Muğlak Standartlar Enstitüsü Tefrikası Bölüm 1: Eşek Yükü
Adam odadan içeri girdi. Vaviyen anahtarı1 çevirip floresan ışıkları yaktı.2 Cılız mavi ışığın içinden geçti. Trençkotunu3 duvardaki portmantoya4 astı. Odanın uzak köşesinde duran kenarları yumuşatılmış plastik kırmızı kutuyu aldı, içinden çıkardığı daktiloyu5 ondan biraz daha büyük, sehpadan6 hallice masanın7 üzerine koydu, deri sırtlı, kadife döşemeli, metal ayaklı yazıhane koltuğuna oturdu, biraz duraklayıp dışarı baktı -sadece pencerenin dışına değil, binaların ve şehrin ötesindeki marjinal bir dışa bakar gibiydi. Parmaklarını, hepsinin yerli yerinde olup olmadığını kontrol eder gibi tuşların üzerinde gezdirdikten sonra yazmaya başladı.
Eşek yükü: Eşekler en fazla yük taşıyan hayvanlardan biri değildir. At, deve ya da fil gibi hayvanlar çok daha ağır yükleri taşıyabilir ancak eşekler boyut-güç oranı, kolay bakılabilir olma, farklı ve zor şartlara uyum sağlama kabiliyetleri nedeniyle yük hayvanı olarak sıkça kullanılır. Bu hayvanlar büyük şehirlerde artık günlük taşıma işlerinde kullanılmadığı halde dile yerleşmiş olan “eşek yükü kavramı” ağırlıktan ziyade büyüklük, sayıca fazlalık nitelemek için kullanılır. “Adam eşek yükü ile para götürmüş.”
Bir süre sonra, sessizlikten sıkılmış olacak, duvarda çıplak bir çiviye asılı radyoyu8 açıp frekansı 88.2’ye9 getirdi. Hışırtılı bir konçerto10 ışıktan arda kalan boşluğun bir kısmını doldurdu. Tekrar koltuğuna oturup yazmaya devam etti.
İstiap haddi: “İçine alma, sığdırma” anlamına gelen istiap kelimesi, sınır belirleyen “had” ile birleşerek kara, deniz ve hava taşıtlarının taşıyabileceği azami yükü anlatan bir ifade haline gelir.11 İstiap haddinin denetlenmesi karayollarının hizmet verme süresini uzatmak içindir. Çünkü dingillerden lastiklere basan yükün belirli sınırlar içinde kalması gerekir. Bu sınırların aşılması durumunda, karayollarında kullanılan asfalt malzemesinin esnekliğinden dolayı lokal çökmelerle karşılaşılabilir.
Bu kavram gündelik hayatta kişisel ya da mekansal kapasite aşımı durumlarında kullanılır. Ör: Bir insanın haddinden fazla yiyecek ve içecek tüketmesi istiap haddini aşması anlamına gelir.
Yerinden kalktı, sol eliyle sağ dirseğini sola, sağ eliyle sol dirseğini sağa doğru çekti. Eklemleri bu hareketlerden hoşnut bir şekilde kıtırdadı.
Yerde sessizce duran iki kutunun birinden, üzerinde “Malazlar. Vasati 40 çöp”12 yazan bir kibrit13 kutusu, diğerinden bir kumpas çıkardı. Kumpas ile kutunun ölçülerini alıp bir kağıda (saman) not etti. Ayrı bir milimetrik kağıda kutunun oblik14 çizimini yaptı. Yeniden daktilonun başına geçti.
Kibrit kutusu: En sık rastlanan kibrit kutularının ölçüleri 36x52x15 mm’dir ve yaklaşık 40 çöp kibrit ihtiva eder. Ancak kullanım alanlarına ve üretici firmaya göre birçok farklı boyutta kibrit ve kibrit kutusu bulunur. Günlük peynir tüketiminde, perhiz için ideale yakın bir miktar olarak kibrit kutusunun hacminden referans alınır. Ancak bu referans hacim değil ağırlık belirtmek için kullanılır. Bir kibrit kutusu peynir 30 gram kabul edilir. Hacim-gramaj ilişkisi peynir çeşidine göre farklılık göstereceği için bu ölçülendirme oldukça muğlaktır.
Yazması bitince saatine baktı.15 Ayağa kalkıp dört adımla ulaştığı televizyonun16 düğmesini çevirdi. Show TV’yi bulup bir süre yeni gelinlerin birbirlerine misafirliğe gittiği Gelin Evi17 programını izledi.
Çeyiz:18 Birçok kültürde evlilik sırasında erkek tarafı tarafından kız tarafına verilen para, hayvan, ziynet ve muhtelif eşya. Yer, zaman ve bağlama göre muhteviyat ve miktarı farklılık gösterir.19
Eşya dolu kutudan bir seccade, alet dolu kutudan bir pusula20ve kronometre aldı. Seccadeyi -pusula ile tespit ettiği kıbleye bakacak şekilde yere serdi, kronometrenin düğmesine bastı ve namaz kılmaya başladı. Bir süre sonra kronometreyi durdurdu.
İki rekat: Namazın alt birimlerinden biri. Farklı duruşlar ve bu duruşlar sırasında okunan dualar ve sureler ile tanımlanır.21 Sabah namazı dört, öğle on, ikindi sekiz, akşam beş, yatsı on üç rekattır. İki rekatın kılım süresi yaklaşık olarak bir buçuk dakikadır. Genellikle aşırı hareketli çocukların bir süreliğine de olsa sakin kalmasını öğütlemek için kullanılır.
“İki rekat rahat dur be evladım!”
Radyoyu, televizyonu ve ışıkları kapatıp odayı terk etti. Muğlak Standartlar Enstitüsü’ndeki yedinci mesaisi sona ermişti.
NOTLAR
1Fr. Va et vient, git gel. Bir tür elektrik anahtarı (Nişanyan, 2018:906). Alanca büyük yahut çok katlı evlerde aynı ışığı kontrol eden vaviyen anahtarlar, bir yerden açılan ışığın, başka bir yerden söndürülebilmesini sağlar. Aksi belirtilmediği sürece tüm sözlük tanımları şu kaynaktan alınmıştır: Nişanyan, S., 2018, Nişanyan Sözlük: Çağdaş Türkçenin Etimolojisi, Liber Plus Yayınları, İstanbul.
2Bunlar LED floresan değil cıva buharlı floresanlar olduğundan bir anda değil, gittikçe artan bir frekansta yanıp sönerek yandı. Dolayısıyla aydınlanma ivmelenen kırpışmalar olarak zamana yayıldı.
3 İng. Trench coat, siper ceketi. Birinci Dünya Savaşı’nda İngiliz ordusuna kullanılan su geçirmez üstlük (a.g.e., s. 875). Adamın trençkotu çıtçıtlıydı, koyu bir yeşil zeytin rengindeydi, dizlerinin üç parmak üstüne kadar geliyordu, görece ince olan kumaşının üzerinde, omuz kısımlarında ufak yağmur damlası izleri, ön tarafında ise belli belirsiz bir yağ lekesi vardı.
4Fr. Porte manteau, manto-taşır. Elbise asmak için duvara tesbit edilmiş çivili veya çengelli tahta vesaire (A. g. e., s. 685). Bu basit aksesuar yüzyıllar içerisinde önce daha sofistike bir biçim alır ve münferit bir mobilyaya dönüşür. Adamın trençkotunu astığı, 20. yüzyıl başlarında Avrupa’daki kamu kurumlarında rastlanan, yerde yaklaşık 50 santimlik bir karenin 180 cm. yükseklikte, bir kenarı 30 santim olacak şekilde daraldığı ve en tepesinde pirinç askıları, ortasında baston ve şemsiye koyma boşlukları olan Arts & Crafts tarzı meşe bir portmanto idi.
5Bu kırmızı kutu Ettore Sottsass isimli İtalyan tasarımcının Perry King ile birlikte İtalyan yazı ve hesap makinası -daha sonra bilgisayar- firması Olivetti için tasarladığı ve 1969 yılında piyasaya sürülen Valentine adlı daktiloya aitti. Mekanın solukluğu ile müthiş bir uyumsuzluk içerisindeydi zira kıpkırmızı rengi ile gerçek bir yazıhane daktilosu olmaktan son derece uzaktı.
6Fa. Sepaye. Sacayak, tripus, üçayak, tripod. Lakin ülkemizde sehpaların üç ayaklı olması gerekliliğine pek riayet edilmediği görülmektedir. Adamın daktiloyu üzerine koyduğu sehpanın tablasının altından tek olarak başlayan gövdesi yerde dört ayağa ayrılıyordu.
7Tablasının üzerine uyacak şekilde kestirilmiş cam ile tabla arasına birtakım kartvizitler ve vesikalıklar yerleştirilmişti.
81975 SSCB yapımı Quartz 406 model portatif bir radyoydu bu. Siyah bir çerçevesi, Braun radyolarına benzer delikleri olan bir hoparlörü, bu deliklerden daha seyrek ve geniş delikleri olan deri görünümlü plastik siyah bir kılıfı ve bu kılıfın örtmediği iki tombik kadranı vardı. Yaklaşık 30 sene önce adamın bulunduğu hana çok yakın bir yerde bebe giyim dükkanı olan büyükbabası tarafından zabıtaların kontrol ve baskınlarının daha seyrek olduğu yıllarda Eminönü Yeni Cami önüne kurulan Rus pazarından alınmıştı.
9Adam FM bandında hatta tüm bantlarda geriye kalan tek klasik müzik kanalı olan Radyo 3’ün bu dünyada kurtarılmış bir alan olduğunu düşünüyordu. TRT (Türkiye Radyo Televizyon Kurumu) yarı özerk bir işleyişle milli bir radyo-televizyon yayıncılığı kurumu olarak 1964’te kurulur. Daha önceki Ankara ve İstanbul radyoları TRT bünyesinde birleştirilir. Kuruluşunda BBC modeli benimsenir (Ahıska, M., 2005. Radyonun Sihirli Kapısı: Garbiyatçılık ve Politik Öznellik, s.55, 192, Metis Yayınları: İstanbul). Dolayısıyla TRT’nin Radyo 3’ü ile BBC’nin Radyo 3’ünün benzer yayın akışları tesadüf değildir.
10Çalan konçertonun İstemihan Taviloğlu’nun bestelediği Türkiye’de bestelenmiş ilk ve tek klarnet konçertosu olduğunu, TRT’de 1986-88 yılları arasında yayınlanan, Evliya Çelebi’nin, atı Küheylan ile Türkiye’nin kentlerini dolaştığı Az Gittik Uz Gittik adlı animasyon video belgesel füzyonunun Moğollar (Haliç’te Güneşin Batışı ile başlayan, pek bilinmeyen bir The Beatles) Yellow Submarine cover’ı ile devam eden jeneriğinde, Küheylan’ın Evliya Çelebi’nin hokkasını devirdiği ve Çelebi’nin akan mürekkep dalgalarının üzerinde kitabı ile kaymaya başladığı anda çalan son derece tedirgin edici kısmının da bu konçertoya ait olduğunu birkaç ay sonra öğrenecekti.
11Karayoluyla eşya taşıyan iki dingilli motorlu araçlarda ve römorklarda 18 ton, üç dingilli motorlu araçlarda 25 ton, üç dingilli motorlu araçlarda 26 ton, üç dingilli yarı römorklu araçlarla, mafsallı otobüslerde 28 ton, dört dingilli motorlu araçlarda 32 ton, dört dingilli yarı römorklu araçlarda 36 ton, dört dingilli yarı römorklu araçlarda, yarı römork dingil grubu ağırlığı 20 ton olan araçlarda 38 ton, beş veya daha çok dingilli yarı römorklu veya römorklu katarlarda 40 ton, konteyner taşıyan yarı römorklu araçlarda 44 tondur. Öte yandan yük taşımak için imal edilen kamyonlar istiap haddinden çok daha fazlasını sorunsuz bir şekilde taşıyabilir.
12Türkiye’deki ilk kibrit fabrikası 1898’de kurulan, Türkçesi Osmanlı Kibritleri Anonim Şirketi olan Societe Anonym des Allumettes Ottomanes’dir. Fransız Mösyö Taverniye tarafından kurulan firmanın imalathanesi Küçükçekmece’de sahil kenarına inşa edilir, ancak sadece birkaç sene üretim yaptıktan sonra 1900’ler başında üretime son vermek zorunda kalır. (Yarış, S., 2012. İstanbul’un 100 Sanayi Kuruluşu, s. 119-20, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A. Ş. Yayınları: İstanbul).
Cumhuriyet döneminde, 1926 yılında Sinop’ta bir kibrit fabrikası kurulur. Kibrit alımı, satımı ve üretiminin Tekel’e verilmesiyle birlikte bu monopol fabrikayı 1932 yılında İstanbul Büyükdere’ye taşır. Bu fabrika da 20 sene kadar üretim yaptıktan sonra kibritten istenen gelir elde edilemediği, çakmak ve çakmaktaşı kaçakçılığına engel olunamadığı için kapatılır (Yıllar Boyu Tarih, Sayı 4, 1981).
Tekel dışında ilk fabrika 1955’te Koç tarafından Turkay adıyla İstinye’de açılır, 1970’te de Bursa’da KAV fabrikası açılır. 1968 yılında Almanya Roller firmasından aldığı makinelerle üretime başlayan Malazlar firmasının ürettiği kibritler ise, Gurbetçilerin getirdiği kullan-at çakmaklara bile yeniden dolum yapmak için sibop takıldığı bir yoksunluk ortamında, 1980’li yılların sonuna kadar gündelik hayattaki hakim ateş kaynağı olur.
13Ar. Kükürt (a.g.e., s. 493). Kibrit yapımında genellikle yumuşak oldukları ve bol bulundukları için ıhlamur ve kavak ağaçları kullanılır. Buharla yumuşatıldıktan sonra kesilen ve uçlarına kükürt ve oksitleyici olarak potasyum klorat sürülen kibritler, ortalama kırk çöp olacak şekilde, yan yüzeylerine kırmızı fosfat, cam tozu -sürtünmeyi arttırıcı- ve tutkal ya da nişasta (bağlayıcı) sürülmüş kutulara konur.
14Aksonometrik kategorisinden bir teknik çizim çeşidi.
15Gerçekten de saatin kaç olduğuna değil, saatin kendisine baktı. Bu saat Braun marka siyah deri kayışlı, metal gövdeli, beyaz kadranlı, sarı saniye iğneli ve üzerinde minik bir kırmızı göstergeli bir takvimi de olan bir kol saatiydi. Saate bakarken onu ne kadar sevdiğini düşündü.
16Panasonic TR-1202T modeli, siyah beyaz ve tıpkı radyosu gibi iki düğmeli bu televizyon, televizyonların iki boyutlu dev çerçeveler değil üç boyutlu ve ihmal edilemez hacimleri olan elle tutulur nesneler olduğu çok da uzak olmayan bir geçmişten geliyordu. Turuncu kabuğuyla adama Marco Zanuso ve Richard Sapper’in 1964’te Brionvega için tasarladıkları Algol adlı televizyonu hatırlatıyoru.
17Bu programla ilgili bir şeyler yazması gerektiğini düşündü. Bir kağıda şu notu aldı: Evin her yeri eşya ile doldurulmuştur. Hiçbir yüzey boş kalmamalıdır. Her raftan bir dantel sarkmalıdır. Her şeyin üzerinde bir örtü olmalıdır. Her yönüyle zengin ve doyurucu koltuk takımları, dolaplar, büfeler, LED’li vitrinler, en kalın MDF’den televizyon üniteleri, mutlaka -gerektiğinde kalabalık aileleri ağırlayabilecek- bir yemek masası, perde ve daha çok perde, her tür biblo, kristal ve diğer zamazingo, salonun -hacmi ne kadar ufak olursa olsun- dört bir yanına yerleşmelidir.
Türkiye’de yapılan ilk evlilik kültürü ve gelin evi/çeyiz inceleme programının TRT’de 2002 yılında yayınlanan Çeyiz Sandığı programı olduğunu çok sonra öğrenecekti.
18Ar. 1. Donanım, 2. Nikahta kız tarafınca verilen hediyeler. Cihaz ile aynı kökten gelmesi ilginçtir.
19Sadi Yaver Ataman 1930’lar İstanbul’unda orta halli bir çeyizi şöyle listeler: Bir ya da iki beşibirlik, birisi armalı ziynet altını; iki adet taban halısı; iki adet kilim; bir çift sedir halısı; altı adet halı yastık; bir çift bakır güğüm ve ibrik (el yıkama leğeni); altı adet ağzı kapaklı bakır sahan ve biri büyük, biri küçük tencere; biri meydan sinisi olmak üzere iki sini (tepsi) (Ataman, S. Y., 1997).
20İt. Bussola, 1. Kutucuk, 2. Yön gösteren alet. Günümüzde üzerine pusula entegre edilmiş seccadeler de üretilmektedir. Hatta 2012 yılında Londra’da yaşayan bir tasarımcı kıbleyi bulunca ışıyan bir halı tasarlar ve iki prototipini üretir:
“Teknoloji ile sanatı birleştiren Türk tasarımcı Soner Özenç, kıble yönüne gelince ışık yakarak namaz kılacak kişiyi uyaran bir seccade yaptı… Özenç, seccadenin üç tabakadan oluştuğunu ve mürekkep olarak da fosfor kullandığını, Kıble yönüne geldiğinde, aradaki fosforlu tabakanın elektriklenerek, seccadeyi aydınlattığını kaydediyor… Seccadenin sadece din amacıyla değil, duvar süsü olarak da kullanılabileceğini belirten Özenç, internetten bağış topluyor. Özenç, 15 Ağustos’a kadar gerekli parayı tedarik edememesi halinde, özel girişimcilere başvuracağını da sözlerine ekliyor.” (TRT Haber, 2012)
21Sabah namazının iki rekatı şöyledir:
- Rekat: “Niyet ettim Allah rızası için Sabah namazının iki rekat sünnetini kılmaya” diye niyet edilir. “Allahu Ekber” diyerek İftitah Tekbiri alınır ve namaza başlanır. Sübhaneke okunur. Euzü-besmele çekilir. Fatiha Suresi okunur. Kuran’dan bir sure okunur. Rüku’ya gidilir. Secde’ye gidilir. Doğrulunur. Tekrar Secde’ye gidilir.
- Rekat: Ayağa kalkarak Kıyama durulur. Sonuna kadar birinci rekat tekrarlandıktan sonra oturarak Ettahiyyatü ve Allahumme Salli, Allahumme Barik ve Rabbena duaları okunur. “Es selamu aleyküm ve rahmet’ullah” diye sağa ve sola selam verilerek namaz tamamlanır.
İlgili İçerikler:
-
Muğlak Standartlar Enstitüsü Tefrikası Bölüm 5: Tek
Uzun boylu, inceden bir figür, hanın birinci katındaki, tuhaf bir şekilde klima ile ısıtılmaya çalışılan odadan içeri girdi.
-
Muğlak Standartlar Enstitüsü Tefrikası Bölüm 4: Tepeleme
Kaşıklar, özellikle de yemek kaşıkları, un, tuz, şeker gibi küçük taneli muhtevanın miktarını ölçmek için kritik gereçlerdir. Kaşığın doluluk oranı, tepeleme, kaşık dolusu ve silme tabirleri ile belirtilir.
-
Muğlak Standartlar Enstitüsü Tefrikası Bölüm 2: Deniz Görmek
Kadın odadan içeri girdi. Vaviyen anahtarı çevirip floresan ışıkları yaktı. Cılız mavi ışığın içinden geçti. Sarı plastik yağmurluğunu portmantoya astı.
-
Yetimhaneden Öğrenmek
Yetimhane (Büyükada-Prinkipo Rum Yetimhanesi) gibi hafıza mekanları kitaplara benzetilebilir. Hatta çoğu zaman kitaplardan daha çok bilgi verir. Sürekli kafamızda sorular sormamızı sağlar.
-
Mış Gibiler ile Gerçekler
Absürt ile gerçek arasında salınmak için harika bir egzersiz.
-
Samimi Yalınlık
-
Bienalden Öğrenmek
4.İstanbul Tasarım Bienali yardımcı küratörleri Nadine Botha ve Vera Sacchetti ile "öğrenme biçimi olarak tasarım” konsepti, bienal seçkisi ve kamusal programı üzerine konuştuk.
-
Değişimden Öğrenmek
4.İstanbul Tasarım Bienali küratörü Jan Boelen ile dünyadaki değişimlerin tasarım pratiğine etkisi, bienalin teması "Okullar Okulu" ve gelecek potansiyelleri üzerine konuştuk.