün heybetiyle başkaldıran, adeta her şeye rağmen ben de buradayım diyen bir ağaç...
Boğaza sırtını dönmüş bir kulübe, bir sığınak... Denizin betonla buluştuğu yerden bütün heybetiyle başkaldıran, adeta her şeye rağmen ben de buradayım diyen bir ağaç... Ve aradan geçip giden, yine “kendi halinde” birileri...
Belki de sıradan bir yaşam karesi, sadece başka bir pencereden, başka bir öyküyle...
Merhaba…

İlgili İçerikler:
-
Kimsesizlerin Kimsesi Rönesans?
Tarihi binaların içinde günümüz insanı görmek, hızla alışılabilen bir şaşkınlık. Tarihi çevrelerde otobüsler, elektrik direkleri, trafik ışıkları görmeye de hızla gözümüz alışıyor.
-
Mimarlık Banyosu
D vitamini için haftada iki güneş banyosu, ilham için her gün biraz göz banyosu, yorgunluk için ayda bir köpük banyosu... Yüksek hızlı tren hatlarının kesiştiği, daha da hızlı uçakların geçtiği bu güvertede, her an kanatları altındakilere kanabilecek kadar uçarı...
-
Sokaktaki Bizans
Suriçi İstanbul'unda dolaşmanın belki de en güzel yanı, yürürken aniden karşınızda beliriveren, yapılı çevre içerisinde günlük yaşantıya göz kırpan Bizans mimarisi.
-
Gümüş Çöl
Betonun suya dokunduğu kesit, kentin sınırı.