Sayılabilen Şeyler

ÇAĞLAR ONGAN

EN

- Üşüyorsun. Dur ceketimi vereyim.
+ Teşekkür ederim ama iyi böyle. Hem genç tutar, diri tutar.
- Aa rica ederim. Sen hep genç, hep güzelsin. Hem yakışır mı benim gibi delikanlıya öyle?
+ İlahi. Ne benim gençliğim kaldı ne de öyle bir delikanlılık kalsın artık.
- Kim diyor, olur mu hiç öyle şey? Olmaz, bekle...
+ Dur. Hem kaç katım bak. Ne güzel oturuyoruz işte. Belki de son soğuklar bunlar, kendince bir tadı var.
- …
+ …
- Ah bu hallerin… Hem alçak gönüllü hem nazlı. Varsın olsun, yıldırmaz beni. Cümle alem duyacak seni ne kadar sevdiğimi! Ah bilsen, adını sayıkladığımı, bir bilsen…
Sana giden adımlarımı sayıyorum. Uykusuz gecelerimi sayıyorum. Aştığım sokakları, caddeleri sayıyorum. Güzel elbiselerde seni, bayram günlerini, büyük sofraları sayıyorum.
+ Ve vazgeçtiklerini, geçen günlerini. Ve topladığın çiçekleri sayıyorsun.
- Evet, evet! Derin denizlere boy veriyorum, yüksek dağlarda haykırıyorum. Sen her şeyin en güzeline layıksın.
+ Ancak, sayılabilen şeyleri sayıyorsun.
Sadece gözlerinle görüyorsun.
Sadece dokunarak sahip oluyorsun.
Öyle ya, tüm güzel sözlerin; benim boğazımda düğümleniyor.
Tüm önüme serdiklerin nakışlı örtülere değil; gri sis perdelerine benziyor gitgide.
Önümde, arkamda.
Çünkü ne hatıralarım sığabiliyor ikimizin arasına, ne de yarınlarımız birer maarif takvimi yaprağı.
Sağımda ve solumda, bu sisin içinde bulamam ki seni;
ne de sen görebilirsin beni.

T5 Haliç Tramvayı İnşaatı (Eyüpsultan 2017) © Çağlar Ongan

Etiketler:

İlgili İçerikler: