Sıradanlığına Bakan Mobilya
Sandalye, kitaplık ve lambadan oluşan mobilya serisi, yeni form keşfetme peşine düşmeden alışkın olduğumuz eşyalara hayali bir ayna aracılığı ile baktırıyor.
Narcissus koleksiyonu, sudaki yansımasına aşık olan Yunan mitolojisindeki Narkissos’un anlatısına benziyor. Narkissos’un hikayesi trajik bir şekilde sonlanıyor ama benliğin daha evvel görünür olmayan yanlarının keşfedilip geliştirilmesi ve kendine değer verme fikrini hikayenin olumlu yanları olarak yakaladık. Sıradanlığı takdir ederek ona yakından baktığımızda sıradışı olanı kavradık. Hayali bir aynanın, sıradan mobilyaları yansıtarak onları sıradışı hale getirdiği konsepti böylece özetleyebiliriz.
Günlük hayatımızda sıkça karşılaştığımız, hemen herkesin zihninde canlanan, alışılmış sandalye tiplerini keşif sürecimizde Narcissus koleksiyonu kafamızda şekillenmeye başladı. Sandalyeler, farklı amaçlar doğrultusunda kullanıcıların özelleştirmesiyle diğer eşyalar ile birleştirilebiliyor. Örneğin sandalye, çoğu zaman bir askıya ya da kitaplığa dönüşebiliyor. Tam bu noktada oldukça sıradan olmakla birlikte şiirsel de bulduğumuz aynalı sandalyeyi düşündük. Böylece sandalyenin kendi yansımasını esas fikir olarak benimseyip bütün Narcissus koleksiyonu konseptini oluşturduk.
Narcissus’un ana fikri bu yüzden nesnenin kendi yansıması ile ilgili. “Işığın altında, kitaplığa yaslanan ve sandalyenin tepesine yerleşen ayna” fikrini betimledik. Yeni bir form tasarlamak ve çözmek üzerine çalışmıyorduk, onun yerine tanıdık gelen ve aynı zamanda taze olan bir his üzerine ilerledik. Bu sebeple mobilyaların günlük halleri, tasarım sürecinde “öz” olarak kaldı. Narcissus kitaplık, sandalyenin kendisini yansıtmasından farklı olarak odanın duvarına yerleştirilmiş bir aynanın köşedeki gizli birimi açığa çıkarması fikrine göre şekillendi. Birbiri üzerine yerleştirilen iki adet LED ışık çubuğu ve beş adet ahşap çubuk, iki farklı ışık etkisi yarattı. Lamba tasarımında, ahşap çubukların hareketi ışık tarafından yakalanmış gibi gözüküyor.
Narcissus’daki fikrin gücünü artırmak için sadece tek bir malzeme kullanmaya karar verdik. Herkese tanıdık gelen bir malzeme olması nedeniyle ahşabı tercih ettik. Marangozlarla gerçekleştirdiğimiz çalışmalar sonucu, taze renklerdeki dokusu ve ucuzluğu nedeniyle tulip ağacı kerestelerini bütün mobilyalarda kullandık.
Salone Satellite 2014 Milano Fuarı, tasarımlarımızı ilk kez büyük kitlelere sunduğumuz bir deneyimdi. Henüz tasarım felsefemizi kesin olarak oluşturmadık fakat sıradan şeylerin sıra dışı yanlarını keşfetmek ilgi alanımız içinde.
İlgili İçerikler:
-
Furnishings & Design İstanbul: Tasarım ve Üretim Arasındaki Köprü
19-21 Eylül 2024 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi'nde gerçekleşecek olan Furnishings & Design İstanbul, mobilya, tasarım ve endüstriyel üretim dünyasını bir araya getiriyor. Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) desteğiyle MOS Fuarcılık A.Ş. tarafından düzenlenen bu etkinlik, iç mekân tasarımına dair yenilikçi ve özgün ürünlerin sergilendiği, verimli ve yaratıcı ilişkilerin kurulabileceği bir platform sunmayı hedefliyor. MOSFED Başkanı Ahmet Güleç, Furnishings & Design İstanbul'un kapsamı, hedefleri ve sektöre getireceği yenilikler hakkındaki sorularımızı yanıtladı. Fuar alanının tasarımını üstlenen ABRA Design Studio'nun Kurucu Ortağı Cem Cemal Çobanoğlu ise tasarım sürecini ve etkinliğe özgü mekânsal konseptlerin arkasındaki yaklaşımları anlattı.
-
Aulatopía
-
Simbiyotik Kent Mobilyaları
-
Vitrosens Biyoteknoloji Merkezi
-
Rawsters Coffee & Supply Co.
-
Hexa ve Pick
-
Müphem Çizgiler
-
Ares